Cumhurbaşkanı Sezer, 27 Nisan'da toplanacak MGK'nın iç güvenlik durum değerlendirmesi
yapmasını ve bu başlık altında 'irtica' tehdidini de değerlendirmesini istedi
İrticai kadrolaşma konusundaki rahatsızlığını 12 Nisan'da Harp Akademileri Komutanlığı'nda yaptığı konuşmada dile getiren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, gelecek hafta toplanacak Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) gündemini belirledi. 27 Nisan'da yapılacak MGK toplantısında iç güvenlik durum değerlendirmesi yapılacak.
Cumhurbaşkanı Sezer, iç güvenlik başlığı altında terörle mücadelenin yanı sıra 'irtica' konusunun da değerlendirilmesini istedi. Toplantıya katılacak tüm birimler irtica tehdidinin boyutu ve irticai kadrolaşma konularında rapor hazırlıyor. Hükümet üyelerinin Sezer'e MGK'da yanıt vermeye hazırlandıkları öğrenildi.
Hükümet yanıt verecek
Cumhurbaşkanı Sezer, konuşmasında "irticai tehdit, kaygı verici boyutlara
ulaşmıştır. Türkiye'nin bu tehdide karşı en büyük güvencesi laik düzenidir"
demişti. Başbakan Erdoğan da Sezer'e, "Siz dindar insanları siyasetten
uzak tutmak için konuşuyorsanız, bu millet sizi affetmez, bunu böyle bilin.
Çünkü bu ülkede dindar insanın da siyaset yapmaya hakkı vardır. Kimse kalkıp
irtica tehlikesi var demesin" sözleriyle karşılık vermiş, hükümet üyelerinden
de çeşitli eleştiriler gelmişti.
Uyarıda bulunmuşlardı
Sezer
* Devlet düzeninin din kurallarına dayandırılmak istenmesi toplumu kamplara
böler.
* Gerici girişimlere karşı topyekün savaş verilmelidir. Bu savaşım halkın dinsel inançlarına karşı çıkmak değildir.
* Türkiye Cumhuriyeti'nin sahip olduğu bağımsız, demokratik ve laik niteliğini korumak için devletin ve toplumun gereken her türlü önlemi alma zorunluluğu bulunmaktadır.
* Türkiye Cumhuriyeti'ni ileriye götürecek ve geleceğe taşıyacak ana öğeler laiklik ve çağdaşlıktır. Asla ödün verilmemelidir.
* 'Laiklik' ilkesi Türkiye Cumhuriyeti'nin değiştirilemez niteliklerindendir. Ülkemizin iç güvenliğine yönelik bir diğer önemli tehdit de Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren sürekli var olan irticai faaliyetlerdir.
Özkök
* İrticai unsurlar Kubilay'ın şehit edilmesinden günümüze kadar faaliyetlerine
aralıksız devam etmiş, doğrudan devletin temel niteliklerini değiştirmenin mümkün
olmadığı gerçeğini son yıllarda görerek, toplum ve devletle barışık bir görüntü
içerisine girmişlerdir. Ancak bunun anlamı, irticai faaliyetlerin sona erdiği
değildir. Bunun anlamı yeni bir yol ve yaklaşımdır.
* İrticai unsurların, irticai terör örgütleri, radikal dini gruplar, dini motifli siyasal gruplar, dini gruplar, tarikatlar ve cemaatler adı altında legal ve illegal oluşumlar halinde geniş bir yelpazede yapılanarak ve Cumhuriyet rejiminin hoşgörülerini ustalıkla kullanarak bir aldatma içerisinde oldukları görülmektedir.
* Bu dönemde irticai örgütler; kamu kurumlarında kadrolaşma gayretlerini artırmıştır.
vatan