Türban taktığı için okuldan atılan öğretmen Rahime Kayhan
'Kadınlara karşı ayrımcılık var' diyerek Birleşmiş Milletler Kadına Karşı
Ayrımcılık Komitesi'ne başvurdu. Komite, Kayhan'ın başvurusunu Türkiye'de
kaybettiği davaları "kadına ayrımcılık yapıldığı" gerekçesiyle açmadığı için
kabul edilebilir bulmadı.
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi'nin ardından Birleşmiş Milletler (BM) Kadına
Karşı Ayrımcılık Komitesi de türban başvurusunu reddetti.
Ayrımcılık Komitesi, türbanı yüzünden okuldan atılan Rahime Kayhan adlı
öğretmenin başvurusunu kabul etmedi. Böylece, Leyla Şahin'in başvurusuna AİHM'in
verdiği "insan hakları ihlali yok" kararının sonrasında Avrupa'dan umudunu kesen
"türban lobisi", BM'de de başarılı olamadı. Komiteye yapılan başvurular, karar
alınıncaya kadar kesinlikle açıklanmadığı için şimdiye kadar duyurulmadı.
KAVGA NASIL BAŞLADI?
Türban kavgasını BM'ye taşıyan, Rahime Kayhan adlı türbanlı bir öğretmen oldu.
Türban taktığı için okuldan atılan Kayhan, Türkiye'de bütün davaları
kaybettikten sonra 20 Ağustos 2004'te komiteye başvurdu.
Kayhan, okuldan atılmasının "kadına karşı bir ayrımcılık" olduğunu savunarak
Türkiye'nin sözleşmeyi ihlal ettiğini öne sürdü.
Başvurunun Şahin davasından iki farkı vardı.
İlki, Şahin AİHM'ye giden ilk öğrenciydi, eğitim ve insan hakkının ihlal
edildiğini öne sürüyordu. Öğretmen olan Kayhan ise başvurusunu insan haklarına
değil "ayrımcılığa" dayandırdı.
BAKANLIK SAVUNMASI
Dışişleri Bakanlığı, komiteye gönderdiği gizli savunmasını iki noktaya odakladı.
Öncelikle Leyla Şahin'in türban yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne
aykırı olmadığı yolundaki mahkeme kararına dayandı. İkincisi ise kamu
görevlilerinin kıyafet yönetmeliğini gerekçe gösterdi. Savunmada, erkeklerin de
yönetmeliği ihlal etmeleri halinde disiplin cezası verildiği, bu nedenle kadın
ya da erkek ayrımı yapılmadığı vurgulandı.
İNCELEMEYE ALMADI
Komite, bir buçuk yıl süren yazışmalardan sonra 27 Ocak 2006'da kararını aldı ve
Kayhan'ın başvurusunu "kabul edilebilir" bulmadı. Yani baştan geri çevirip
incelemeye bile almadı. Gerekçe olarak da Kayhan'ın Türkiye'de kaybettiği
davaları "kadına ayrımcılık yapıldığı" gerekçesiyle açmadığını gösterdi.
BM Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi, uluslararası sözleşmenin
denetimini yapıyor. 2000'de sözleşmeye eklenen bir protokolden bu yana taraf
olan ülkelerin vatandaşlarına da kişisel başvuru hakkını tanınıyor.
Komite, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne benziyor.
Önce başvuruyu "kabul edip etmeyeceğine" karar veriyor. Eğer kabul ederse aynı
AİHM gibi sözleşmenin ihlal edilip edilmediğini inceliyor. İhlal edildiğine
karar verirse de sözleşmeyi imzalayan ülkeden yasalarını ya da uygulamasını
düzeltmesini istiyor; ama AİHM gibi tazminat ödeme cezası veremiyor. Ancak yine
de komitede alınan karar bağlayıcı nitelik taşıyor.
KAPILAR KAPANDI
Başvuruyu yakından izleyen komitenin eski başkanı Prof. Feride Acar'la konuştum.
Acar, komitenin gösterdiği gerekçeyle bu tür türban başvurularına kapılarını
kapattığını açıkladı. Prof. Acar yeni bir türban başvurusu için Türkiye'de
"kadına ayrımcılık yapıldığına" ilişkin bir davanın açılıp kaybedilmesi
gerektiğini, bunun ise en az 3-4 yıl sürebileceğine dikkat çekti.
BM Kadına Karşı Ayrımcılık Komitesi, Kayhan'ın başvurusunu kabul etmiş bile
olsaydı, türban lobisi büyük bir başarı elde edip sorunu BM'ye taşımış olacaktı.
Böylece, AİHM'den sonra BM'deki en önemli komitenin de kapıları şimdilik
kapanmış oluyor.
hürriyet