Lüzumsuz Bilgiler

Lüzumsuz bilgiler

  1. <br><b>Erkek bebeklerin giysileri niçin mavidir?</b></br>  Yüzyıllarca önce insanlarda şeytani güçlerin, bebeklerin veya küçük çocukların vücutlarına girmek için fırsat kolladıklarına ilişkin ortak bir inanç vardı.


    Erkek bebeklerin giysileri niçin mavidir?
    Yüzyıllarca önce insanlarda şeytani güçlerin, bebeklerin veya küçük çocukların vücutlarına girmek için fırsat kolladıklarına ilişkin ortak bir inanç vardı.

  2. Bu şeytani güçlerin, göklerin rengi olan mavi renk tarafından kovulduğuna da inanılıyordu.

    Bu şeytani güçlerin, göklerin rengi olan mavi renk tarafından kovulduğuna da inanılıyordu.

  3. O zamanlarda, sülalenin devamı için, erkek bebeklerin önemi daha fazla olduğu için, şeytan korkar da gider diye, erkek bebeklerin ve küçük erkek çocukların giysilerinin mavi olması adet haline geldi ve yüzyıllar boyunca devam etti.

    O zamanlarda, sülalenin devamı için, erkek bebeklerin önemi daha fazla olduğu için, şeytan korkar da gider diye, erkek bebeklerin ve küçük erkek çocukların giysilerinin mavi olması adet haline geldi ve yüzyıllar boyunca devam etti.

  4. <br><b>İngiltere'de trafik niçin soldan akar?</b></br>  Yüzyıllar önce yolun karşısından gelenin düşman olma ihtimalini göz önüne alarak, insanlar yolun solundan giderek sol taraflarını emniyete alır, sağ elerini kılıçlarını hemen çekecek şekilde hazır bekletirlerdi.


    İngiltere'de trafik niçin soldan akar?
    Yüzyıllar önce yolun karşısından gelenin düşman olma ihtimalini göz önüne alarak, insanlar yolun solundan giderek sol taraflarını emniyete alır, sağ elerini kılıçlarını hemen çekecek şekilde hazır bekletirlerdi.

  5. 18. yüzyılın sonlarında ABD'de birçok atın çektiği posta arabalarında, sürücü koltuğu yoktu ve sürücü en arkada ve soldaki atın üstünde oturuyordu. Bu da yolun solundan gidildiğinde yolun kontrolünü zorlaştırıyordu.

    18. yüzyılın sonlarında ABD'de birçok atın çektiği posta arabalarında, sürücü koltuğu yoktu ve sürücü en arkada ve soldaki atın üstünde oturuyordu. Bu da yolun solundan gidildiğinde yolun kontrolünü zorlaştırıyordu.

  6. Çok geçmeden ABD'de trafik sağdan işlemeye başladı. Fransız İhtilali sırasında, ihtilalin liderlerinden Maximilien Robespierre, büyük bir olasılıkla Katolik kiliseye meydan okuyanlara bir jest olsun diye, Parislilerden yolların sağından gitmelerini istedi

    Çok geçmeden ABD'de trafik sağdan işlemeye başladı. Fransız İhtilali sırasında, ihtilalin liderlerinden Maximilien Robespierre, büyük bir olasılıkla Katolik kiliseye meydan okuyanlara bir jest olsun diye, Parislilerden yolların sağından gitmelerini istedi

  7. Bir süre sonra Napolyon, ordularındaki ikmal arabalarının yolların sağından gitmeleri emrini verdi ve zaptettiği her ülkede de bu uygulamayı hayata geçirdi.

    Bir süre sonra Napolyon, ordularındaki ikmal arabalarının yolların sağından gitmeleri emrini verdi ve zaptettiği her ülkede de bu uygulamayı hayata geçirdi.

  8. İngiltere hiçbir zaman Napolyon tarafından zapt edilemediğinden İngilizler yolun solundan gitme alışkanlıklarından vazgeçmediler. Avustralya, Hindistan gibi tüm eski sömürgelerinde de bu usulü devam ettirdiler.

