'Erol Taş Evladını Kucaklar Gibi Sahip Çıktı Bana'

İlkokul öğretmeninin yeteneğini fark etmesiyle bale ve tiyatro eğitimi almaya başladığını anlatan Koçyiğit, Ankara'da yatılı okurken İstanbul Belediye Konservatuvarı açılınca oraya geçiş yaptığını söyledi. Yeşilçam'ın “Dört Yapraklı Yoncası”ndan biri olan Hülya Koçyiğit, "Dört Yapraklı Yonca’ olarak en büyük aşkımız sinemaydı” dedi. 200'e yakın filmde rol alan Hülya Koçyiğit, özellikle kadınların sorunlarını anlatan filmlere öncelik verdiğini belirtti.

Selim Soydan'la 1968’de evlenen Hülya Koçyiğit, Beyoğlu'nda nikah gününde büyük bir izdiham yaşandığını anlattı. 1969'da dünyaya kızı Gülşah için ise, “Hayatta en mutlu olduğum an Gülşah'ı kucağıma aldığım andı” dedi. Koçyiğit, “Selim Soydan benim şansım oldu, beni olduğum gibi kabul etti ve bana yola çıkarken 'En büyük hayranın benim" demişti” dedi.

Kızı Gülşah'la birlikte 1975 yapımı "Gülşah" filminde rol alan Koçyiğit, kendisinin ve kızının yaşadığı sağlık sorunlarından bahsederek “Sağlığımın hayatta en önemli şey olduğunu geç fark ettim” dedi. Hülya Koçyiğit, usta yönetmen Lütfi Akad'la "Gökçe Çiçek" ve "Göç Üçlemesini" çekti. Siyasi filmlerde de rol alan usta oyuncu, sosyal olaylara duyarsız kalmadı. Koçyiğit bir dönem gazinolara transfer oldu ve assolist olarak da sahne çalışmaları yaptı.

Sinemaya 1963 yapımı "Susuz Yaz" ile adım atan Hülya Koçyiğit, bu filmle beraber Berlin'den Altın Ayı kazandı. Koçyiğit, “Berlin'den ‘Altın Ayı’ ödülü almamız bana büyük sürpriz oldu. Erol Taş filmde evladını kucaklar gibi sahip çıktı bana. Erol Taş'ın hayatımda ayrı bir yeri var. Türk sinemasının en renkli aktörlerinden biriydi” dedi.