İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Erdoğan'ı Eleştirenlere Ağzının Payını Verdi!

Hem Türkiye hem dünyada büyük başarılara imza atan 78 yaşındaki yazar Alev Alatlı, asrın felaketi olarak adlandırılan depremlerin ardından hükümete algı operasyonu düzenleyenlere ağzının payını verdi.

  1. Hem Türkiye hem dünyada büyük başarılara imza atan 78 yaşındaki yazar Alev Alatlı, asrın felaketi olarak adlandırılan depremlerin ardından hükümete algı operasyonu düzenleyenlere ağzının payını verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın duyarsızca suçlanmasını eleştiren Alatlı "Cumhurbaşkanımızın boşvericilikle suçlanmasını acımasızlığın ötesinde şuursuzluk olarak vasıflandırıyorum." dedi.

    Hem Türkiye hem dünyada büyük başarılara imza atan 78 yaşındaki yazar Alev Alatlı, asrın felaketi olarak adlandırılan depremlerin ardından hükümete algı operasyonu düzenleyenlere ağzının payını verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın duyarsızca suçlanmasını eleştiren Alatlı "Cumhurbaşkanımızın boşvericilikle suçlanmasını acımasızlığın ötesinde şuursuzluk olarak vasıflandırıyorum." dedi.

  2. "Nasihatname", "Beyaz Türkler Küstüler" ve "Dünya Nöbeti" gibi çok okunan eserleri kaleme alan ünlü yazar Alev Alatlı, başarılı meslek hayatıyla hem Türkiye hem de dünya edebiyatının önde gelen isimleri arasında yer alıyor.

    "Nasihatname", "Beyaz Türkler Küstüler" ve "Dünya Nöbeti" gibi çok okunan eserleri kaleme alan ünlü yazar Alev Alatlı, başarılı meslek hayatıyla hem Türkiye hem de dünya edebiyatının önde gelen isimleri arasında yer alıyor.

  3. 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen ünlü yazarın "Dünya Nöbeti - Gogol'un İzinde 2. Kitap" isimli kitabının Rusça'sı 2018 yılında Başkan Erdoğan tarafından Vladimir Putin'e hediye edilmişti.

    2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen ünlü yazarın "Dünya Nöbeti - Gogol'un İzinde 2. Kitap" isimli kitabının Rusça'sı 2018 yılında Başkan Erdoğan tarafından Vladimir Putin'e hediye edilmişti.

  4. Aynı zamanda 2018 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 24 Haziran seçimlerinin ardından oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu'na üye olarak atanan ünlü yazar, yaşanan deprem felaketi hakkında Sabah Gazetesi'ne açıklamalarda bulundu.

    Aynı zamanda 2018 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 24 Haziran seçimlerinin ardından oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu'na üye olarak atanan ünlü yazar, yaşanan deprem felaketi hakkında Sabah Gazetesi'ne açıklamalarda bulundu.

  5. "GÖÇTÜ GİTTİ KOCA TARİH"    İlk olarak "Ülke olarak büyük bir deprem felaketi yaşadık. Neler hissediyorsunuz?" sorusuna yanıt veren Alatlı, şu ifadeleri kullandı:    "Sanki üstesinden asla gelemeyeceğim ağır bir keder... Bilirsin, bizim takım acıyı kelimelere, notalara dökerek aralamaya kurgulanmıştır. Acıyı böyle hafifletmeye çalışırız... Lakin bu defaki varoluşsal kayıp tasavvurun ötesinde. Bir anlamı olan hemen her şey yok oldu. Aziz bir dostum var, depremzede; "Göçtü gitti koca tarih, kültürüyle, iziyle, toprağıyla, artık ferman asacak kalesi de yok memleketimin" diye gözyaşı dökmekte. Güzel bir de türküsü varmış, 'ağıt' olmuş şimdi.

    "GÖÇTÜ GİTTİ KOCA TARİH" İlk olarak "Ülke olarak büyük bir deprem felaketi yaşadık. Neler hissediyorsunuz?" sorusuna yanıt veren Alatlı, şu ifadeleri kullandı: "Sanki üstesinden asla gelemeyeceğim ağır bir keder... Bilirsin, bizim takım acıyı kelimelere, notalara dökerek aralamaya kurgulanmıştır. Acıyı böyle hafifletmeye çalışırız... Lakin bu defaki varoluşsal kayıp tasavvurun ötesinde. Bir anlamı olan hemen her şey yok oldu. Aziz bir dostum var, depremzede; "Göçtü gitti koca tarih, kültürüyle, iziyle, toprağıyla, artık ferman asacak kalesi de yok memleketimin" diye gözyaşı dökmekte. Güzel bir de türküsü varmış, 'ağıt' olmuş şimdi.

  6. Saatte iki yüz kilometre hızla üstüne gelen 20 tonluk kütleden korunmayı ummak abesle iştigaldir eyvallah ama depremin bizim gerçeğimiz olduğunu bile bile kolon kesene, betondan çalana imar affı affedilemez. Sadmeyi soğuracak eş dost da kalmayınca, evi ocağı sahiplenmek de anlamsızlaşıyor."

    Saatte iki yüz kilometre hızla üstüne gelen 20 tonluk kütleden korunmayı ummak abesle iştigaldir eyvallah ama depremin bizim gerçeğimiz olduğunu bile bile kolon kesene, betondan çalana imar affı affedilemez. Sadmeyi soğuracak eş dost da kalmayınca, evi ocağı sahiplenmek de anlamsızlaşıyor."

  7. "CUMHURBAŞKANININ GÖZYAŞLARINI GÖRMEZDEN GELİP SUÇLAMAK ACIMASIZLIĞIN ÖTESİNDE ŞUUURSUZLUK"    Deprem sonrasında fırsatçılık yapan ve hükümete yönelik algı operasyonu düzenleyen kişiler hakkında da konuşan 78 yaşındaki ünlü yazar, sözlerini şöyle sürdürdü:    "İnsan kendisini komşusunun trajedisinden nasıl bu denli soyutlayabilir, o yan evde açken, üşüyorken, nasıl arkasını dönüp karnı tok, sırtı pek uyuyabilir, anlamak mümkün değildir. Empati yoksunluğunun böylesi ancak akıl hastalığı ile açıklanabilir diye düşünürüm. Yaşadığımız faciayı yağma, talan, haksız kazanç fırsatı olarak değerlendirmeye kalkanlar olmadı mı? Oldu. Şükürler olsun ki, marjinal gruplardı. İyinin gücü sildi attı.

    "CUMHURBAŞKANININ GÖZYAŞLARINI GÖRMEZDEN GELİP SUÇLAMAK ACIMASIZLIĞIN ÖTESİNDE ŞUUURSUZLUK" Deprem sonrasında fırsatçılık yapan ve hükümete yönelik algı operasyonu düzenleyen kişiler hakkında da konuşan 78 yaşındaki ünlü yazar, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan kendisini komşusunun trajedisinden nasıl bu denli soyutlayabilir, o yan evde açken, üşüyorken, nasıl arkasını dönüp karnı tok, sırtı pek uyuyabilir, anlamak mümkün değildir. Empati yoksunluğunun böylesi ancak akıl hastalığı ile açıklanabilir diye düşünürüm. Yaşadığımız faciayı yağma, talan, haksız kazanç fırsatı olarak değerlendirmeye kalkanlar olmadı mı? Oldu. Şükürler olsun ki, marjinal gruplardı. İyinin gücü sildi attı.

  8. Deprem sonrası hükümeti istifaya çağıran bir kesim de var... Göçtü gitti memleketim, kültürüyle, iziyle, toprağıyla diye içi yananın sövme masumiyeti olabilir diye düşünebilirim. Siyasal münasebetsizliklerden muaf tutulmalarını bile hoş görebilirim.

    Deprem sonrası hükümeti istifaya çağıran bir kesim de var... Göçtü gitti memleketim, kültürüyle, iziyle, toprağıyla diye içi yananın sövme masumiyeti olabilir diye düşünebilirim. Siyasal münasebetsizliklerden muaf tutulmalarını bile hoş görebilirim.

  9. Velakin birlikte geçirdiğimiz şu 20 yıl zarfında Cumhurbaşkanımızın gözyaşlarına hiç şahit olmamışız, Aylan bebeği, Esma'yı birlikte yaşamamışız gibi onun duyarsızlıkla, boşvericilikle suçlanmasını acımasızlığın ötesinde şuursuzluk olarak vasıflandırıyorum.

    Velakin birlikte geçirdiğimiz şu 20 yıl zarfında Cumhurbaşkanımızın gözyaşlarına hiç şahit olmamışız, Aylan bebeği, Esma'yı birlikte yaşamamışız gibi onun duyarsızlıkla, boşvericilikle suçlanmasını acımasızlığın ötesinde şuursuzluk olarak vasıflandırıyorum.

  10. Yaşadığımız depremler silsilesinin harabatından kurtulmak için keşke bir hükümetin istifası yetse. Keşke o kadar kolay olsaydı, nihayet siyasal bir aranjmandır, bir hükümet gider, yerine aynı siyasi parti içinde başka hükümet de gelirdi. Ama öyle olmuyor. Mesele yıkımı münferit hükümetlere fatura etmek değil, mesele bizimki gibi yüzyıllardır bir fay şebekesinin üstünde yaşamayı seçmiş ulusların farkındalık seviyeleri.

    Yaşadığımız depremler silsilesinin harabatından kurtulmak için keşke bir hükümetin istifası yetse. Keşke o kadar kolay olsaydı, nihayet siyasal bir aranjmandır, bir hükümet gider, yerine aynı siyasi parti içinde başka hükümet de gelirdi. Ama öyle olmuyor. Mesele yıkımı münferit hükümetlere fatura etmek değil, mesele bizimki gibi yüzyıllardır bir fay şebekesinin üstünde yaşamayı seçmiş ulusların farkındalık seviyeleri.

  11. Günün sonunda bilmem ne kadar yüksek bir binanın kolonlarını otomobil galerisi yapacağım diye kesen paçoz ile o binanın yapımına izin veren şu ya da bu siyasi partinin şu ya da bu seviyedeki paçoz mensubu arasındaki cürüm farkı marjinaldir. Bana sorarsanız asıl trajik, asıl korkutucu olan da bu."

    Günün sonunda bilmem ne kadar yüksek bir binanın kolonlarını otomobil galerisi yapacağım diye kesen paçoz ile o binanın yapımına izin veren şu ya da bu siyasi partinin şu ya da bu seviyedeki paçoz mensubu arasındaki cürüm farkı marjinaldir. Bana sorarsanız asıl trajik, asıl korkutucu olan da bu."