Adalet Bakanı: Hukuk müfredatına 'Hukuk Türkçesi' dersi de eklensin

Bakan Gül: Hukuk fakültelerinin müfredatında Hukuk Türkçesi dersinin de olmasında fayda görüyorum

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Ocak 2022 12:37, Son Güncelleme : 13 Ocak 2022 13:28

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, hukuk fakültelerinin müfredatında "Hukuk Türkçesi" dersinin de olmasında fayda gördüğünü söyledi.

Adalet Bakanlığınca Ankara'da bir otelde düzenlenen Hukuk Eğitimi Sempozyumu'na Bakan Gül'ün yanı sıra Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, yargı mensupları ve hakim savcı adayları katıldı.

Adaletin herkesin ortak değeri olduğunu, "insanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışının temelinin adaletin yaşatılması olduğunu belirten Gül, "İnsan ancak adaletle yaşar." dedi.

Bazı yargı kararlarının toplum tarafından kabul görebileceğini, bazılarının ise yargıya güveni zedeleyebileceğini ifade eden Gül, her iki sonucun da yargı mensubunun elinde olduğunu söyledi.

Bu vasıfları sağlayan unsurun eğitim olduğunu belirten Gül, üniversite sınavlarında hukuk fakültelerine giriş sıralamasının 100 bine yükseltilmesinin, hukuk fakültelerindeki eğitimin kalitesinin arttırılmasına yönelik olduğunu bildirdi.

"Nitelikli hukuk, nitelikli hukukçuyla ancak mümkün olur." diyen Gül, yargı çalışanlarının aldıkları eğitimin, verdikleri hizmetin çıtasını belirleyici olduğunu kaydetti.

Güncel hukuk vizyonunun kapısından girmediği, akademik kadrosunun yetersiz olduğu bir binaya hukuk fakültesi tabelasının asılmasının orayı hukuk fakültesi yapmayacağını ifade eden Gül, "Hukuk fakültesi, hukuk mantığının orada nakşedildiği, yansıtıldığı bir laboratuvardır. Bir ömür boyu sürecek adalet yolculuğunun ana dilinin öğretildiği, bu işin adeta beşiğidir." diye konuştu.

Hukuk fakültelerine ihtiyaca göre öğrenci alınması gerektiğini aksi halde gençlerin hayallerinin yıkılacağını kaydeden Gül, sempozyumun sonuçlarının da Yükseköğretim Kurulu tarafından dikkate alınması gerektiğini söyledi.

- "Hukuk Türkçesi" dersi önerisi

Hukuk mesleğinde faaliyet alanının oldukça geniş olduğunu belirten Gül, kanun ezberciliğinden uzak duran, muhakeme yeteneği gelişmiş hukuk insanlarına ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

"Kim olsa aynı kararı verirdi." dedirtebilecek kararların güven vereceğini söyleyen Gül, şöyle devam etti:

"Hukuk fakültesinden mezun olacak bir genç arkadaşımız daha öğrencilik yıllarında 'Adalet figürünün gözü bağlıdır, o ne demiş, bu ne demiş, ben ona bakmam. Dosyaya bakarım.' anlayışıyla, kültürüyle yetişirse hakim olduğunda bu adalet figürünün gözünü açmaz ve dosyaya bakar. Konjonktürden etkilenmez, kimin ne dediğinden etkilenmez. Sadece delile bakar."

Bakan Gül, yargısal süreçlerde Türkçenin güzel kullanılmasının da önemine işaret ederek, "Hukuk fakültelerinin müfredatında Hukuk Türkçesi dersinin de olmasında fayda görüyorum." dedi.

Anayasa'nın dilinin farklı alanlarda istismar edildiğini ve Türkiye'nin bedel ödediğini anlatan Gül, "Toplumsal sözleşme olan Anayasa'nın, toplumun dili olan güzel, berrak Türkçe ile, Karacaoğlan'ın, Yunus Emre'nin diliyle bezenmesi gerekir. Tüm süreçlerde, hem metinlerde hem de kararlarda Türkçemizin en saf haliyle yer alması da eğitimde önemli bir başlık." ifadelerini kullandı.

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, "Kaliteli adalet hizmeti için tüm hukuk mesleklerinde yüksek standartlar uygulanmalıdır. Hukuk eğitiminde yapılması gereken öncelikli işlerden birisi hedefin açıkça tanımlanmasıdır." dedi.

Adalet Bakanlığınca Ankara'da bir otelde düzenlenen Hukuk Eğitimi Sempozyumu'na Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, yargı mensupları ve hakim savcı adayları katıldı.

Sempozyumda konuşan Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, hukukçuların adaleti gerçekleştirmek için görev üstlendiklerini, bunun da eğitimle sağlanabileceğini ifade etti. Hukuk alanındaki eğitim faaliyetlerinin içinde bulunduğu toplumun yapısına, kültürel değerlerine uygun olması gerektiğine işaret eden Yiğit, bu yolla uyuşmazlıkların engelle ve çözülme kabiliyetine yüksek seviyede katkı verebileceğini ifade etti.

Eğitimin ülkelerin kalkınmalarına etkisinden bahseden Yiğit, "Adaletin sağlandığı bir toplumda ekonomik kalkınma ve refah gerçekleşecek, huzur ve güven ortamı oluşacaktır." dedi.

Yiğit, adaletin sağlanması için hukuk fakültelerindeki eğitimin müfredatının süresi, içeriğinin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret etti.

- "Tüm hukuk mesleklerinde yüksek standartlar uygulanmalıdır"

Sempozyumda konuşan Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca da yargı sisteminin başarısının hukuk eğitimine bağlı olduğunu kaydetti.

Hukukun kalitesinin hukukçunun kalitesine bağlı olduğunu belirten Akarca, sadece hakim ve savcıların değil diğer avukatların, noterlerin, akademisyenlerin, danışmanlık mesleklerinin kalitesinin de yargının kalitesine etki edeceğini dile getirdi.

Bu kapsamda, hedef belirlenmesi gerektiğini söyleyen Akarca, "Kaliteli adalet hizmeti için tüm hukuk mesleklerinde yüksek standartlar uygulanmalıdır. Hukuk eğitiminde yapılması gereken öncelikli işlerden birisi hedefin açıkça tanımlanmasıdır." ifadelerini kullandı.

Akarca, hukukun temel işlevinin toplumsal barışı sağlamak olduğunu, adaleti gerçekleştirmek, hak ve özgürlükleri korumak, hukuki güvenliği sağlamanın da hukukun temel görevleri arasında olduğunu bildirdi.

Hukuk fakültelerinde kaliteli öğrencilerle kaliteli öğretim üyelerinin buluşturulması gerektiğine işaret eden Akarca, üniversite sınavlarında hukuk fakültesine girişte uygulanan 100 binlik başarı sıralamasının buna katkı sağladığını ifade etti.

Yargı mesleğine alınan kişilerin niteliğinin yargı sisteminin başarısı için bir ön koşul olduğunu söyleyen Akarca, "Yargı sisteminin temeli liyakatli hakim ve Cumhuriyet savcılarıdır. Liyakat sistemi, hem gerçek hem de görünür olmalıdır." ifadelerini kullandı.

Akarca, tayin, terfi, atama ve yüksek mahkeme üyeliği seçimlerinde liyakat sisteminin esas alınması gerektiğini bildirdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber