Erdal Özyağcılar'dan Sert Eleştiri

Oyuncular IQ testine sokulmalı!

  1. 55 yıldır Türk sinema ve dizilerine emek veren usta oyuncu Erdal Özyağcılar, başarılı meslek hayatı ve sektöre dair merak edilenleri Akşam Gazetesi'ne anlattı. Oyunculuğun yetenekten çok bir zeka işi olduğuna vurgu yapan Özyağcılar, "Konservatuvara alınacak öğrenci IQ testine sokulmalı." dedi.

    55 yıldır Türk sinema ve dizilerine emek veren usta oyuncu Erdal Özyağcılar, başarılı meslek hayatı ve sektöre dair merak edilenleri Akşam Gazetesi'ne anlattı. Oyunculuğun yetenekten çok bir zeka işi olduğuna vurgu yapan Özyağcılar, "Konservatuvara alınacak öğrenci IQ testine sokulmalı." dedi.

  2. Yeşilçam'ın unutulmaz filmleri başta olmak üzere bugüne dek birbirinden başarılı projelerde rol alan usta oyuncu Erdal Özyağcılar, şimdilerde TRT1 ekranlarının yeni dizisi "Benim Güzel Ailem" ile sevenlerinin karşısına çıkıyor.

    Yeşilçam'ın unutulmaz filmleri başta olmak üzere bugüne dek birbirinden başarılı projelerde rol alan usta oyuncu Erdal Özyağcılar, şimdilerde TRT1 ekranlarının yeni dizisi "Benim Güzel Ailem" ile sevenlerinin karşısına çıkıyor.

  3. Şehir Tiyatroları'na uzun yıllar emek veren ve ömrünün her anını oyunculukla dolduran ünlü oyuncu, AKŞAM Cumartesi ekine samimi açıklamalarda bulundu.

    Şehir Tiyatroları'na uzun yıllar emek veren ve ömrünün her anını oyunculukla dolduran ünlü oyuncu, AKŞAM Cumartesi ekine samimi açıklamalarda bulundu.

  4. "OYUNCULUK BENİM İÇİN ADRENALİN KAYNAĞI"    Yıllardır göz dolduran oyunculuğuyla adından söz ettiren Erdal Özyağcılar, oyunculuğun kendisindeki karşılığını, şöyle açıkladı:    "Oyunculuk benim aşkım. Paraşütle atlamak, göklerde uçmak gibi bir şey. Bir karakteri seyirciye kabul ettirmek, o rolün renklerini kafamda bulmak, senaryonun içine yerleştirmek, senaryonun içine yerleşirken onun doğru bir şekilde aktarıldığını görmek yönetmen tarafından; tüm bunların hepsi benim için adrenalin kaynağı.

    "OYUNCULUK BENİM İÇİN ADRENALİN KAYNAĞI" Yıllardır göz dolduran oyunculuğuyla adından söz ettiren Erdal Özyağcılar, oyunculuğun kendisindeki karşılığını, şöyle açıkladı: "Oyunculuk benim aşkım. Paraşütle atlamak, göklerde uçmak gibi bir şey. Bir karakteri seyirciye kabul ettirmek, o rolün renklerini kafamda bulmak, senaryonun içine yerleştirmek, senaryonun içine yerleşirken onun doğru bir şekilde aktarıldığını görmek yönetmen tarafından; tüm bunların hepsi benim için adrenalin kaynağı.

  5. Açıkçası 'Ben bu işi biliyorum' diye bir şey yok. Bir insan bir meslek edinmek istiyorsa, önce o mesleğin Türkiye'deki eğitim durumuna bakmalı. Ben de bu eğitim sürecini konservatuvardan yana kullandım. Hatta hukuk fakültesinde okuyordum ikinci sınıfa kadar da gelmiştim ama içimde oyunculuk olduğu için bıraktım. Ailem de çok saygı duydu bu kararıma. Beni devamlı desteklediler. Daha konservatuardayken Yıldız Hoca'nın oyunlarında oynamaya başladım."

