İslamiyet Ve Sağlık

Hz.Peygamber ferdi ve umumi sağlığa dikkat edilmesine önem ve özen göstermiştir.

  1. Hz.Peygamber ferdi ve umumi sağlığa dikkat edilmesine önem ve özen göstermiştir.

    Hz.Peygamber ferdi ve umumi sağlığa dikkat edilmesine önem ve özen göstermiştir.

  2. İnsanın sağlıklı ve dinç olması için güreş,yüzücülük,binicilik,okçuluk,avcılık gibi sporların yapılmasını istemiş ve çocuklara öğretilmesini'de tavsiye etmiştir.

    İnsanın sağlıklı ve dinç olması için güreş,yüzücülük,binicilik,okçuluk,avcılık gibi sporların yapılmasını istemiş ve çocuklara öğretilmesini'de tavsiye etmiştir.

  3. Kendisinin'de Hz.Aişe ile koşu yaptığı hadis kaynaklarında yer almaktadır.

    Kendisinin'de Hz.Aişe ile koşu yaptığı hadis kaynaklarında yer almaktadır.

  4. İslam dini insan hayatına ve sağlığına büyük önem vermiştir.

    İslam dini insan hayatına ve sağlığına büyük önem vermiştir.

  5. Kur'an'ı Kerim'de ve Hz.Peygamberin hadislerinde,hayat ve sağlığın,Yüce Allahın insana en büyük emanet ve nimeti olduğu beyan edilerek,bunların korunması emredilmiştir.

    Kur'an'ı Kerim'de ve Hz.Peygamberin hadislerinde,hayat ve sağlığın,Yüce Allahın insana en büyük emanet ve nimeti olduğu beyan edilerek,bunların korunması emredilmiştir.

  6. İslamiyete göre hastalıktan korunmak tedaviden daha önce gelmektedir.

    İslamiyete göre hastalıktan korunmak tedaviden daha önce gelmektedir.

  7. Günümüz tıbbının da en önemli konusu 'Koruyucu Hekimlik'tir.

    Günümüz tıbbının da en önemli konusu 'Koruyucu Hekimlik'tir.

  8. Çünkü koruyucu hekimlik hastalar için daha kolay ve daha ucuz bir tedavi yöntemidir.

    Çünkü koruyucu hekimlik hastalar için daha kolay ve daha ucuz bir tedavi yöntemidir.

  9. Dolayısıyla islamiyetin tıp anlayışıyla günümüz tıp anlayışı örtüşmektedir.

    Dolayısıyla islamiyetin tıp anlayışıyla günümüz tıp anlayışı örtüşmektedir.

  10. Kur'an-ı Kerim temizliğe ve insan sağlığına büyük önem verir.

    Kur'an-ı Kerim temizliğe ve insan sağlığına büyük önem verir.

  11. Dengeli beslenmenin gereğine işaret ederek, aşırı yemekten ve israftan insanları sakındırır.

    Dengeli beslenmenin gereğine işaret ederek, aşırı yemekten ve israftan insanları sakındırır.

  12. Yer yer bazı gıdalardan bahseder. Örnek olarak et, balık, süt gibi besin maddeleri ile; hurma, üzüm, buğday, nar; sarımsak, acur, soğan, mercimek;incir ve zeytin gibi tahıl ve meyvelerden söz ederek bunların değerine işaret eder.

    Yer yer bazı gıdalardan bahseder. Örnek olarak et, balık, süt gibi besin maddeleri ile; hurma, üzüm, buğday, nar; sarımsak, acur, soğan, mercimek;incir ve zeytin gibi tahıl ve meyvelerden söz ederek bunların değerine işaret eder.

  13. Yine Kur'an-ı Kerim, şifa verici baldan haber vermektedir.

    Yine Kur'an-ı Kerim, şifa verici baldan haber vermektedir.

  14. İslâm, sağlık ve boş vaktin iki büyük nimet olduğunu, insanların çoğunun bu iki nimeti kullanmakta aldandığını bildirerek onları uyarmaktadır.

    İslâm, sağlık ve boş vaktin iki büyük nimet olduğunu, insanların çoğunun bu iki nimeti kullanmakta aldandığını bildirerek onları uyarmaktadır.

  15. Bu konuda Hz. Peygamber şöyle buyurmuşlardır: 'İnsanların çoğunun aldandığı (ve kıymetini takdir etmediği) iki nimet vardır: Vücut sağlığı, boş vakit.'

    Bu konuda Hz. Peygamber şöyle buyurmuşlardır: 'İnsanların çoğunun aldandığı (ve kıymetini takdir etmediği) iki nimet vardır: Vücut sağlığı, boş vakit.'

