AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer, "Türkiye'de
bazı savcıların reformların ruhunu anlamadığını, ifade özgürlüğüne saygı göstermeden
davalar açtığını gördüklerini" söyledi.
Ankara'da düzenlenen "AB'ye Katılım Sürecinde Yargı Reformu" konferansının
açılışında konuşan Kretschmer, son kabul edilen Türk Ceza Kanunu'nun çok önemli
bir adım olmakla birlikte, ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı hükümlerin hala mevcut
olduğu görüşünü savundu.
Türkiye'de yargı sisteminin ağır eleştirilere uğradığına ve yargının bağımsızlığının
tartışıldığına işaret ederek, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel
Aşkın'a yönelik davayı ve Mehmet Ali Ağca davasını örnek gösteren Kretschmer,
301. madde nedeniyle pek çok gazetecinin yargılandığına dikkati çekti.
Kretschmer, "Hakim ve savcıların bu maddeyi kullanım sıklığının, Türkiye'yi
diğer AB üyelerinden ayırdığını" savundu.
İfade özgürlüğünü kısıtlayıcı maddelerin yeniden ele alınması gerektiği görüşünü
savunan Kretschmer, "Bazı savcıların reformların ruhunu anlamadığını, ifade
özgürlüğüne saygı göstermeden davalar açtığını görüyoruz" diye konuştu.
Bu sorunların müzakere süreci içinde halledilmesi gerektiğini kaydeden Kretschmer,
Türkiye'de yargı alanında daha esaslı reformlara ihtiyaç olduğunu savunarak,
özellikle işkence ve ifade özgürlüğüyle ilgili çok sayıda davanın açılmasına
eleştiri yöneltti.
Kretschmer, Türkiye'de yargı alanında bazı tutarsız uygulamalara rastlandığını
savunarak, yargı sisteminin bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda, AB üye ülkeleri
ve AB Komisyonu'nun standartlarının Türkiye'de de hayata geçirilmesi gerektiğini
vurguladı.
Bu alandaki çalışmalarda avukatların rolünün daha da önem kazanacağını, daha
fazla çaba ve işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Kretschmer, iyi işleyen
bir yargı sisteminin bulunmayışından, sadece insan hakları, hukukun üstünlüğü,
demokrasi gibi alanlar değil, ekonomik durumun da zarar göreceğini savundu.
AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Kretschmer, yargı reformlarının, diğer
tüm alanlar içinde temel bir konum teşkil ettiğini sözlerine ekledi.