    Açıkçası 'Ben bu işi biliyorum' diye bir şey yok. Bir insan bir meslek edinmek istiyorsa, önce o mesleğin Türkiye'deki eğitim durumuna bakmalı. Ben de bu eğitim sürecini konservatuvardan yana kullandım. Hatta hukuk fakültesinde okuyordum ikinci sınıfa kadar da gelmiştim ama içimde oyunculuk olduğu için bıraktım. Ailem de çok saygı duydu bu kararıma. Beni devamlı desteklediler. Daha konservatuardayken Yıldız Hoca'nın oyunlarında oynamaya başladım."

  6. "SEKTÖRDE SAYGININ EKSİK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"    Yeni nesil oyuncuları ve sektörü değerlendiren Özyağcılar, sektörün en büyük eksiğinin "saygı" olduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı:    "Saygı çok önemli, özellikle bizim meslekte. Ama bizim sektörde bunun eksik olduğunu düşünüyorum. Eskiden de bu eksiklik vardı ama biz onları yaşamadık. Mesleğin ustalarına saygıyı, oturup kalkmayı okulda ve tiyatrolarda ustaların yanında öğrendik. Saygı bir incelik... Bu teknolojik çağda, ne yazık ki yeni kuşaklar sadece klavye ve telefon başında olduğu sürece saygı çok zor. Çünkü saygı yaşanarak öğrenilen bir şey."

    "SEKTÖRDE SAYGININ EKSİK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM" Yeni nesil oyuncuları ve sektörü değerlendiren Özyağcılar, sektörün en büyük eksiğinin "saygı" olduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı: "Saygı çok önemli, özellikle bizim meslekte. Ama bizim sektörde bunun eksik olduğunu düşünüyorum. Eskiden de bu eksiklik vardı ama biz onları yaşamadık. Mesleğin ustalarına saygıyı, oturup kalkmayı okulda ve tiyatrolarda ustaların yanında öğrendik. Saygı bir incelik... Bu teknolojik çağda, ne yazık ki yeni kuşaklar sadece klavye ve telefon başında olduğu sürece saygı çok zor. Çünkü saygı yaşanarak öğrenilen bir şey."

  7. "OYUNCU ADAYLARINI IQ TESTİNE SOKUN"    Oyuncunun egolarından sıyrılarak eleştiriye açık ve zeki olması gerektiğine işaret eden Özyağcılar, sözlerini şöyle tamamladı:    "Doğuştan elbette bazı şeyler gelir ama sadece yeteneği var diye hiç çalışmayan biri oyuncu olamaz. Böyle insan dünyada ya beş tanedir ya da 10. Bence yetenekten çok zekâ olacak bir oyuncuda. Konservatuvara alınacak talebeyi, IQ testine sokun. Akıl çok önemli. Bir oyuncu zeki olacak.

    "OYUNCU ADAYLARINI IQ TESTİNE SOKUN" Oyuncunun egolarından sıyrılarak eleştiriye açık ve zeki olması gerektiğine işaret eden Özyağcılar, sözlerini şöyle tamamladı: "Doğuştan elbette bazı şeyler gelir ama sadece yeteneği var diye hiç çalışmayan biri oyuncu olamaz. Böyle insan dünyada ya beş tanedir ya da 10. Bence yetenekten çok zekâ olacak bir oyuncuda. Konservatuvara alınacak talebeyi, IQ testine sokun. Akıl çok önemli. Bir oyuncu zeki olacak.

  8. Öte yandan oyuncu dinlemeyi bilmeli. Eleştiriye her zaman açık olacaksın, özellikle çok yakınlarından gelen eleştirilere. Örneğin ben her rolümde kendi ailemle konuşurum ve beni acımasızca eleştirirler. Kısaca bir sanatçı herkesi dinlemeli, öğrenmesini ve senaryoyla kol kola girmeyi bilmeli."

    Öte yandan oyuncu dinlemeyi bilmeli. Eleştiriye her zaman açık olacaksın, özellikle çok yakınlarından gelen eleştirilere. Örneğin ben her rolümde kendi ailemle konuşurum ve beni acımasızca eleştirirler. Kısaca bir sanatçı herkesi dinlemeli, öğrenmesini ve senaryoyla kol kola girmeyi bilmeli."