KAV Başkanı Ulvi Saran:Kamu yönetimindeki değişim sürecini anlatan, okullardaki şiddeti önleyici ve Türkiye için proje üreten eğitim kampanyaları düzenleyeceğiz
TÜRKİYE, nimetleri kadar sorunları da çok olan bir ülke. Hal böyle olunca, sivil toplum kuruluşlarına ve özellikle de vakıflara büyük görevler düşüyor. 1995 yılında kurulan Kamu Araştırmaları Vakfı (KAV) da, Türkiye'nin sorunlarına çözüm üreten merkezlerden biri. Bürokrasiden sağlığa, eğitimden işsizliğe kadar pekçok problemle ilgilenen vakıf, şimdi de okullarda son dönemde artan şiddeti önlemek için bir kampanya başlatacak. Çocukları zararlı alışkanlıklardan kurtarmanın hedefleneceği kampanyada, okul çağındaki çocuklara eğitim verilecek.
Vakfın amaçları arasında işsizliğe çözüm bulmak da yer alıyor. İşsizliğin giderilmesinde ve yeni iş imkanları bulunması konusunda çözüm üreten vakıf, kamu yönetiminin gelişimi, merkezi yönetim ve yerel yönetim ilişkilerinde Türkiye'deki yönetimin geleceği ile ilgili yapılanmada da çözüm önerileri üretiyor.
Kamudaki değişim
Bürokratlara vizyon eğitimi veren KAV, ileride bir okula dönüşmeyi planlıyor. Bu
hafta Pazar Sohbeti'ne KAV'ın Başkanı Ulvi Saran'ı konuk ettik. Saran ile
yaptığımız röportaj şöyle:
Sayın Saran, KAV ne zaman kuruldu? Neden böyle bir vakfı
kurma ihtiyacı hissettiniz?
Kamu Araştırmaları Vakfı, 1995 yılında kuruldu. Amacımız; Türkiye'nin gündemini
işgal eden konularda, ülkenin kalkınmasından toplumsal gelişimine kadar ortaya
çıkan problemlerin çözümüne yardımcı olmak, katkıda bulunmak. Bu kapsamda
araştırma yapıyor, proje üretiyor, çözüm önerileri geliştiriyoruz.
Türkiye'de devlet eksenli bir yapılanma içerisinde kalkınma
ve gelişme bekleniyor. Oysa sivil toplumun üzerine düşen sorumluluğu da yerine
getirmesi gerekiyor. Biz de, bu anlamda gelişmelerde bir sözümüz olsun istedik
ve bu vakfı kurduk.
Bunun yanı sıra kamu yönetiminin gelişimi, merkezi yönetim ve yerel yönetim
ilişkilerinde Türkiye'deki yönetimin geleceği ile ilgili yapılanmada çözüm
önerileri getirmeyi amaçlıyoruz.
Yönetim kapasitesi
Kamu yönetiminin gelişimi konusunda çözüm önerileri geliştireceğinizi
söylediniz? Bunu nasıl yapacaksınız?
Türkiye'de gelecekte kamu yönetiminin uğradığı değişim süreci, devlet ve sivil
toplum ilişkileri, merkezi yönetim ve yerel yönetim ilişkileri, bu ilişkilerin
irdelenmesi, Türkiye'de değişim ihtiyacının kamu kesiminde şu anda ulaştığı
boyutları ve gelecekteki beklentilerini ortaya koyan çalışmaları düşünüyoruz.
Bunlar, kamuoyu araştırmaları, sempozyumlarla olacak. Bazı alan araştırmaları,
paylaşım platformları, uluslararası sempozyum gibi çalışmalar yapacağız.
Vakfa kimler katılabiliyor?
Bu, bir mensubiyet vakfı değil. Bu nedenle yoğun bir mensubiyet çevresi yok.
Çekirdek bir kadro etrafındaki bir araştırma kuruluşu. Ortaya çıkan gelişmeler
doğrultusunda faaliyet üretmek üzere kuruldu. O nedenle geniş bir üye kitlesi
yok.
Vakfımızın genel kuruluş yapısı şöyle: Kurucular Kurulu, Mütevelli Heyeti ve
Denetim Kurulu var. Vakfın faaliyetleri ise araştırma grupları tarafından
yürütülüyor. Kamu yönetimi, yerel yönetimler, sağlık, eğitim, doğa ve çevre
koruma, tarım ve kırsal kalkınma, bilişim gibi... İhtiyaç duyulan alanlarda,
takım liderinin etrafında biraya gelen 3-5 kişilik gruplar çevresinde birtakım
faaliyetler yönetiliyor. Toplumsal alanda verimli hizmetlerin bu tür küçük
organizasyonlar tarafından daha kolay yürütüldüğünü düşünüyorum. Araştırma
gruplarındaki takım liderlerinin inisiyatifiyle de araştırmalar şekilleniyor.
Kamu yönetimi konusunda nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?
Yöneticiler ve bürokratların kapasitesi ve eğitiminin artırılması konusunda bir
çalışmanız var mı?
Türkiye'de yönetim kapasitesinin geliştirilmesi için, kamu organizasyonunda
ihtiyaç duyulan konularının çözümüne katkı bulunmak üzere vizyon eğitimleri
gerçekleştiriyoruz. Talep eden merkezi yönetim kuruluşları, yerel yönetimler,
sivil toplum kuruluşları ve meslek teşekkülü gibi kuruluşların orta kademe
yöneticilerine, özellikle güncel gelişmeler doğrultusunda öne çıkan yönetim
kavramları ve yapılanmaları konusunda eğitimler veriyoruz.
