ŞÜKRÜ ÖZTÜRK BAKAN DANIŞMANI MI?
Şükrü Öztürk'ün avukatı aracılığı ile sitemize gönderilen açıklamada, "bu kişi Bakan Tüzmen'in danışmanı değildir" denmemektedir. Dolaysıyla bir önceki haberde yer alan iddianın doğru olduğu ortaya çıkmaktadır. Zaten bu iddianın doğru olmaması halinde hem Bakan Tüzmen hem de Sayın Öztürk'ün gerekli açıklamayı bugüne kadar yapmış olacağını düşünüyoruz.
Özetle, sayın Öztürk Bakan Tüzmen'in danışmanıdır.
GÖNDERİLEN AÇIKLAMA NE DEMEKTEDİR?
Gönderilen açıklama iki hususta sitemizin haberinin yanlış olduğunu belirtmektedir.
Birincisi: Haberimizde yer alan "Öztürk, 1997'de Şube Müdürü olduğu dönemde Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı adına bağış toplarken "Sahtecilik" yapmaktan sabıkalı." cümlesindeki sabıka ifadesine ilişkindir. Bize gönderilen açıklamada sabıka kaydı bulunmakta olup, ilgili kişinin sabıka kaydı temizdir.
İkincisi ise Şükrü Öztürk hakkında verilen bir hüküm olmadığını gösteren Yargıtay kararıdır. Gerçekten de Yargıtay Kararı 4. Asliye Ceza mahkemesinin kararını bozmuştur. Yani Şükrü Öztürk hakkında verilen bir hüküm bulunmamaktadır.
YARGITAY'IN KARARI NE ANLAMA GELMEKTEDİR?
Şükrü Öztürk sabıkalı değildir. Çünkü hakkında hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmamaktadır. Zaten hakkında Yargıtay Onbirinci Dairesinin kararı bulunmaktadır.
Peki bu karar ne demektedir: Bu karar suçun 1998 yılında işlendiğini ve 5 yıllık zaman aşımı süresi süresi sonunda dava açıldığını belirtmektedir. YANİ ŞÜKRÜ ÖZTÜRK'ÜN İŞLEDİĞİ SUÇ ZAMANAŞIMINA GİRMİŞTİR.
DANIŞMAN HAKKINDA HİÇBİR KARAR YOK MUDUR?
Bir memur hakkında işlediği bir suçtan dolayı iki türlü soruşturma yapılır. Birisi kamu kurumunun yaptığı disiplin soruşturması diğeri ise adli soruşturmadır. Şükrü Öztürk zamanında dava açılmadığı için işlediği suç zamanaşımına girmiş ve hakkında adli bir karar verilememiştir.
Ancak Şükrü Öztürk hakkında dört adet idari karar vardır.
1- Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Kararı: 01.09.1998 tarih ve 1998/III-8 nolu karar. Bu kararın sonuç bölümü şu şekildedir: "1- Şükrü Öztürk'ün fiil ve halleri yeterli ve inandırıcı delillerle sabit olduğundan ve bir alt cezanın verilmesi bakımından takdiri hafifletici bir sebep de görülmediğinden, 657 sayılı Kanunun 125'nci maddesinin birinci fıkrasının (g) alt bendi uyarınca DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA cezası ile tecziyesine,"
2- 3. İdare Mahkemesinin 2000/67 sayılı kararı: Mahkeme bu kararında davayı açan Şükrü Öztürk'ü haklı bulmuştur.
3- Danıştay'ın kararı: danıştay 3. İdare mahkemesi kararını yerinde bulmamış ve bozulmasına karar vermiştir.
4- 3. İdare mahkemesinin 2002/1283 nolu kararı: İdare mahkemesi bu kararında Danıştay'ın bozma kararına uyarak Şükrü Öztürk'ün memuriyetten çıkarılmaya ilişkin işlemin iptali yönünde açtığı davanın reddedilmesine karar vermiştir.
SONUÇ OLARAK
Şu an Bakan Kürşad Tüzmen'in danışmanlığını yürüten Şükrü Öztürk, vakıf paralarını zimmete geçirmekten dolayı memuriyetten atılmış, bu konuda açtığı davaları da kaybetmiştir. Öztürk hakkında açılan ceza davaları ise zamanında açılmadığı için zamanaşımından dolayı kaybedilmiştir.
İdari yönden bir vakfın makbuzlarında yaptığı oynamalarla zimmetine para geçirdiği tspit edilen ve bu nedenle memuıriyetten atılan Şükrü Öztürk'ün, mali konularla yakından ilgili Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in danışmanlığını yapmasının etik olmadığını düşünüyoruz.