    İngiltere hiçbir zaman Napolyon tarafından zapt edilemediğinden İngilizler yolun solundan gitme alışkanlıklarından vazgeçmediler. Avustralya, Hindistan gibi tüm eski sömürgelerinde de bu usulü devam ettirdiler.

  9. <br><b>Erkeklerin düğmeleri niçin sağdadır? </b></br>  Bu, insanların daha çok sağ ellerini kullanmalarından dolayı yerleşen bir alışkanlıktır. Sağ elini kullanan bir insan için, sağdaki bir düğmeyi, soldaki bir iliğe geçirmek daha kolaydır.


    Erkeklerin düğmeleri niçin sağdadır?
    Bu, insanların daha çok sağ ellerini kullanmalarından dolayı yerleşen bir alışkanlıktır. Sağ elini kullanan bir insan için, sağdaki bir düğmeyi, soldaki bir iliğe geçirmek daha kolaydır.

  10. Bu nedenle de erkeklerin düğmeleri daima sağdadır. Buna karşın, çoğunluğu sağ elini kullanan kadınların düğmeleri soldadır. Giysilerde düğmelerin kullanılmaya başlanıldığı ilk zamanlarda, düğmeler hem çabuk kırılabiliyordu,

    Bu nedenle de erkeklerin düğmeleri daima sağdadır. Buna karşın, çoğunluğu sağ elini kullanan kadınların düğmeleri soldadır. Giysilerde düğmelerin kullanılmaya başlanıldığı ilk zamanlarda, düğmeler hem çabuk kırılabiliyordu,

  11. hem de herkesin alamayacağı... kadar pahalı idi.Düğme alabilecek zengin kadınlar da, uzun elbiselerini ancak hizmetçilerinin yardımı ile giyebiliyorlardı. Hizmetçiler ise hanımlarının karşısında, onların düğmelerini,sağ ellerini kullanarak daha rahat ve daha hızlı ilikleyebiliyorlardı.

    hem de herkesin alamayacağı... kadar pahalı idi.Düğme alabilecek zengin kadınlar da, uzun elbiselerini ancak hizmetçilerinin yardımı ile giyebiliyorlardı. Hizmetçiler ise hanımlarının karşısında, onların düğmelerini,sağ ellerini kullanarak daha rahat ve daha hızlı ilikleyebiliyorlardı.

  12. Bu nedenle terziler düğmeleri hizmetçinin sağına, hanımının ise soluna gelecek şekilde diker oldular ve bu adet günümüze kadar değişmeden kaldı.

    Bu nedenle terziler düğmeleri hizmetçinin sağına, hanımının ise soluna gelecek şekilde diker oldular ve bu adet günümüze kadar değişmeden kaldı.

  13. <br><b>İnsanlar niçin tokalaşıyorlar?</b></br>  Çok eski çağlarda, tüm erkekler bir silah taşıyor ve çoğunluğu da bu silahı sağ eli ile kullanıyordu. Bir erkek diğerine dost olduğunu, elinde silah bulunmadığını göstermek için...


    İnsanlar niçin tokalaşıyorlar?
    Çok eski çağlarda, tüm erkekler bir silah taşıyor ve çoğunluğu da bu silahı sağ eli ile kullanıyordu. Bir erkek diğerine dost olduğunu, elinde silah bulunmadığını göstermek için...

  14. boş sağ elini uzatıyor, diğeri de aynı şeyi yapıyordu. Ama her iki taraf da kendini emniyete almak, diğerinin aniden silah çekmesine mani olmak için, birbirlerinden emin olana kadar, birlikte ellerini hafifçe sıkarak duruyorlardı.

    boş sağ elini uzatıyor, diğeri de aynı şeyi yapıyordu. Ama her iki taraf da kendini emniyete almak, diğerinin aniden silah çekmesine mani olmak için, birbirlerinden emin olana kadar, birlikte ellerini hafifçe sıkarak duruyorlardı.

  15. Tokalaşırken elleri sallama alışkanlığı, elleri daha iyi kavrayarak, rakibin giysisinin içinden aniden bir silah çıkarmasını önlemek için başlamış olabilir. Ancak sonraları dostluğun bir ifadesi oldu.