  16. Hastalanan kimselerin gerektiği şekilde tedavi olmalarını tavsiye eden Hz.Peygamber, bizzat kendisi de tedavi olarak bu konuda örnek olmuştur.

    Hastalanan kimselerin gerektiği şekilde tedavi olmalarını tavsiye eden Hz.Peygamber, bizzat kendisi de tedavi olarak bu konuda örnek olmuştur.

  17. Bir hadis-i şerifte şöyle buyururlar: 'Yüce Allah, indirdiği herhangi bir derdin, şifasını da indirmiştir. Her derdin bir devası (yani her hastalığın bir ilacı ve tedavisi) vardır. İlacı bulunur, tedavisi yapılırsa, Allah'ın izni ile hasta iyileşir.' Türkçemizdeki 'Dert veren Allah, dermanı da verir' atasözü, bu hadisin en iyi ifadesidir.

    Bir hadis-i şerifte şöyle buyururlar: 'Yüce Allah, indirdiği herhangi bir derdin, şifasını da indirmiştir. Her derdin bir devası (yani her hastalığın bir ilacı ve tedavisi) vardır. İlacı bulunur, tedavisi yapılırsa, Allah'ın izni ile hasta iyileşir.' Türkçemizdeki 'Dert veren Allah, dermanı da verir' atasözü, bu hadisin en iyi ifadesidir.

  18. Başka bir hadis-i şerifte ise; tedavi olmayı ilahi takdire aykırı sayarak, 'Ey Allah'ın Rasûlü tedavi olalım mı? Allah'ın takdirine karşı bunun yararı olur mu?' diye soranlara: 'Tedavi olmak da Allah'ın takdiridir. Tedavi olunuz, zira Cenab-ı Hak hiçbir hastalık yaratmamıştır ki, devası ile yaratmış olmasın. Sadece biri, yani yaşlılık müstesna.' buyurmuştur.

    Başka bir hadis-i şerifte ise; tedavi olmayı ilahi takdire aykırı sayarak, 'Ey Allah'ın Rasûlü tedavi olalım mı? Allah'ın takdirine karşı bunun yararı olur mu?' diye soranlara: 'Tedavi olmak da Allah'ın takdiridir. Tedavi olunuz, zira Cenab-ı Hak hiçbir hastalık yaratmamıştır ki, devası ile yaratmış olmasın. Sadece biri, yani yaşlılık müstesna.' buyurmuştur.

  19. Görüldüğü üzere bu hadis-i şeriflerde her derdin bir dermanı, her hastalığın bir ilacı ve tedavisinin bulunduğu ifade edilmektedir, onlar yapıldığı zaman Cenab-ı Hakk'ın şifa vereceği beyan edilmektedir.

    Görüldüğü üzere bu hadis-i şeriflerde her derdin bir dermanı, her hastalığın bir ilacı ve tedavisinin bulunduğu ifade edilmektedir, onlar yapıldığı zaman Cenab-ı Hakk'ın şifa vereceği beyan edilmektedir.

  20. Bu itibarla, 'Derdi fazla çektikçe ecrinin de o ölçüde fazla olacağı' anlayışı, Hz. Peygamber'in tavsiye ettiği bu tedavi hükmüne aykırıdır.

    Bu itibarla, 'Derdi fazla çektikçe ecrinin de o ölçüde fazla olacağı' anlayışı, Hz. Peygamber'in tavsiye ettiği bu tedavi hükmüne aykırıdır.

  21. Bazı sofuların: 'Allah'ın müptela kıldığı her bela ve musibete razı olmadıkça velayet mertebesi tamam olmaz, binaenaleyh veli için tedavi caiz olmaz' sözü doğru değildir.

    Bazı sofuların: 'Allah'ın müptela kıldığı her bela ve musibete razı olmadıkça velayet mertebesi tamam olmaz, binaenaleyh veli için tedavi caiz olmaz' sözü doğru değildir.

  22. Tedavi oldukları halde iyileşmeyen hastalara gelince bunu ya hastalığın hakiki tedavisinin bilinememesine, yahut da hastalığın teşhis edilememesine hamletmek gerekir. Bunun için Hz. Peygamber, cahil ve ehliyetsiz doktorların bu mesleği icra etmelerini yasaklamıştır.

    Tedavi oldukları halde iyileşmeyen hastalara gelince bunu ya hastalığın hakiki tedavisinin bilinememesine, yahut da hastalığın teşhis edilememesine hamletmek gerekir. Bunun için Hz. Peygamber, cahil ve ehliyetsiz doktorların bu mesleği icra etmelerini yasaklamıştır.

