Gripten Koruyan Besinler
Gripten koruyan besinler
-
Çinko eksikliği hastalık oluşumunu hızlandırır Vücutta çinko eksikliği; fiziksel, nörolojik ve psikolojik gelişmeyi yavaşlatabilir ve yaşamı tehdit eden enfeksiyonlarla mücadelenizi zayıflatabilir. Bunun için vücuda çinko takviyesi yaparak bu durumu tersine çevirebilirsiniz. En iyi çinko kaynakları; kırmızı et ve kabuklu deniz ürünleri ile karaciğer gibi hayvansal kaynaklı besinlerdir. Yine fındık, ceviz, fıstık gibi kuruyemişler, süt, peynir ve kuru baklagillerden de destek alabilirsiniz.
-
Özellikle kuşburnu, ıhlamur, ahududu, böğürtlen, antioksidan yönünden zengin olduğu için bu dönemde tercih edilebilir. Limonla zenginleştirerek, kendinize doğal bitki çayları karıştırabilirsiniz.
-
Nar meyvesi ismini Latincede ‘çok tohumlu’ anlamına gelen ‘pomegranate’den almıştır. Güçlü antioksidant flavonoidler nar suyunun rengini sağlarlar. Nar antioksidan ve anti-tümör etkisinden dolayı ilaç olarak da tanımlanabilir.
-
Bal, enerji veriminin dışında karasal iklime sahip ve gün içi ısı farkının fazla olduğu bölgelerde soğuğa ve soğuk algınlığına karşı; ağız, boğaz ve bronşlardaki rahatsızlıklarda ve enfeksiyonlarında doğal bir ilaç olarak kullanılmaktadır. Bu özellikler balın antimikrobiyel etkisinin yanı sıra; baldaki fruktozun doku ve kasları yumuşatıcı ve gevşetici özelliğinden kaynaklanmaktadır. Balın yaraların ve enfeksiyonların iyileşmesini sağlamak için kullanımı önerilmiştir.
-
C vitamini vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlar, savunma sistemini güçlendirir. Yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak, portakal, limon, mandalina, kuşburnu gibi besinler bol miktarda C vitamini içerir.
-
C vitamini kaybını önlemek için salatalar da meyve suları gibi tüketilmeden hemen önce hazırlanmalıdır. Hem kış hem de yaz aylarında düzenli bir beslenme programı için; et, süt, sebze, meyve ve tahıllardan oluşan besin gruplarının dengeli bir biçimde alınması gerekir.
-
Özellikle taze sebze ve meyveler, soğuk havalarda da sağlıklı kalmak isteyenlerin imdadına yetişmektedir. Yumurta, süt, balık, ıspanak, portakal, havuç, yeşilbiber, kayısı gibi sarı, turuncu ve yeşil sebze ve meyvelerde bulunan A vitamini güçlü bir antioksidandır. Bu besinlerin belirli ölçülerde tüketilmesi hastalıklardan korunmada önemli rol oynar.
-
Yoğurt ve kefir florayı güçlendirerek gastrointestinal sistem enfeksiyonlarına karşı direnç oluşturur, immün fonksiyonlara (bağışıklığa) destek verip, anti-tümör özellik gösterir.
-
Sarımsağın yapısında bol miktarda su, fruktoz içeren karbonhidratlar, kükürt bileşikleri, protein, lif ve serbest amino asitler bulunur. Sarımsak ayrıca yüksek miktarda saponin, fosfor, potasyum, kükürt, çinko, orta miktarda selenyum, A ve C vitaminleri ile az miktarda da kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, manganez ve B kompleks vitaminlerini içerir. Sarımsağın bağışıklık sisteminin baskılanmasını önleyerek kansere karşı etkili bir silah olabileceği belirtilmektedir.
-
Maydanoz bir provitamin A (Beta karoten) kaynağıdır. Bu özelliği ile görme gücü, kılcal damar sisteminin ve tiroid bezinin fonksiyonları üzerinde etkilidir. Maydanoz yaprakları vitamin(A,C,K ), demir, potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum yönünden zengindir.
-
E vitamininin vücuttaki en önemli görevi antioksidan özelliğidir. En zengin kaynakları; fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, sıvı yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, tahin gibi besinlerdir. Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Ayrıca zeytinyağı, fındık yağı gibi sıvı yağlarda bulunan omega-9 yağ asitleri de bağışıklık sistemini olumlu etkiler.
-
Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Ayrıca zeytinyağı, fındık yağı gibi sıvı yağlarda bulunan omega-9 yağ asitleri de bağışıklık sistemini olumlu etkiler.
-
Kayısı, mineral maddelerden, potasyum ve vitaminlerden ß-karotence çok zengindir. A vitaminin öncül maddesi olan ß-karoten, vücudu ve organları saran epitel doku, göz sağlığı, kemik, diş gelişmesi ve endokrin bezlerinin çalışması için gereklidir. Bu görevlerinden başka A vitamini üreme ve büyümede, enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artmasında önemli rol oynar. Ayrıca A vitamini organizmanın ve sağlıklı hücrelerin direncini artırarak kansere karşı koruyucu görevi yapmaktadır.