    Tokalaşırken elleri sallama alışkanlığı, elleri daha iyi kavrayarak, rakibin giysisinin içinden aniden bir silah çıkarmasını önlemek için başlamış olabilir. Ancak sonraları dostluğun bir ifadesi oldu.

  16. <br><b>Şemsiyelerin çoğunun rengi niçin siyahtır? </b></br>  Şemsiye kullanımının kökeni 3400 yıl öncesine, Mezopotamya'ya dayanmasına rağmen Avrupa'da şemsiyelerin yaygın olarak kullanılmasına 1700'lü yıllarda başlanmıştır.


    Şemsiyelerin çoğunun rengi niçin siyahtır?
    Şemsiye kullanımının kökeni 3400 yıl öncesine, Mezopotamya'ya dayanmasına rağmen Avrupa'da şemsiyelerin yaygın olarak kullanılmasına 1700'lü yıllarda başlanmıştır.

  17. Bu yıllarda şemsiyelerin yünlü kumaşlarının üstü bir çeşit yağ ile sıvanıyordu. Bu yağ kumaşa su geçirmez bir özellik kazandırıyor ve siyah bir renk veriyordu.

    Bu yıllarda şemsiyelerin yünlü kumaşlarının üstü bir çeşit yağ ile sıvanıyordu. Bu yağ kumaşa su geçirmez bir özellik kazandırıyor ve siyah bir renk veriyordu.

  18. Siyah renkli bu şemsiyeler erkekler tarafından da benimsendi ve güneş için olan beyaz şemsiyeler kadınların, yağmur için olan siyahlar ise erkeklerin vazgeçilmez aksesuarları oldu.

    Siyah renkli bu şemsiyeler erkekler tarafından da benimsendi ve güneş için olan beyaz şemsiyeler kadınların, yağmur için olan siyahlar ise erkeklerin vazgeçilmez aksesuarları oldu.

  19. Bir çeşit yağ ile sıvanan siyah şemsiyeler gerçekten yağmuru hiç geçirmiyorlardı ama ömürleri de pek uzun sürmüyordu. Zamanla daha kaliteli şemsiyeler üretildi, ancak siyah renk su geçirmezliğin bir garantisiymiş gibi algılanmaya devam edildi.

    Bir çeşit yağ ile sıvanan siyah şemsiyeler gerçekten yağmuru hiç geçirmiyorlardı ama ömürleri de pek uzun sürmüyordu. Zamanla daha kaliteli şemsiyeler üretildi, ancak siyah renk su geçirmezliğin bir garantisiymiş gibi algılanmaya devam edildi.

  20. <br><b>Eski insanlar tuvaletlerini nasıl yapıyorlardı? </b></br>  İnsanlar tarihlerinde çok uzun bir süre tuvalet kullanmadılar. İşlerini, hayvanlar gibi, en yakın çalının dibinde veya bir ırmak kenarında görebiliyorlardı.


    Eski insanlar tuvaletlerini nasıl yapıyorlardı?
    İnsanlar tarihlerinde çok uzun bir süre tuvalet kullanmadılar. İşlerini, hayvanlar gibi, en yakın çalının dibinde veya bir ırmak kenarında görebiliyorlardı.

  21. Ancak toplumlar geliştikçe, köyler, kasabalar ortaya çıktıkça tuvalet ihtiyacını karşılamak için daha uzak mesafelere gitme zorunluluğu doğdu. Ayrıca açıkta bırakılan atıkların yarattığı kötü koku ve hastalık tehlikeleri de insanlarda...

    Ancak toplumlar geliştikçe, köyler, kasabalar ortaya çıktıkça tuvalet ihtiyacını karşılamak için daha uzak mesafelere gitme zorunluluğu doğdu. Ayrıca açıkta bırakılan atıkların yarattığı kötü koku ve hastalık tehlikeleri de insanlarda...

  22. bu konuda bazı önlemler almanın zamanının geldiği bilincini oluşturdu. Binlerce yıl önce oturakta oturup ihtiyaçlarını giderdikten sonra oturağa düşenleri uzaklara döken Sümerler, Mısırlılar ve Hindistan'da yaşayanlarla başlayarak günümüze kadar gelen...

    bu konuda bazı önlemler almanın zamanının geldiği bilincini oluşturdu. Binlerce yıl önce oturakta oturup ihtiyaçlarını giderdikten sonra oturağa düşenleri uzaklara döken Sümerler, Mısırlılar ve Hindistan'da yaşayanlarla başlayarak günümüze kadar gelen...

  23. tuvalet kullanım alışkanlığı; çeşitli evrelerden geçerek son olarak 1849 yılında 'U' şeklinde bir borunun, kötü kokuyu önlemek amacıyla, tuvalet çıkışına monte edilmesiyle bugünküne en yakın halini almıştır.

    tuvalet kullanım alışkanlığı; çeşitli evrelerden geçerek son olarak 1849 yılında 'U' şeklinde bir borunun, kötü kokuyu önlemek amacıyla, tuvalet çıkışına monte edilmesiyle bugünküne en yakın halini almıştır.

  24. 1888 yılında ise tuvaletlere zinciri çekilince suyu akan klozetler ilave edildi.

    1888 yılında ise tuvaletlere zinciri çekilince suyu akan klozetler ilave edildi.

  25. <br><b>Evlilik yüzüğünün anlamı nedir ve neden sol ele takılır? </b></br>  İnsanların evlenince yüzük takmaları eski Mısırlıların inançlarına dayanıyor. Milattan 2800 yıl önce Mısır'da yaşayanlar dairenin veya halka şeklindeki cisimlerin...


    Evlilik yüzüğünün anlamı nedir ve neden sol ele takılır?
    İnsanların evlenince yüzük takmaları eski Mısırlıların inançlarına dayanıyor. Milattan 2800 yıl önce Mısır'da yaşayanlar dairenin veya halka şeklindeki cisimlerin...

  26. başlangıç ve bitiş noktalarının olmaması nedeni ile sonsuzluğu temsil ettiklerine inanıyorlardı.

    başlangıç ve bitiş noktalarının olmaması nedeni ile sonsuzluğu temsil ettiklerine inanıyorlardı.

  27. Yüzük evliliğin sonsuza dek süreceğini simgeliyordu. Sonra bu inanç ve adet Romalılar vasıtası ile iyice yaygınlaştı.

    Yüzük evliliğin sonsuza dek süreceğini simgeliyordu. Sonra bu inanç ve adet Romalılar vasıtası ile iyice yaygınlaştı.

  28. Evlilik yüzüğünün sol ele ve sondan bir önceki parmağa takılmasının sebebi ise modern tıbbın gelişmesinden önceki devirlere ait yanlış bir insan anatomisi bilgisidir.

    Evlilik yüzüğünün sol ele ve sondan bir önceki parmağa takılmasının sebebi ise modern tıbbın gelişmesinden önceki devirlere ait yanlış bir insan anatomisi bilgisidir.

  29. <br><b>Niçin trafik lambaları kırmızı, sarı ve yeşildir? </b></br>  Trafik ışıkları uygulaması, önceleri demiryollarının trenleri kontrol için uyguladığı sinyaller örnek alınarak başlamıştır. Demiryolları idaresi kırmızı rengi 'dur' sinyali olarak seçmişti.


    Niçin trafik lambaları kırmızı, sarı ve yeşildir?
    Trafik ışıkları uygulaması, önceleri demiryollarının trenleri kontrol için uyguladığı sinyaller örnek alınarak başlamıştır. Demiryolları idaresi kırmızı rengi 'dur' sinyali olarak seçmişti.

  30. Kırmızı renk kan rengi olduğundan asırlar boyu tehlikenin, tahribatın ve ölümün simgesi olmuştur. Demiryolları ilk faaliyete geçtiği 1830'lu yıllarda 'ikaz' ışığının rengi yeşil, 'geç' ışığının ise beyazdı.

    Kırmızı renk kan rengi olduğundan asırlar boyu tehlikenin, tahribatın ve ölümün simgesi olmuştur. Demiryolları ilk faaliyete geçtiği 1830'lu yıllarda 'ikaz' ışığının rengi yeşil, 'geç' ışığının ise beyazdı.

  31. Ancak 'dur' işaretlerine konulan kırmızı mercekler yerlerinden düşünce ışık beyazlaşıyor, 'geç' sinyali olarak algılanıyor ve kazalara yol açabiliyordu.

    Ancak 'dur' işaretlerine konulan kırmızı mercekler yerlerinden düşünce ışık beyazlaşıyor, 'geç' sinyali olarak algılanıyor ve kazalara yol açabiliyordu.

  32. Sonunda demiryolcular kırmızıyı 'dur', yeşili 'geç' sarı rengi de, renk spektrumu içinde en göz alıcı renk olduğu için, 'ikaz' sinyali olarak kullanmaya başladılar.Ancak 'dur' işaretlerine konulan kırmızı mercekler yerlerinden düşünce ışık beyazlaşıyor

    Sonunda demiryolcular kırmızıyı 'dur', yeşili 'geç' sarı rengi de, renk spektrumu içinde en göz alıcı renk olduğu için, 'ikaz' sinyali olarak kullanmaya başladılar.Ancak 'dur' işaretlerine konulan kırmızı mercekler yerlerinden düşünce ışık beyazlaşıyor

  33. <br><b>Matemde bayraklar niçin yarıya indirilir? </b></br>  Eski deniz savaşlarının olduğu devirlerde her bir savaş gemisinin direğinin tepesinde dalgalanan kendine özgü renkli bir bayrağı vardı.


    Matemde bayraklar niçin yarıya indirilir?
    Eski deniz savaşlarının olduğu devirlerde her bir savaş gemisinin direğinin tepesinde dalgalanan kendine özgü renkli bir bayrağı vardı.

  34. Bir deniz savaşından sonra yenilen gemi, galip tarafın bayrağını asmak zorundaydı, bunun için de kendi bayrağını yarıya çekerek üstte yer bırakırdı. Günümüzde ise bayrakları yarıya indirmek bir saygı ifadesi olarak kaldı

    Bir deniz savaşından sonra yenilen gemi, galip tarafın bayrağını asmak zorundaydı, bunun için de kendi bayrağını yarıya çekerek üstte yer bırakırdı. Günümüzde ise bayrakları yarıya indirmek bir saygı ifadesi olarak kaldı

  35. Milletlerin matem günlerinde, önemli devlet adamlarının ölümünde, diğer milletlerin de bayraklarını yarıya indirmeleri, mateme katılmak anlamında uluslararası bir gelenek haline geldi.

    Milletlerin matem günlerinde, önemli devlet adamlarının ölümünde, diğer milletlerin de bayraklarını yarıya indirmeleri, mateme katılmak anlamında uluslararası bir gelenek haline geldi.

  36. Hangi ulustan olursa olsun denizde birbirinin yanından geçen gemilerin, geçiş süresince bayraklarım yarıya indirmeleri geleneği, saygının bir ifadesi olarak günümüzde hâlâ devam etmektedir.

    Hangi ulustan olursa olsun denizde birbirinin yanından geçen gemilerin, geçiş süresince bayraklarım yarıya indirmeleri geleneği, saygının bir ifadesi olarak günümüzde hâlâ devam etmektedir.

  37. Üniformalardaki haki renk ilk kez İngilizler tarafından 1850'li yıllarda Hindistan'da kullanılmaya başlanmıştır.

    Üniformalardaki haki renk ilk kez İngilizler tarafından 1850'li yıllarda Hindistan'da kullanılmaya başlanmıştır.

  38. Britanya ordusundan Hary Lumsden İngiliz askerlerinin beyaz üniformaları nedeni ile kolay hedef olduklarını fark edince, üniformaların üzerine toz ve çamur sürerek ve biraz da çay ile boyayarak renklerini gölgeli kahverengine dönüştürmüş -

    Britanya ordusundan Hary Lumsden İngiliz askerlerinin beyaz üniformaları nedeni ile kolay hedef olduklarını fark edince, üniformaların üzerine toz ve çamur sürerek ve biraz da çay ile boyayarak renklerini gölgeli kahverengine dönüştürmüş -

  39. ve giysilerin rengini araziye uydurmaya çalışmıştır.

    ve giysilerin rengini araziye uydurmaya çalışmıştır.

  40. Toprak rengine benzeyen bu üniformalara Hintçe toprak rengi anlamına gelen 'Khaki' adı verilmiş ve Türkçe'ye de 'haki' olarak geçmiştir.

    Toprak rengine benzeyen bu üniformalara Hintçe toprak rengi anlamına gelen 'Khaki' adı verilmiş ve Türkçe'ye de 'haki' olarak geçmiştir.

  41. Asırlar önce, daha çok sağ ellerini kullanan insanlar, kılıçlarını kolay çekebilmeleri için, kılıçlarını kınlarında, sol taraflarında taşıyorlardı.

    Asırlar önce, daha çok sağ ellerini kullanan insanlar, kılıçlarını kolay çekebilmeleri için, kılıçlarını kınlarında, sol taraflarında taşıyorlardı.

  42. Ata binerken, sol dizin altına kadar inen bu uzun kılıçla ata sağdan binmek, kılıç nedeni ile zor oluyordu. Soldan, sol ayağı üzengi üzerine koyup, sağ ayağı atın üzerine atarak binince kılıç sorun yaratmıyordu.

    Ata binerken, sol dizin altına kadar inen bu uzun kılıçla ata sağdan binmek, kılıç nedeni ile zor oluyordu. Soldan, sol ayağı üzengi üzerine koyup, sağ ayağı atın üzerine atarak binince kılıç sorun yaratmıyordu.

  43. Özellikle savaşa giden ordularda disiplin nedeni ile bir örnek hareket edilmesi gerektiğinden, solaklar da ata soldan binmek zorunda kalıyorlardı.Artık biniciler kılıç taşımıyorlarsa da, ata soldan binmek günümüze kadar uzanan bir gelenek haline geldi.

    Özellikle savaşa giden ordularda disiplin nedeni ile bir örnek hareket edilmesi gerektiğinden, solaklar da ata soldan binmek zorunda kalıyorlardı.Artık biniciler kılıç taşımıyorlarsa da, ata soldan binmek günümüze kadar uzanan bir gelenek haline geldi.

  44. Beyaz gelinlik adetinin yaygınlaşması 16. yüzyılda olmuştur. Bu yıllarda kraliyet ailesi gelinlerinin gümüşi renkte gelinlik giymeleri gelenekti.

    Beyaz gelinlik adetinin yaygınlaşması 16. yüzyılda olmuştur. Bu yıllarda kraliyet ailesi gelinlerinin gümüşi renkte gelinlik giymeleri gelenekti.

  45. Kraliçe Viktorya bunu reddetti ve beyaz gelinlik giymekte ısrar etti. Bundan sonra İngiliz ve Fransız yazarlar, beyaz rengin masumiyetin simgesi olduğu konusunu işlemeye başladılar.

    Kraliçe Viktorya bunu reddetti ve beyaz gelinlik giymekte ısrar etti. Bundan sonra İngiliz ve Fransız yazarlar, beyaz rengin masumiyetin simgesi olduğu konusunu işlemeye başladılar.

  46. Bunlara göre gelinin gelinliğini bizzat kendisi dikmesi, damadın düğünden önce gelini gelinlikle görmesi, gelinin gelinliği düğünden önce giymesi uğursuzluk getiriyor.

    Bunlara göre gelinin gelinliğini bizzat kendisi dikmesi, damadın düğünden önce gelini gelinlikle görmesi, gelinin gelinliği düğünden önce giymesi uğursuzluk getiriyor.

  47. Arkeologlara göre erkekler tarih öncesi devirlerde de tıraş oluyorlardı. Mağara duvarlarındaki bu devirlerden kalma resimler sakal tıraşı için kabukların, köpekbalığı dişlerinin, en çok da keskinleştirilmiş çakmaktaşlarının kullanıldığını göstermektedir

    Arkeologlara göre erkekler tarih öncesi devirlerde de tıraş oluyorlardı. Mağara duvarlarındaki bu devirlerden kalma resimler sakal tıraşı için kabukların, köpekbalığı dişlerinin, en çok da keskinleştirilmiş çakmaktaşlarının kullanıldığını göstermektedir

  48. Günümüzde keşfedilen bazı ilkel kabilelerde çakmaktaşının bu amaçla kullanıldığı gerçekten de görülmektedir. Mısır'da açılan mezarlarda eski Mısırlıların M.Ö. 4. yüzyılda sakal kesmek için kullandıkları altın ve bakır aletler bulunmuştur.

    Günümüzde keşfedilen bazı ilkel kabilelerde çakmaktaşının bu amaçla kullanıldığı gerçekten de görülmektedir. Mısır'da açılan mezarlarda eski Mısırlıların M.Ö. 4. yüzyılda sakal kesmek için kullandıkları altın ve bakır aletler bulunmuştur.

  49. MS. 14. yüzyılda şimdiki usturanın ilkelleri ortaya çıkmaya başladı, ama erkeklerin acılı ve kanlı tıraş derdi 20. yüzyılın başlarına kadar devam etti. King Camp Gillette (jilet) ABD'de 1901 yılında ilk iki taraflı jileti keşfetti.

    MS. 14. yüzyılda şimdiki usturanın ilkelleri ortaya çıkmaya başladı, ama erkeklerin acılı ve kanlı tıraş derdi 20. yüzyılın başlarına kadar devam etti. King Camp Gillette (jilet) ABD'de 1901 yılında ilk iki taraflı jileti keşfetti.

  50. Daha sonra eski bir kılıç üreticisi olan Wilkinson firması da tıraş bıçağı üretimine geçti ve bu ikili günümüze kadar piyasanın devleri olarak geldiler.

    Daha sonra eski bir kılıç üreticisi olan Wilkinson firması da tıraş bıçağı üretimine geçti ve bu ikili günümüze kadar piyasanın devleri olarak geldiler.

  51. 1660'da Osmanlılar Avusturya ordusuna yenilince o zamanlar Avusturya- Macaristan İmparatorluğu sınırları içinde olan Hırvatistan'dan (Croatia) bir alay asker zaferin kahramanları olarak Paris'e götürüldüler ve kralın huzuruna çıkarıldılar.

    1660'da Osmanlılar Avusturya ordusuna yenilince o zamanlar Avusturya- Macaristan İmparatorluğu sınırları içinde olan Hırvatistan'dan (Croatia) bir alay asker zaferin kahramanları olarak Paris'e götürüldüler ve kralın huzuruna çıkarıldılar.

  52. Bu askerler boğazlarına renkli mendiller takmışlardı.

    Bu askerler boğazlarına renkli mendiller takmışlardı.

  53. Bu mendiller Romalılar devrinde hatiplerin, ses tellerini sıcak tutmak için boğazlarına sardıkları mendillere benziyordu. Kral çok beğendi ve kendisi de krallık kravatları takan bir alay kurdu. Kravat kelimesi de Hırvat anlamındaki 'Croat'tan türedi.

    Bu mendiller Romalılar devrinde hatiplerin, ses tellerini sıcak tutmak için boğazlarına sardıkları mendillere benziyordu. Kral çok beğendi ve kendisi de krallık kravatları takan bir alay kurdu. Kravat kelimesi de Hırvat anlamındaki 'Croat'tan türedi.

  54. Çok geçmeden bu moda İngiltere'ye sıçradı. Kravat o zamanlar o kadar yüksek bağlanırdı ki, insanlar vücudunu döndürmeden etrafa bakamıyorlardı, ama hiç olmazsa kılıç darbelerine karşı boynu koruyordu.

    Çok geçmeden bu moda İngiltere'ye sıçradı. Kravat o zamanlar o kadar yüksek bağlanırdı ki, insanlar vücudunu döndürmeden etrafa bakamıyorlardı, ama hiç olmazsa kılıç darbelerine karşı boynu koruyordu.

  55. Kravat çeşitli şekillerde yüzyıllarca yerini korudu, yüzden fazla değişik bağlama şekli geliştirildi.

    Kravat çeşitli şekillerde yüzyıllarca yerini korudu, yüzden fazla değişik bağlama şekli geliştirildi.