  23. Bu konuda hastalara verecekleri zarar ve ziyandan kendilerinin mesul olacaklarını beyan etmiştir.

    Bu konuda hastalara verecekleri zarar ve ziyandan kendilerinin mesul olacaklarını beyan etmiştir.

  24. Hz. Peygamber konu ile ilgili olarak şöyle buyururlar: 'Kim bilgisi olmadığı halde hekimlik yapmaya kalkışırsa, sebep olacağı zararları öder.'

    Hz. Peygamber konu ile ilgili olarak şöyle buyururlar: 'Kim bilgisi olmadığı halde hekimlik yapmaya kalkışırsa, sebep olacağı zararları öder.'

  25. Geceleri hiç uyumaksızın ibadet eden, gündüzleri oruç tutan AbduIlah b. Amr b. As'a Hz. Peygamber: 'Böyle yapma, gecenin bir kısmında ibadet et, bir kısmında da uyu, muhakkak vücudunun senin üzerinde hakkı vardır.' buyurarak, fıtrata uygun hareket etmesini sağlamış ve kendisinin dengeli, sağlıklı bir hayat sürdürülme taraftarı olduğunu vurgulamıştır.

    Geceleri hiç uyumaksızın ibadet eden, gündüzleri oruç tutan AbduIlah b. Amr b. As'a Hz. Peygamber: 'Böyle yapma, gecenin bir kısmında ibadet et, bir kısmında da uyu, muhakkak vücudunun senin üzerinde hakkı vardır.' buyurarak, fıtrata uygun hareket etmesini sağlamış ve kendisinin dengeli, sağlıklı bir hayat sürdürülme taraftarı olduğunu vurgulamıştır.

  26. Aynı şekilde Hz. Peygamber, kişinin midesini tıkabasa doldurmasını hiç bir zaman tasvip etmemiştir. 0, her zaman dengeli ve tabii beslenmekten yana olmuştur. Bu konuda şu hadisi meşhurdur: 'Kuvvetli mü'min, zayıf mü'minden daha hayırlıdır.'

    Aynı şekilde Hz. Peygamber, kişinin midesini tıkabasa doldurmasını hiç bir zaman tasvip etmemiştir. 0, her zaman dengeli ve tabii beslenmekten yana olmuştur. Bu konuda şu hadisi meşhurdur: 'Kuvvetli mü'min, zayıf mü'minden daha hayırlıdır.'

  27. İslâm dini, sağlığa zararlı olan alkol ve uyuşturucu gibi maddelerin kullanılmasını yasaklamış, günümüzde olduğu gibi cahiliyye döneminde de varolan sihir, büyü, üfürükçülük, efsunculuk ve kehanetle uğraşmayı menetmiş ve bu kapıları kapatmıştır.

    İslâm dini, sağlığa zararlı olan alkol ve uyuşturucu gibi maddelerin kullanılmasını yasaklamış, günümüzde olduğu gibi cahiliyye döneminde de varolan sihir, büyü, üfürükçülük, efsunculuk ve kehanetle uğraşmayı menetmiş ve bu kapıları kapatmıştır.

  28. Ondört asır önce karantina uygulamasını getirmiş ve 'Bir yerde veba çıktığını duyarsanız oraya girmeyin, bulunduğunuz yerde veba çıkmışsa oradan ayrılmayınız.' ilkesini getirmiştir.

    Ondört asır önce karantina uygulamasını getirmiş ve 'Bir yerde veba çıktığını duyarsanız oraya girmeyin, bulunduğunuz yerde veba çıkmışsa oradan ayrılmayınız.' ilkesini getirmiştir.

  29. Böylece Hz. Peygamber, ferdî ve umumî sağlığa dikkat edilmesine önem ve özen göstermiştir. İnsanın sağlıklı ve dinç olması için güreş, yüzücülük, binicilik, avcılık ve okçuluk gibi sporların yapılmasını istemiş ve çocuklara öğretilmesini de tavsiye etmiştir.

    Böylece Hz. Peygamber, ferdî ve umumî sağlığa dikkat edilmesine önem ve özen göstermiştir. İnsanın sağlıklı ve dinç olması için güreş, yüzücülük, binicilik, avcılık ve okçuluk gibi sporların yapılmasını istemiş ve çocuklara öğretilmesini de tavsiye etmiştir.

  30. Kendisinin de Hz. Aişe ile koşu yaptığı hadis kaynaklarında yer almaktadır. Hz. Aişe, O'nunla yaptığı iki yarışı şöyle nakleder: 'Bir yolculukta Hz. Peygamber'le yarıştım ve O'nu geçtim. Şişmanladığımda yaptığım diğer bir yarışı ise Hz.Peygamber kazandı.'

    Kendisinin de Hz. Aişe ile koşu yaptığı hadis kaynaklarında yer almaktadır. Hz. Aişe, O'nunla yaptığı iki yarışı şöyle nakleder: 'Bir yolculukta Hz. Peygamber'le yarıştım ve O'nu geçtim. Şişmanladığımda yaptığım diğer bir yarışı ise Hz.Peygamber kazandı.'

  31. İslâm'da zorunlu olduğu için tıb ilmini öğrenmek ve tatbik etmek toplumlara farz-ı kifayedir. Şayet bu meslek kimse tarafından öğrenilmezse toplumun tüm fertleri bu sorumluluktan kurtulamazlar.

    İslâm'da zorunlu olduğu için tıb ilmini öğrenmek ve tatbik etmek toplumlara farz-ı kifayedir. Şayet bu meslek kimse tarafından öğrenilmezse toplumun tüm fertleri bu sorumluluktan kurtulamazlar.

  32. Hz. Peygamber, hem kendi sağlığıyla hem de ashabının sağlıklarıyla yakından ilgilenmiş ve zamanının bütün tedavi yöntemlerine başvurarak gerekli ilaçları kullanmıştır. Mesela, çeşitli rahatsızlıklarında defalarca kan aldırmış ve başkalarına da bunu tavsiye etmiştir.

    Hz. Peygamber, hem kendi sağlığıyla hem de ashabının sağlıklarıyla yakından ilgilenmiş ve zamanının bütün tedavi yöntemlerine başvurarak gerekli ilaçları kullanmıştır. Mesela, çeşitli rahatsızlıklarında defalarca kan aldırmış ve başkalarına da bunu tavsiye etmiştir.

  33. Hz. Peygamber zaman zaman ateşte kızdırılmış demirle dağlama yöntemini kullanmıştır.Yine O'nun temizliğin önemine işaret ettiği sık sık dişlerin misvaklanmasını tavsiye ettiği bilinen hususlardandır.

    Hz. Peygamber zaman zaman ateşte kızdırılmış demirle dağlama yöntemini kullanmıştır.Yine O'nun temizliğin önemine işaret ettiği sık sık dişlerin misvaklanmasını tavsiye ettiği bilinen hususlardandır.

  34. Aynı şekilde, yiyecek-içecek kaplarının ağızlarının açık bırakılmamasını öğütlemiş, insanların gelip geçtikleri yerlere ve durgun sulara defi hacet yapılmamasını emretmiştir.

    Aynı şekilde, yiyecek-içecek kaplarının ağızlarının açık bırakılmamasını öğütlemiş, insanların gelip geçtikleri yerlere ve durgun sulara defi hacet yapılmamasını emretmiştir.

  35. Hz. Peygamber'in kendi zamanının tıp bilgisine dayanarak bir çok hastalık için değişik ilaçlar ve tedavi yöntemleri tavsiye ettiği yukarıda bir nebze bahsedildiği gibi, hadis kaynaklarımızda yer almaktadır. Bu uygulama ve tavsiyelerin kaynağının ne olduğu ve bunların nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda, geçmişte ve günümüzde farklı yorumlar yapılmıştır.

    Hz. Peygamber'in kendi zamanının tıp bilgisine dayanarak bir çok hastalık için değişik ilaçlar ve tedavi yöntemleri tavsiye ettiği yukarıda bir nebze bahsedildiği gibi, hadis kaynaklarımızda yer almaktadır. Bu uygulama ve tavsiyelerin kaynağının ne olduğu ve bunların nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda, geçmişte ve günümüzde farklı yorumlar yapılmıştır.

  36. Sonuç olarak; İslam'da insanın değeri çok büyüktür.

    Sonuç olarak; İslam'da insanın değeri çok büyüktür.

  37. Bütün varlıklar içerisinde en şereflisi insandır. İnsan yeryüzünde Yüce Allah'ın halifesidir, her şey insan için insan da yaratanına kulluk için yaratılmıştır.

    Bütün varlıklar içerisinde en şereflisi insandır. İnsan yeryüzünde Yüce Allah'ın halifesidir, her şey insan için insan da yaratanına kulluk için yaratılmıştır.

  38. Yüce Allah insanı en güzel şekilde yaratmış, ona şeref ve izzet bahşetmiştir.

    Yüce Allah insanı en güzel şekilde yaratmış, ona şeref ve izzet bahşetmiştir.

  39. Bu sebeple o harika bir varlıktır.

    Bu sebeple o harika bir varlıktır.

  40. Onun hayatını ve sağlığını korumak da en başta gelen bir görevdir.

    Onun hayatını ve sağlığını korumak da en başta gelen bir görevdir.

6 Mart 2014