Başbakan Erdoğan, oluşan müdahale beklentisi üzerine "Aceleci
değiliz" derken, Merkez Bankası karar merciinin kendisi olduğunu hatırlattı.
Başbakan'ın müdahaleyi ne Merkez Bankası'nın ne de hükümetin düşünmediğini
söylemesinin ardından bir açıklama yapan banka, kur politikası uygulamasının
doğrudan bankanın yetki ve sorumluluğunda olduğunu vurguladı.
PİYASALARDA son dönemde yaşanan dalgalanmalar üzerine oluşan kura müdahale
konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aceleci olmadıklarını söyledi.
Piyasaların günlük seyrinde olumlu bir etkisi olan bu söylem, Merkez Bankası'nın
bağımsızlığı konusunda kafalarda soru işareti yaratırken, banka yazılı bir
açıklama yapma gereği duydu. Başbakan'ın "Biz piyasalara müdahalede aceleci
değiliz. Böyle bir şeyi ne Merkez Bankamız düşünür ne de hükümet" sözlerine
karşılık, bu açıklamada "Kur politikasının uygulanması doğrudan bankamız yetki
ve sorumluluğu altında bulunuyor" denildi.
SADECE BİZE HAS DEĞİL: Erdoğan dün AKP Meclis grup toplantısında yaptığı
konuşmada, piyasalardaki son dönemlerde yaşanan dalgalanmalara değinerek,
işleyen dinamik bir piyasa ekonomisinde bunların doğal olduğunu söyledi.
Dalgalanmaların Türkiye'ye özgü olmadığını, gelişmiş ve gelişmekte olan tüm
dünya piyasalarında bu tür dalgalanmaların yaşandığını ifade eden Erdoğan, 10
Mayıs'ta ABD Merkez Bankası'nın yeni faiz oranlarını açıklamasının ardından İMKB
yüzde 14.6 oranında değer kaybederken, düşüşün Rusya'da 19.11, Macaristan'da
yüzde 13.8, Brezilya'da 13.5 Çek Cumhuriyetinde yüzde 10 olduğunu, New York,
Frankfurt ve Tokyo'nun da değer kaybettiğini hatırlattı. Birçok ülkede para
birimlerinin değer kaybettiğini, belirten Erdoğan, "Gerekli birimlerimiz bu
hareketliliği yakından izliyor ve gerektiğinde önlemleri harekete geçirmek için
hazır bekliyor" dedi.
ERKEN SEÇİM SORUNU YOK: Erken seçimi düşünmediklerini de vurgulayan Erdoğan,
"Bizden erken seçim bekleyenler boşuna heveslenmesinler, Hiç kimse seçim
ekonomisini aklından bile geçirmesin" diye konuştu. Türkiye'nin erken seçim
sorunu bulunmadığını da vurgulayan Erdoğan, "Seçimler dana önce hep erken
yapılmış, onların başarısızlıkları, beceriksizlikleri bize örnek olamaz.
Türkiye'de seçimler beş yılda bir yapılır. İktidarımızın bir sıkıntısı yoktur"
dedi. Kimsenin kendilerinden gevşeme, rehavet ve popülizm ve seçim ekonomisi
beklememesini isteyen Erdoğan, dalgalı kur politikası uygulandığını, ekonomik
programdan, mali disiplinden asla taviz vermeyeceklerini belirtti. Erdoğan,
Türkiye'nin siyasetiyle, dış politikasıyla, güvenliği, demokratikleşme ve insan
hakları atılımlarıyla, AB üyeliğinin çok yaklaşmasıyla, hoşgörü ve diyalog
ortamıyla ekonomideki bugünkü düzeyini yakaladığını ve bunlardan asla geri
dönüşe izin vermeyeceklerini söyledi.
MERKEZ'İN AÇIKLAMASI: Başbakan Erdoğan'ın saat 11.00 sıralarında yaptığı bu
açıklamanın ardından, öğleden sonra saat 15.00'te Merkez Bankası bir yazılı
açıklama yaptı. Kur rejiminin hükümet ile birlikte belirlendiğini ancak yetkili
merciinin kendisi olduğunu hatırlatan Merkez Bankası, bu açıklamada şöyle dedi:
"Bilindiği gibi kur rejimi hükümet ile birlikte belirlenmekte ancak bu rejim
altında kur politikasının uygulanması doğrudan bankamız yetki ve sorumluluğu
altında bulunmaktadır" denildi.
IMF: Telaşa gerek yok enflasyona dikkat
ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Başkanı Rodrigo Rato, merkez bankalarının enflasyon
riskine karşı dikkatli olması uyarısında bulundu. Rato, Malezya'nın başkenti
Kuala Lumpur'da yaptığı açıklamada enflasyonun "dikkat edilmesi gerekmekle
birlikte, dünya ekonomisi için bir risk oluşturmadığını" söyledi. Rato, "Küresel
ekonomide bu ve gelecek yıl için yüksek büyüme bekleniyor" dedi. Enflasyonun ve
buna bağlı olarak faiz oranlarının yükseleceği kaygılarının güçlenmesi başta
gelişmekte olan piyasalar olmak üzere dünya borsalarında düşüşe yol açıyor.