Nasıl bir eğitim bu?
Stratejik yönetim, kamu yönetimindeki yeni gelişmeler, kamu yönetim reformu,
merkezi yönetim ve yerel yönetim ilişkileri, stratejik planlama, performans
yönetimi. Yani iyi bir yöneticinin, yönetici niteliklerinin artırılması ve
güncel gelişmelerden haberdar olmaları, dünyada ortaya çıkan yenilikleri daha
iyi öğrenebilmek için oluşturduğumuz eğitim programları. Bu programlar 3-4
günlük oluyor. Sonunda sertifika veriliyor.
Toplumu ilgilendiren en önemli konulardan birisi sağlık.
Vakıf bu konuda neler yapıyor?
Toplumsal sağlığın korunmasına yönelik çalışmalarımız var. Güvenli annelik,
çevre ve doğal koruma, bilinçli beslenme, halkın zararlı alışkanlıklarından
korunması ile ilgili projeler yürütüyoruz.
Her insan kendi kendini eğitmeli; beslenmeye, gündelik hayata, eğitime,
yaşayışıyla ilgili herhangi bir konuda ihtiyacını karşılamada bilinçli bir bakış
açısı geliştirmelidir. Bunun temeli de eğitime dayanıyor.
7'den 70'e herkes tutarlı beslenme, sağlıklı yaşama
birikimine ve eğitimine sahip olmalıdır.
Sigara çok öldürücü ve tehlikeli bir alışkanlık. Ancak, sigaranın zararlı
etkilerine karşı toplumda bir bilinçsizlik var. Bunun ülkemizde hafife
alınmasını ben anlamıyorum. Kuş gribi popüler bir önem kazandı. İnsanlar kuş
gribinden, vebadan kaçar gibi kaçıyor ama sigara mutlak öldürücü.
Okullarda kampanya
Son günlerde okullardaki şiddet olayları oldukça arttı. Bu konuda bir çalışmanız
var mı?
Bu konu bizim çalışma alanlarımızdan bir tanesi. Topluma eğitim verme yönünde
bir kampanya başlatmayı düşünüyoruz. Doğru beslenme, yeterli ve güvenli gıdaları
alma ile ilgili insanların eğitilmesi, bilinçlendirilmesi, insanların zararlı
alışkanlıklardan uzaklaştırılmalarıyla ilgili bir hedefi gerçekleştirmeyi
çalışıyoruz. Gençlere, okul çağındaki çocuklara da bir eğitim vermeyi
amaçlıyoruz.
Proje üretme merkezi
Nasıl bir ortamdan ve çalışma biçiminden söz ediyorsunuz?
Vakıf bünyesinde bulunan araştırma grupları, proje grupları gibi üniteler
içerisinde insanların kendi gelişimini sağlayabilecekleri bir ortam
oluşturuluyor. Öğrenciler okullardan mezun oluyorlar. Tekelci istihdam bir model
var. Türkiye'de özel kesim, nitelikli eğitim gören personeli istihdam edecek çok
geniş seçenekleri sunamıyor. Büyük bir işsizlik var. Hemen hemen her meslek
branşında yoğun bir işsizlik bulunuyor. 3-5 kişi biraraya gelerek sorunu çözmede
ellerindeki imkanları kullanarak, çok dinamik ve etkili bir çaba
gösterebilirler. Bunun için çok büyük maddi kaynaklara ihtiyaç yok. Önemli olan
insanların kendilerini ifade edebilecekleri bir ortamı bulmaları. Biz, bunu
sağlamaya çalışıyoruz.
İşsizliğe imece usulü
Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi işsizlik. Bu konuda ne diyorsunuz?
Yaşadığımız işsizlik ortamında insanların yeni iş imkanı bulması, girişim
güçlerin desteklenmesi gibi bir amacı güdüyoruz. İşsizliği giderecek olan
ekonomik aktörlerdir. Türkiye'deki ekonomik yapıyı denetleyen ve yönlendiren
mekanizmalardır, girişim sanayicilerimizdir, işverenlerimizdir. Bizim amacımız
insanlara araştırma kanallarını açmak. İnsanlara, gençlere neler yapabilecekleri
konusunda bir yön verebilmek, kılavuz yapabilmek. 3-5 kişinin biraraya gelerek
yapabilecekleri çok güzel şeyler var. Büyük sermayeyi gerektirmiyor bu şeyler.
Kendini geliştirme ortamını sağlama gibi bir amacımız var. Bunun için vakıf ne
yapabilir; oluşturduğu gruplarla bunu sağlayabilir.
Sorun çözme okulu
Bir anlamda sorun çözme okulu diyebilir miyiz?
Biz, şunu düşünüyoruz; toplumun geleceğine yön verebilecek, toplumu
yönlendirmede öncü olacak sektörlerde birtakım açılımlar sağlamak, insanların
önünü açmak ve yeni fırsatlar sağlamak. Bu belki gelecekte bir okul olur. Okulu
mutlaka bizdeki gibi klasik örgün eğitim kurumları gibi düşünmemek lazım. 5
kişinin biraraya gelerek kendilerini eksik hissettikleri konularda kendilerini
tamamlama gayretleriyle ya da bir öneri ortaya koyma gayretiyle yürüttükleri
çalışma nihayetinde bir okul faaliyetidir
tercüman