79 bin hemşire ve 35 bin sağlık memurunun görev yaptığı
Türkiye'de 'lisans eğitimli sağlık personeli' tartışması başladı. Türk
Hemşireler Derneği Başkanı Prof. Saadet Ülker, "Doktor isteği ile yapılan ve
yasal olmayan işler bir sorun çıktığında hemşireleri mahkum edebilecek nitelik
taşıyor. Temel eğitimin lisans düzeyinde olmalı" dedi.
ÖZEL hastanelerin çoğalmasıyla birlikte iş olanaklarının da artması,
hemşireliğin en fazla tercih edilen meslekler arasına girmesini sağladı. 79 bin
hemşire ve 35 bin sağlık memurunun görev yaptığı Türkiye'de ücret fazlalılığı
nedeniyle özel hastanelere kayan sağlık personeli şimdi de 'lisans eğitimi'
tartışmasını başlattı. Türk Hemşireler Derneği Başkanı Prof. Saadet Ülker,
"Hangi eğitim düzeyinden mezun olursa olsun hemşireler yıllardır yasal yetkileri
olmadığı halde, bilgi ve deneyim gerektiren birçok iş yapabiliyor. Doktor isteği
ile yapılan ve yasal olmayan bu işler bir sorun çıktığında hemşireleri mahkum
edebilecek nitelik taşıyor. Bu nedenle temel eğitimin lisans düzeyinde olması
kaçınılmaz" dedi.
97 OKUL VAR: 1996 yılında Sağlık Bakanlığı ve YÖK arasında yapılan lisans eğitim
protokülünün 2000 yılında bozulduğunu söyleyen Prof. Ülker, "Sağlık Bakanlığı
YÖK Türkiye'nin ihtiyacı olan sayı ve nitelikte hemşire yetiştiremiyor gerekçesi
ile protokolu tek taraflı olarak iptal etti. Bunun sonucunda hemşire yetiştirmek
sağlık meslek liselerine devroldu" dedi. Kararın ardından Bakanlık'a çok sayıda
dava açıldığına da dikkat çeken Ülker, "Geçtiğimiz yıl derneğimizin açtığı dava
sonucunda sağlık meslek okullarında hemşirelik eğitimi verilme kararı
durduruldu. Buna karşın Bakanlık'a bağlı sağlık meslek liselerinde yer alan 78
hemşirelik programında öğrenci eğitimi eski öğrencilerle hala devam ediyor. YÖK
bünyesinde lisans düzeyinde hemşirelik eğitimi yapan okul sayısı da 97'yi
buluyor" dedi. 1992 yılına dayanan ve hemşireliği özerk bir meslek olarak
tanımlayan 3 tasarıyı dikkate alınarak geçtiğimiz ay yeni bir tasarı
hazırlandığına dikkat çeken Ülker, "Geçtiğimiz ay Meclis Başkanlığı'na sunulan
tasarı bu ay Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'na da girdi. Şimdi
tüm hemşireler yıllara dayalı çabaların ürünü olan tasarının komisyonlarda bir
an önce ele alınarak yasalaşmasını bekliyor" dedi.
TASARI UMUT OLDU: Ülker şöyle konuştu: "Binlerce sağlık meslek lisesi mezunu
hemşire, bir dönem kendilerine tanınmış olan açık öğretimle ön lisans hakkından
yararlanarak bu programlara devam edip mezun oldu. Şimdi bu mezunlar, aynı yol
ile lisans tamamlama hakkı istiyor. Ancak, bu hakkın alınabilmesi için tıpkı
öğretmenlerde olduğu gibi yasa ile Türkiye'de kime "hemşire" ünvanı
verileceğinin güvence altına alınması gerekiyor. Aksi taktirde hemşire olmanın
yolu meslek lisesi ve ardından açık öğretimden geçecek. Ancak bu yol dünyanın
hiç bir ülkesinde hemşire olmak için kabul edilmiyor"
Özel hastaneler 'eleman yok' dedi hemşirelik eğitimi aşağı çekildi
DEVLET ve üniversite hastaneleri ile bir çok özel hastanede hemşirelerin çalışma
koşullarına ilişkin çok sayıda sorun yaşandığını söyleyen Prof. Ülker, "Nöbet
koşulları, ücretler, çalışma ortamları iş gücü kaybı gibi sorunlar hemşireleri
zorluyor. Başlangıçta özel hastanelere bir kayma oldu ise de daha sonra oralarda
da benzer sorunların yaşanmaya başlanmasıyla devlete doğru yönelim yeniden
arttı. Özel hastanelerin bazıları sorunlara geniş ölçüde çözüm üretmiş durumda.
Ancak bazıları az sayıda hemşireyi ağır çalışma koşullarında az ücretle
çalıştırarak kár payını yükseltme yoluna gittiğinden eleman dayandıramıyor.
Sonra da "hemşire bulamıyoruz" diye yakınıyor. Bu feryatları da "bürokrasi ve
siyaset çevrelerinde" kısa yoldan hemşire yetiştirme şeklinde yankı buluyor"
dedi. ABD ve Avrupa'nın gelişmiş ülkelerinde de sayısal yönden hemşire azlığının
bir krize dönüştüğüne dikkat çeken Ülker, "Ancak onlar çözümü çalışma
koşullarını düzeltmede ve ücretlerini artırmada arıyorlar" dedi.
hürriyet