Birileri kurtulsun diye müdahale olmaz
ANKARA Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, dövize müdahale söylemlerine tepki
gösterdi. Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen'in müdahale ile ilgili
sözlerini isim vermeden tehlikeli bir açıklama olarak değerlendiren Çağlayan,
"Geçmiş dönemlerde bankalarımız bu işi çok iyi becerdiler. Faturayı 70 milyon
topluma ödettiler. Bu arkadaşımız, 'Merkez Bankası dolar 1.55'e çıkarsa müdahale
etmelidir' diyor. Halt etmişsin sen. Niye müdahale edecek? Yani senin zararını
kurtarmak için, Merkez gelecek 1.55'den dolar alacak. Ondan sonra onun zararını
kim ödeyecek? Hazine. Hazine kim? Hazine biziz. 70 milyon" dedi.
Bredenkamp: Düzeltmeler ekonomi için kötü değil
IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp, mali piyasalardaki son düzeltmelerin
ekonomi için kötü olduğunu düşünmediklerini belirtti. Kurdaki düzeltmenin kredi
koşullarının zorlaşması ve ithalatta azalma gibi sonuçları olacağına,
ihracatçılara ise yarar sağlayacağına dikkat çeken Bredenkamp, "Kur enflasyonu
etkileyen faktörlerden biri. Kur mevcut düzeyinde devam ederse enflasyonda bir
baskı olur. Kurda yüzde 1'lik bir düzeltme enflasyonda 0.33'lük bir etki
yaratıyor. Kura müdahale konusu operasyonel bir karar. Hükümet Merkez
Bankası'nın bağımsızlığına inanıyor" dedi. CNBC-e'ye konuşan Bredenkamp,
hükümetin yüzde 5 olan enflasyon hedefini revize etmesine gerek olmadığı
görüşünde olduklarını açıklarken, "Ekonomik göstergeler güçlü, ekonomik büyüme
güçlü, bankacılık sektörü güçlü. Cari açık risk faktörü ancak doğrudan yabancı
yatırımların artmasıyla cari açığın finansmanı da bu yıl iyi gözüküyor" diye
konuştu.
Gül: Zemin kayarsa bu herkesi etkiler
DIŞİŞLERİ Bakanı Abdullah Gül, demokrasi ve ekonomik reformlardan taviz
verilmeyeceğini vurguladı ve işadamlarına Türkiye'de bir "zemin kayması"nın
yalnızca hükümeti değil herkesi etkileyeceği uyarısı yaptı. Gül, Ankara Sanayi
Odası'nın (ASO) meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Danıştay'a yapılan
saldırı olayı ve ardından yaşanan gelişmelerin Türkiye'de istikrar, huzur,
demokrasi ve gelişmeyi hedef aldığını söyledi ve ekledi: "Altımızdan zemin
giderse, bu herkesi etkiler; sadece partimi değil sizi de etkiler. Zengini de,
fakiri de etkiler. Bu nedenle diyorum ki, yılanın soktuğu delikten üç kez daha
sokulacak halimiz yok." Gül, "Kimsenin tereddüdü olmasın... Türkiye'de istikrarı
bozmaya kimsenin gücü yetmez ve yetmeyecektir" diye ekledi. Gül, son aylarda
enflasyonda yaşanan artışın kendileri için sürpriz olmadığını söyledi ve "Ancak
yılın ikinci yarısı ve sonuna doğru enflasyonun düşeceğini hepimiz biliyoruz"
dedi. Türkiye'nin dalgalı kur rejiminden vazgeçmeyeceğini belirten Gül,
uygulanan ekonomik programa bağlı kalınacağı sözü de verdi. Ekonomide ortaya
çıkacak gerekliliklere göre "ince ayar" yapılabileceğini ifade eden Gül, ancak
temel politikalarda sapma olmayacağının altını çizdi. "Güven olmadığı zaman
ekonomik başarı ve istikrar olmaz" diyen Gül, Türkiye'de en az hükümet kadar
herkesin güven ortamını ve istikrarı koruma sorumluluğu bulunduğunu söyledi.
Coşkun: Krize neden olacak bir ortam yok
SANAYİ ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, "Herhangi bir şekilde krize neden olacak
bir ortam yoktur. Önyargılı bakışla ekonomiye gömlek biçemezsiniz" dedi. AKP
Grup toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çoşkun, ekonomiyi
sarsmaya yönelik bazı önyargılı girişimler olduğunu söyledi. Ali Coşkun, rant
ekonomisine alışmış grupların istikrarlı bir ekonomik ortama alışamadıklarını
söyledi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Makro
ekonomik dengelere bakıldığında kur politikasında yaşanan dalgalanmalar ekonomik
istikrarın ne kadar iyi korunduğunun kanıtıdır. Herhangi bir şekilde krize neden
olacak bir ortam yoktur. Sadece bir konuya takılarak kriz havası oluşturmak
doğru değil. Ekonomiye bu bakışla gömlek biçemezsiniz."
Bolat: Merkez bu sinir testinde başarılı, rezervleri eritmesin
MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Bolat, döviz
piyasasındaki gelişmeleri "bir sinir testi" olarak nitelendirirken, kura
müdahale gerekmediğini savundu. Bolat,şunları söyledi: "Türkiye'nin ana
göstergeleri iyi durumda. Dalgalanma rahatsız edici, ama kesinlikle bir panik,
endişe kaynağı haline dönüşmemeli. Kesinlikle dengeye gelecek. Merkez
Bankası'nın döviz rezervlerini satmaması, eritmemesi gerçekten çok önemli oldu.
İyi dayandılar. Başta yabancı sermaye, sıcak sermaye bir sinir testi yapıyor.
Merkez Bankası'nın şu ana kadarki tutumu yerinde. Hazine ile Merkez Bankası'nın
piyasalardaki bu sinir testine karşı ortak aksiyonla başarılı olmaları önemli.
Kura müdahale gerekliliğine inanmıyoruz."
hürriyet