Anasayfa

Tarımda yerel çeşitler ne kadar güvende?

Yerel çeşitlerin kayıt altına alınma şekli ne kadar işlevsel? Tohumculuk kanununa yerel çeşitlerle ilgili neden bir madde eklenmiyor da ısrarla ayrı tutuluyor? Tohumculuk sektörü neden yerel çeşitlerden uzak duruyor? Yerel tohumun kritik süreçleri planlı mı uygulanıyor?

Haber Giriş : 2020-06-01T11:43, Son Güncelleme 2020-06-01T11:44

Yerel tohumların kayıt altına alınma mantığı şu haliyle doğru mu yada yeterli mi?

Öncelikle şu bilinmelidir ki; bugün gelinen aşamadan sonra yerel çeşitler tohumculuğumuzun kurtarıcısı olamaz! Bu durumu, içeriğinde hiç yer verilmeyen tohumculuk kanununa borçluyuz! Ancak az sayıda da olsa çiftçimizin, köylümüzün kendi imkanları ile bugünlere getirdiği yerel çeşitleri muhafaza etmek ve geliştirmek için de bir yol bulmalıyız.

Yerel tohumlar yaklaşık bir yıldır kendine has mevzuatla kayıt altına alınıyor. Ancak uzun süreli korumaya, geliştirilmeye ve ticarete konu olma mantığına aykırı bir şekilde!

Yerel çeşitlerin son zamanlarda sıkça gündeme gelmesi ile birlikte yerel çeşit mevzuatı oluşturuldu. Ancak özenle tohumculuk kanunundan ve bu kanuna göre hazırlanmış mevzuattan ayrı tutuldu. Bu ayrı tutulma avantajmış gibi görünse de bu mevzuat temelde kayıt ve koruma amaçlı düşünüldüğü için yerel tohumların gelişmesini ve işlevsel bir bir kimlik kazanmasını sağlamamaktadır. Ayrıca sadece Enstitülerin bu konuda görevlendirilmesi ve bölgesel üretimin öne çıkarılması koruma kolaylığı sağlıyor gibi görünsede yerel çeşidi sınırlandırdığı da bir gerçektir. Son dönemlerde yerel çeşitlerin tohumculuğun kıyısında kenarında kalması, Enstitülerin bile projelerinde pek yer vermemeleri bunun ıspatıdır.

Yerel çeşitlerin bir çoğunun ticari çeşitlere göre verimi düşük olsada, çiftçi ve tüketici açısından besleyicilik ve doğallık yönüyle bir çok ticari çeşitten daha fazla güven verdiği ve tutulduğu da ortadadır. Ayrıca ıslah çalışmaları için potansiyel kaynak olma imkanı ticari açıdan öne çıkabilecek bir özelliktir. Bu yönleri dikkate alınarak yerel çeşitlerin ticarete konu edilme şekli ve yöntemi yeniden gözden geçirilmelidir. Çünkü gerçekçi bir şekilde ticarete konu edilmeyen yerel çeşitler araştırmacıların, akademisyenlerin, ıslahçıların, tohumcuların çok ilgisini çekmeyecek ve bunun sonucu olarak yerel tohum veya yerel çeşit gelişmeyecektir. Toplanıp bir araya getirilse bile uzun vadede unutulmaya ve uyumaya terkedilecektir.

Yerel çeşitler konusunda, şu anki mevzuata göre, sadece tohumculuktaki fonksiyonelliği ortada olan Enstitülere görev verilmesi ve bu tohumların bir kısmının zaman zaman küçük çiftçilere dağıtılması ve böylece sahip çıkılmaya çalışılmasının anlamı; yerel çeşitlerin fanusta varlığını sürdürmesini beklemektir.

Çiftçiden koparılarak kayıt altına alınan yerel çeşitler resmiyetde de olsa tohumculuk sektörüne emanet edilmiş sayılmaktadır. Ancak şu haliyle yerel tohum, tohumculuk sektörünün ilgisini çekmemektedir. Tohumculuk sektörünün ilgisini çekmeyen hiçbir tohumun veya çeşidin uzun süre hayatta kalma şansı yoktur. Çünkü tohumculuğumuz küresel tohumculuğun izindedir. Bu az sayıdaki yerel çeşitlerin ise bugünlere gelmesi tohumculuk sektörü sahip çıktığı için değil köylü ve çiftçi sahip çıktığı içindir.

Bu şekliyle, bir çok kritik konuda olduğu gibi yerel tohum konusu da son dönemdeki uygulamalarla, Araştırma Enstitülerinin, Üniversitelerin ve bu alanda var olan kamu kuruluşlarının yönetimsel manada aşırı sirkülasyon yaşamasından dolayı kurumsal hafıza kaybının ve karışıklığının kurbanı olmaya mahkum edilme tehlikesi vardır. Bilimsel anlamda ise, akademik çalışma ve araştırmalarda yerel tohumun durumu deney fareleri konumundan öteye geçememektedir.

Yerel çeşit kavramının son yıllarda gündeme gelme şekli, ihtiyaçtan çok magazinsel ve popülarite ağırlıklı olduğu için bir türlü asıl amacına hizmet edecek kıvamı bulamamaktadır. Bu nedenle de hak ettiği mevzuat ve uygulama bir türlü oluşturulamamaktadır.

