Soruşturmalarda Ceza Zamanaşımıyla İlgili Kritik Karar!

Danıştay İkinci Dairesi, disiplin soruşturmalarında ceza zamanaşımı süresinin soruşturulan kişinin işleme paraf ettiği tarihi baz alınarak karar verilmesi gerektiğine hükmetti!

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 05 Kasım 2025 00:10, Son Güncelleme : 27 Ekim 2025 11:25
Soruşturmalarda Ceza Zamanaşımıyla İlgili Kritik Karar!

Dava konusu olayda, Emniyet Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Uluslararası Eğitim Şube Müdürlüğünde 1. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapan davacı hakkında "Görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklama göstermek" fiilini işlediğinden bahisle davacıya disiplin cezası verilmiştir.

İlk derece mahkemesi tarafından, Yetiştirilmek Amacıyla Yurtdışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmelik kapsamında yurtdışına gönderilmesine ilişkin işlemlerde, davacının sahip olduğu yetkileri personel lehine kötüye kullanmak suretiyle kamuyu zarara uğrattığı hususu sabit olduğundan, disiplin cezası verilmesi hukuka uygun bulunmuştur.

Danıştay İkinci Dairesi ise, davacıya disiplin cezası verilmesine dayanak olan işleme ilişkin Bakanlık Makam Olurunu 31 Temmuz 2013 tarihinde paraf ettiği ve disiplin soruşturması ile ceza tayini için bu tarihin esas alınması gerektiğinin açık olduğunu ifade etmiştir.

Bu itibarla, 657 sayılı Kanun'un 127 nci maddesi uyarınca, suç sayılan eylemin oluştuğu tarihten itibaren en geç 2 (iki) yıl içerisinde disiplin cezası verilmesi gerekirken, ceza verme zamanaşımı süresi geçirildikten sonra, 05 Ağustos 2015 tarihinde disiplin cezası verildiği için dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamıştır.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2021/6759

Karar No : 2024/658

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : . VEKİLİ : Av. .

KARŞI TARAF (DAVALI) : Emniyet Genel Müdürlüğü VEKİLİ : Hukuk Müşaviri .

İSTEMİN KONUSU : Ankara 5. İdare Mahkemesince verilen 27/05/2016 günlü, E:2015/3130, K:2016/1856 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Emniyet Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Uluslararası Eğitim Şube Müdürlüğünde 1. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapan davacı; "Görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklama göstermek" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına, 1. derecenin 4. kademesinde bulunduğundan, cezanın brüt aylığının 1/2 oranında kesilmesi şeklinde uygulanmasına ilişkin 05/08/2015 günlü, 2015/337 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle dava açmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 5. İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Balıkesir Emniyet Müdürlüğü emrinde görevli 3. Sınıf Emniyet Müdürü .'nın, Yetiştirilmek Amacıyla Yurtdışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmelik kapsamında yurtdışına gönderilmesine ilişkin işlemlerde, davacının, sahip olduğu yetkileri adı geçen personel lehine kötüye kullanmak suretiyle kamuyu zarara uğrattığı hususu sübuta erdiğinden, eyleminin gerektirdiği disiplin cezası ile cezalandırılmasına yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından; dayanaktan yoksun olan ve eksik incelemeye dayanan dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : Murat İnci DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemine konu edilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY : Balıkesir Emniyet Müdürlüğü emrinde görevli 3. Sınıf Emniyet Müdürü .'nın, Yetiştirilmek Amacıyla Yurtdışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmelik kapsamında yurtdışına gönderilmesine ilişkin Bakanlık Makam Oluru hazırlanarak, Emniyet Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Uluslararası Eğitim Şube Müdürlüğünde görev yapan davacı ve diğer görevliler tarafından, 31/07/2013 tarihinde parafe edilmesine müteakip Bakanlık Makamına sunulmuş, söz konusu yazı, 06/08/2013 tarihinde ilgili bakan tarafından imzalanarak işlem tekemmül ettirilmiş, bu kapsamda yapılan işlemler usulsüz olduğundan ve böylelikle Devletin zarara uğramasına sebebiyet verildiğinden bahisle dava konusu işlem tesis edilmiş, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT: Emniyet Teşkilat Disiplin Tüzüğü'nün "Görevin takdir ve yerine getirilmesinde savsaklama göstermek" başlıklı 13. maddesinde; "Bu Tüzükte disiplin suçu olarak saptanan eylem, işlem, tutum ve davranışlar dışında herhangi bir biçimde görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklaması görülen memura kınama cezası verilir. Bu hoşgörü veya savsaklama Devleti veya kişileri zarar uğratmış veya hizmetin gecikmesine, durmasına ya da aksamasına neden olmuşsa, durumun ağırlığına ve zararın derecesine göre, daha ağır bir ceza verilebilir." hükmüne yer verilmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Zamanaşımı" başlıklı 127. maddesinde, "Bu Kanun'un 125'inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren; a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına, başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar." hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi bakımından, kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. Bu bakımdan, disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar mevzuatta belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Yukarıda aktarılan hükümle, disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde ceza verilmediği takdirde, disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı açık bir şekilde düzenlenmiştir.

Uyuşmazlık konusu olayda, davacının sorumluluğunun, Balıkesir Emniyet Müdürlüğü emrinde görevli 3. Sınıf Emniyet Müdürü .'nın, Yetiştirilmek Amacıyla Yurtdışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmelik kapsamında yurtdışına gönderilmesine ilişkin Bakanlık Makam Olurunu parafe ettiği 31/07/2013 tarihinde başladığı ve disiplin soruşturması ile ceza tayini için bu tarihin esas alınması gerektiği açıktır.

Bu durumda, 657 sayılı Kanun'un 127. maddesi uyarınca, suç sayılan eylemin oluştuğu tarihten itibaren en geç 2 yıl içerisinde, 31/07/2015 tarihine kadar dava konusu disiplin cezası verilmesi gerekirken, ceza verme zamanaşımı süresi geçirildikten sonra, 05/08/2015 tarihinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,

2. Ankara 5. İdare Mahkemesince verilen 27/05/2016 günlü, E:2015/3130, K:2016/1856 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,

3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine, 4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber