Huri öğretmen, gözlerini kaybedince kendini engellilere adadı

Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden (ODTÜ) mezun olduktan sonra Erzurum'un Aşkale ilçesinde 7 yıl öğretmenlik yapan Huri Kaşıkçı (55), hastalık sonucu görme yetisini tamamen kaybedince, malulen emekli olma hakkı bulunmasına rağmen kendini engellilere adadı. 9 yıl görme engelli öğrencilere İngilizce ve matematik öğreten Kaşıkçı, diğer engel gruplarına da hizmet verebilmek için sınavla girdiği Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda toplumun her kesiminden engelliler için çalışmalarını sürdürüyor.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 17 Şubat 2022 21:41, Son Güncelleme : 17 Şubat 2022 23:06

Ankara'da yaşayan evli ve 2 çocuk annesi Huri Kaşıkçı, 1993'te ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Denizli'de bir tekstil fabrikasında bir süre mühendis olarak çalıştı. Kaşıkçı, bir yıl sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi mezunlarına tanınan İngilizce öğretmenliği için başvuruda bulundu. Erzurum'un Aşkale ilçesinde bulunan İbrahim Polat İlköğretim Okulu'na atanan Kaşıkçı, burada 7 yıl görev yaptığı sırada hastalık sonucu görme yetisini tamamen kaybetti. Fakat Kaşıkçı, malulen emekli olma hakkı bulunmasına rağmen çalışma kararı alarak, Ankara'daki Gören Eller Engelliler Okulu'na atandı. Kaşıkçı, burada 9 yıl görme engelli öğrencilere İngilizce ve matematik öğretti, birçok Avrupa Birliği projesine imza attı. Kaşıkçı, ardından diğer engel gruplarına da hizmet verebilmek için sınavla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na geçerek, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nde şube müdürü oldu. Kaşıkçı, bakanlıkta toplumun her kesiminden engelliler için çalışmalarını sürdürüyor.

'GÖREN ELLER BENİM İÇİN DÖNÜM NOKTASI OLDU'

Kaşıkçı, görme yetisini kaybettikten sonra görme engelliler okulunda tayinini istediğini belirterek, "Ankara'ya tayin istedim. Geldikten sonra görme engelli çocuklara hizmet etmek amacıyla gören elleri tercih ettim. Burada görme engelliler okulunda İngilizce ve matematik derslerine girdim. Benim için görme engelli çocuklarla beraber olmak, onlara hizmet etmek çok büyük bir deneyimdi. Görme engelli çocukların alfabesi çok farklıydı. O çocukların yazılarını okuyabilmek amacıyla o yıl, yaz okulunda 2 aylık kurs aldım. Alfabeyi öğrendim, yeniden bilgisayar kullanmayı yaşamaya başladım. Benim için gören eller bir dönüm noktası oldu. Görme yetinizi kaybediyorsunuz, hayat kaygınız oluyor. Çocuklarınızı büyütme telaşı içerisindesiniz, mesleğinizi yeniden devam ettirebilme kaygılarınız var. Benim için gören eller bir dönüm noktası oldu. İkinci doğuş diyebiliriz" dedi.

'O ÇEMBERİ GENİŞLETMEM GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜM'

Kaşıkçı, öğretmenlikte yaklaşık 17 yıl çalıştıktan sonra geniş engel gruplarına ulaşmak için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na geçtiğini söyleyerek, "Biraz daha o çemberi genişletmem gerektiğini düşündüm. Aile Bakanlığına geçtim. Sadece görme engelli az gören çocuklar değil, daha farklı engel gruplarını da çok iyi tanıyordum. Oradaki engelli çocuklar ve ailelerine hizmet vermeye başladım. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğünde 5 yıl çalıştıktan sonra şube müdürlüğü sınavlarına kazanarak hayatıma şu an şube müdürü olarak devam etmekteyim" diye konuştu.

'MOBİL VE SES SİSTEMİNE KAREKOD UYGULAMASIYLA ERİŞEBİLECEKLER'

Kaşıkçı ayrıca, Antalya Sağlık Turizmi Eğitim Geriatri Rehabilitasyon Engelli ve Sosyal Hizmetler Vakfı'nın kendisine başkan yardımcılığı teklifinde bulunduğunu belirterek, "Yollarımız Antalya'da başladı. Şu an Aile Kadın ve Engelliden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı yapıyorum. Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yapmış olduğu 'Hayata Ses Ol' projesine dahil olduk. Altındağ Türk Kızılay'ı ve ANTSEVAK vakfı olarak paydaş olduk. Mobil ve sesli uygulamalarla çocuklarımıza erişim sağlanılacak. Mobil ve ses sistemine karekod uygulamasıyla erişebilecekler. Ankara Altındağ Gören Eller'den başlayacak olan bu çalışma, umut ediyorum ki tüm Türkiye'ye yaygınlaşacak. Görme engelli çocuklarımızın bundan yararlanması konusunda hepimizin 'hayata ses olalım' diyorum" ifadesini kullandı.

Kaşıkçı ayrıca, hastalığına Erzurum'da tanı konulamadığını belirterek, "Nedeni bilinmeyen bir rahatsızlık olarak tanısı konuldu. 2 yıl önce hastaneye tekrar hastalığımın adını öğrenmeye gittiğimde genetik rahatsızlık olduğu ortaya çıktı. Daha çok Çin ve Japonya'da görülen 'Korneoretinal Distrofi' hastalığı olduğunu öğrendim" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber