Anavatan Partisi'nin TBMM Grubu'nda konuşan Mumcu, başlıklar halinde partisinin eğitim reformunu açıkladı. Kapsamlı ve sorunu temelden çözecek bir program hazırladıklarını kaydeden Mumcu, bunları ana başlıklar halinde açıklarken, "Mevcut eğitim sistemimiz akıl dışı, mevcut eğitim sistemimiz çağ dışı, mevcut eğitim sistemimiz insanlık dışıdır" diye konuştu. Çocukların bu eğitim sisteminden kurtulmasının bir insanlık görevi olduğunu ifade eden Mumcu, "TBMM önündeki her şeyi bırakıp derhal eğitim reformunu gerçekleştirmesi gerekir. Bugün hemen şimdi. Bu mesele acildir. Biz insanlarımızın yavrularını telef etmekteyiz. Bu insanlık dışı sistem içinde çocuklarımıza işkence edilmesine seyirci kalmaktayız. Ne olmalı, kapsamlı bir reform ortaya koyuyoruz" dedi.
Eğitim raporunun en önemli konusunun "öğretmenlerin 657 sayılı devlet memurları
kanunundan" çıkarılması gerekliliğini kaydeden Mumcu, öğretmenler için
yeni bir kadro sistemi gerektiğini kaydetti. Mumcu okulların işletme ve eğitim
olarak 2 idari sisteme ayrılmasını, ilköğretim sisteminin 6 yılı çıkarılması
gerektiğini ifade etti. Türkiye'de imam-hatip uygulamasının yanlış olduğunu,
imam-hatiplerde ilahiyatçı vasıflarının ortaya çıkarılmadığını, imam-hatiplerden
mezun olan çocukların akıllarının yarısını ilahi, uhrevi, yarısının dünyevi,
materyalist karma karışık kargaşa içinde kalmış karmaşa içinde kalmış insanlar
çıktığını söyleyerek, "Dinimizi öğrenmek hakkımız. Herkesin dinini öğrenmesi
bir insanlık hakkıdır. Anayasa 24. maddeyle devlete bunu bir görev olarak yüklemiştir.
Atatürk'te bunu daha yıllar öncesinde söylemiş. Bugün Atatürkçülük arkasına
saklanarak din eğitimini engellemeye çalışanlara sesleniyorum" dedi.
Okulun işletmesiyle eğitimi birbirinden ayırması gerekliliğine de işaret eden
Mumcu, eğitim kavramı yerine hayat boyu öğrenme kavramını konulması gerekliliğine
işaret ederek, "Eğitim değildir aslonan, öğrenmedir" ifadelerini kullandı.
Türk eğitim sisteminde çocukların ruhlarının, insanlıklarının katledildiğini
belirten Mumcu, "Bu bir ruh katliamıdır, bu bir insanlık katliamıdır. Tek
tek bireylerin canlı olarak duruyor olmalarına bakmayın, ruhları içinden alınmış
ahlakları içinden alınmış" diye konuştu.
TÜRBAN SORUNU VE DİN EĞİTİMİNE
Mumcu, eğitim reformunu açıklarken, türban ve din eğitimine de değindi. Türban
konusunun kasıtlı olarak iktidar tarafından çözülmediği ve buna muhalefetin
de destek verdiğini kaydeden Mumcu, siyasetin buradan beslendiğine işaret etti.
Devletin din eğitimini vermesinin Anayasal bir zorunluluk olduğunu, bunun gerekli
olduğunu kaydeden Mumcu, "Din eğitimi, seçmeli bir biçimde eğitim pedagojisinin
kuralları içinde eğitim kuralları içinde verilmeli. Bu anne-babaların seçimine
bırakılmalı" dedi.
Din eğitiminde farklı inanç mezhep ve dinlerin de sistem içine dahil edilmesi
gerektiğini kaydeden Mumcu, "Alevi çocuklarına da Alevi inançlarına uygun
bir eğitim vermek, çağdaş insan haklarının bir gereğidir. Alevi vatandaşlarımızın
çoğu çocuklarına din eğitimi verememekten şikayetçidir. Aleviliği öğretememekten
şikayetçidirler. Aleviliği öğrenemeyen çocuklarının ateizme doğru kaydığından
kaygı duymaktadırlar" açıklamasında bulundu.
Mumcu, bu sorunları iktidarın ve muhalefetin çözmek istemediğini, bunlardan
beslendiğini belirterek, "Mecbur muyuz biz kamplaşmaya kutuplaşmaya? Hangi
yüzle YÖK Yasası'yla pazarlıklara girdiniz. Çıkın burada hesap verin. Sözle
babalanmalarla olmuyor bu iş. Kürsüden kabarmalarla olmuyor bu iş. Akılla, vizyonla,
samimiyetle. Yeter artık laf dinlediğimiz. Biraz da icraat görelim. Nerede icraat?
Çözmeyecekseniz çözmeyeceğinizi söyleyin millet umut etmesin. Milleti sokağa
dökmeyin. Biz çözeriz. Her türlü azgınlığa verilmiş bir müddet vardır. Siz de
o müddet içinde iktidarınız keyfini çıkarın. Ama milletin hissiyatıyla oynamayın.
Anavatan iktidarında devrim niteliğinde bir eğitim reformu olacaktır.
Akıl istiyorsanız akıl, para istiyorsanız para, her şeyi bulmaya hazırım. Şu
söylediğim reformu 2-3 yıl içinde mükemmel bir şekilde hayata geçirmek için
hazırım. Bunun için hiçbir sıfat falan da istemiyorum. Sorumluluğu veren ne
bir tek kuruş ne bir makam ne bir mevki hiçbir şey istemiyorum. Türkiye'nin
en temel sorununu çözmeye hazırım. Bunu bulunduğum yerden çözerim. Ama bunu
anlayabilecek dinleyebilecek muhatap gösterin bana. Buna kafası basacak muhatap
gösterin bana" dedi.