Tarım camiası yerel tohum deyince sürekli patinaja düşmekte, tohumculuk sektörü ise yerel tohum deyince ticari karşılığı olmadığı gerekçesi ile hiç oralı olmamaktadır. Oysa, asıl amaç yerel çeşitlerin ülkemiz tarımının geleceği ve tohumculuğumuzun gelişmesine katkı sağlayacak şekilde yapısal ve mevzuatsal sahiplenmelere kavuşması olmalıdır.

Yerel tohum veya yerel çeşitlerle ilgili ilk kritik uygulama 2008 de gerçekleşmiş ve bu uygulamanın negatif etkisi bugünlere kadar sürmüştür

Yerel tohum konusunda söylem olarak çok fazla ses çıkması ancak yapısal ve işlevsel olarak çok yüzeysel kalınmasının en büyük nedeni; yerel çeşitlerle ilgili olarak 2008 yılında yapılan yanlışın ondan sonraki sürece yansımasında yatmaktadır.

2008 yılında 5553 sayılı tohumculuk kanununu dayanılarak geçici bir uygulamayla, ülke içindeki tüm tohumlar, herhangi bir teknik inceleme yapılmadan ve tohumun yerli, yabancı, yerel hikayesi gerçek manada gündem edilmeden, getirenin adına kayıt ettirilmiştir. İşte bu durum yerel tohumu giyotine göndermenin başlangıcı olmuştur. Bundan sonraki süreçte ise kıyıda köşede kalan az sayıdaki köy çeşidi veya köy popülasyonu bir türlü tohumculuk kartellerinin çizdiği sınırı aşamamıştır.

Yıllar içinde ticari tohumlukların eksik veya tartışmalı tarafları gündeme geldikçe yerel tohum alternatif gibi öne sürülmüş ve bu durum, genellikle popülarite olarak gündemde tutulmuştur. Ancak o günkü (2008 yılı) toptan, vasıfsız tohumluk kayıt şekli ne kadar yanlışsa bugünkü yerel tohumun gündem edilme şeklide o kadar yanlıştır.

Yerel çeşitlerin varlık mücadelesine ve tohumculuğa katkısına uygun mevzuat oluşturulmalıdır

Doğru yöntem, yerel tohumlarında diğer tohumlar gibi (biyolojik çeşililik potansiyeli korunarak) nitelikleri ve teknik özellikleri belirlenerek ticarete konu edilecek şekle getirilmesidir. Her ne kadar yerel çeşitlerin ticarete konu edilme süreci zor görünsede, bu şartlarda varlığını sürdürmesinin başka yolu yoktur.

Tohumculuk kanununda "yerel çeşit" maddesi yerini almalıdır. Yerel çeşitlerin bu kanunda ek bir madde ile de olsa yer almıyor olması; yerel çeşit mevzuatının inandırıcılığını zedelemektedir.

Yerel tohum, biyolojik çeşitlilik olarak kaynaklığını muhafaza ederken, yetkin ellerde ve piyasada işlevsel ve dinamik olarak döngüsünü sürdürmelidir. Yıllardır onu bugünlere taşıyan çiftçilerin korumasının güvenilirliği kabul edilmeli ve yerel çeşit çiftçilerden koparılmamalıdır.

Birbirinden kopuk maddelerle örülmüş, yerel tohumculuğun gelişmesini sağlamak yerine gelişme ve ilerlemesini sınırlandırıcı, tohumculuk kanununa uymayan yada tohumculuk kanununun yerel çeşit mevzuatına uymadığı mevzuatla veya düzenlemeyle yerinden oynatılmış olan ve çiftçilerden koparılan yerel çeşitleri veya yerel tohumları bu şekilde, kağıt üzerinde yarınlara taşımamız mümkün görünmemektedir.

Yerel çeşitleri veya yerel tohumları çiftçilerle, toprakla, parayla, sofrayla buluşturacak işlevsel bir mevzuat hazırlanmadığı sürece ve bunların önündeki engeller kaldırılmadığı sürece yerel çeşitler güvende olmayacaktır.

Sonuç olarak karar vermelidir; çiftçiden, köylüden toplanarak koruma adı altında, fanusta varlığını sürdüren veya varlığını sürdürdüğünü sandığımız yerel çeşitler mi? Yoksa ıslah çalışmalarında fonksiyonel, üretimde ve ticarette kendine has konumunu muhafaza eden işlevsel yerel çeşitler mi istiyoruz. Tabi bu özelliklere uygun yeterince yerel çeşitlerimiz kaldı mı? O da ayrı bir tartışma konusu!

2008 yılında hiç bir ayrım ve teknik inceleme yapılmadan, toptancı bir mantıkla çorak bir anlayışa gömülen yerel tohumların, 2019 yılında koruma altına alacağım mantığıyla hazırlanan mevzuatlada üzerine beton dökülmektedir. Son süreçte yapılan uygulamalarla yerel çeştilerin çiftçilerden koparılması, işlevsizleşmesi, fonksiyonelliğini sınırlandıran bir potaya sokulması yeni bir kritik sürecin habercisidir.

Yerel çeşit mevzuatı ve uygulamasında, geçmiş süreci ile birlikte son bir yılın değerlendirmesinin bizi ulaştırdığı bu sonuç ilgilileride düşündürmelidir. Yerel çeşitler bu şekilde kayıt altına alınacaksa belkide hiç alınmamalıdır. Çünkü onlarca yıldır onu koruyarak bugünlere taşıyan çiftçilerimizin yanı yerel çeşitler için daha güvenlidir.

M. Murat GÜN

Memurlar.Net - Özel