1980 darbesinin ardından Ankara'da ODTÜ, Hacettepe gibi
güvenliği Jandarma tarafından sağlanan ünivesitelerde başlatılan okul girişinde
öğrencilerin kimlik gösterme zorunluluğu, Jandarma bölgesi dışında kalan şehir
merkezlerindeki üniversitelerde uzun yıllar uygulanmadı. 28 Şubat'la beraber
bütün üniversitelerde geçerli kılınan uygulamaya İstanbul Üniversitesi Fen
Edebiyat Fakültesi öğrencileri Mayıs ayı itibariyle direnmeye başladı. Toplu
halde okula gelen ve kimlik göstermeyen öğrencilerin eylemine bir destek de
Ankara Üniversitesi Dil - Tarih ve Coğrafya Fakültesi öğrencilerinden geldi.
Öğrenciler, görevlilerin kendilerini tanıdıkları durumlarda bile kimlik
sormalarından ve durumun bununla sınırlı kalmayıp üst aramasına kadar
varmasından şikayetçi.
AYAĞA KALK SAYIM VAR
Konu insan hakları kuruluşlarının da gündeminde. Mazlum-Der Genel Başkanı Ayhan Bilgen, somut bir olay ve somut bir yakın hadise ihtimali olmadan öğrencilerin okullarına girerken rutin bir biçimde kimlik kontrolü ve üst aramasına maruz kalmalarının "psikolojik baskı" olduğunu vurgulayarak, "Üniversitelerin herkese açık olması gerekir. Suistimal ihtimali, hakların istismar edilmesine gerekçe olamaz. Suçla mücadele adı altında hayatın her alanında kontrolün yaygınlaşması kişi mahremiyetine yönelik bir tehdittir. Kimlik kontrolü yapılmadığında acaba suç oranlarında bir artış var mı? Asıl ölçü budur, bunun ölçülmesi gerekir. Gardiyan gibi 'ayağa kalkın sayım var' demek, psikolojik baskı oluşturmaktır" dedi.
yenişafak