Kuş cenneti gibi üniversite
Diyarbakır'da bünyesindeki 27 bin dönüm araziye kurulu Dicle Üniversitesi, Türkiye'nin alan bakımından en büyük üniversiteleri arasında yer alıyor. Dicle Nehri kenarındaki üniversitenin, zengin bitki örtüsüne sahip kampüsünde 200'e yakın kuş türü yaşıyor.

Diyarbakır'da bünyesinde 15 fakülte, teknik donanımlara sahip 12 meslek yüksekokulu,
4 yüksekokul, 1 konservatuvar, 4 enstitü, 30 uygulama ve araştırma merkezi,
eğitim ve araştırma hastanesi, onkoloji hastanesi, çocuk hastanesi, yanık merkezi
ile Orta Doğu'nun en büyük kalp hastanesini barındıran Dicle Üniversitesi, Türkiye'nin
alan bakımından da en büyük kampüsleri arasında yer alıyor.

Yaklaşık 30 bin öğrencinin öğrenim gördüğü üniversitede, 3 bin 600 akademik
ve idari personel yer alıyor. 27 bin dönüm araziye konuşlu ve Dicle Nehri kenarında
kurulmuş olmasının verdiği avantajla da zengin bitki örtüsüne sahip olan üniversite,
içinde barındırdığı kuş türleriyle de dikkat çekiyor.
İçinde bulundurduğu gölet ve üniversite içerisinde bir yıl içerisinde yapılan
sayımlarda yaklaşık 200 farklı kuş türü tespit edildi.

'DİCLE ÜNİVERSİTESİ'Nİ KUŞ CENNETİ OLARAK YORUMLAYABİLİRİZ'
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet
Kılıç, sayımlar sonucunda üniversiteyi bir kuş cenneti olarak yorumlayabileceklerini
belirtip, şunları kaydetti:
"Bir yıl içerisinde yapılan gözlemlerde burada yaklaşık 200 kuş türü sayıldı.
Tabi bunu ifade ederken bunun içinde yaz ve kış göçmenleri var, buranın yerli
türleri var. Bazı rastlantısal türler de var.

1 yıl içerisinde gözlemlediğimiz bu türlerden dolayı sayıyı yaklaşık 200 olarak
kabul ediyoruz. Bu kuş cennetlerinin sahip olduğu sayıya yakındır hatta bazılarından
daha fazladır.
O yüzden Dicle Üniversitesi'ni bir kuş cenneti olarak yorumlayabiliriz. İnsanlar
veya meraklılar yıl boyunca bu türleri görme şansına sahiptir. Dicle Üniversitesi
Dicle Vadisi içerisinde bulunuyor.
Malumunuz Dicle Vadisi oldukça bereketli bir yer. Burada nehrin sağladığı imkanlar
var. Pek çok ağaç var, ağaçlandırılmış bölge var. Nehrin getirdiği alüvyon alanlardaki
çeşitli sebze bahçeleri ve suyun oluşturduğu alanlar, sazlıklar, kamışlıklar
var ve Dicle Üniversitesi de hemen bunun kıyısında. Bu farklı habitatlardan
dolayı üniversitemiz deyim yerindeyse bir kuş cenneti.
Gri balıkçıllar; sonradan bir başka balıkçılı yıl boyunca görmeye başladık.
Küçük akbalıkçıl, bu bölgenin türüdür. Yine bölgemize yerleşmeye başlayan bir
başka ilginç tür 'tahtalı' dediğimiz türümüz var.
Bu artık buranın yerli türlerindendir ve çok ilginçtir burada yıl boyunca 7
tane baykuş türü gözlemleyebiliyoruz. Baykuş türlerinden bazıları mesela puhu
oldukça büyüktür, kartal büyüklüğündedir. Kukumav keza öyle. Kulaklı orman baykuşu,
paçalı baykuş burada yıl boyunca görülen türlerdir.
Bunun dışında çok ilginç olan türlerimiz var; Bunlardan biri yalıçapkınları
dediğimiz türlerdir. Yalıçapkınları bizim için çok anlamlı çünkü onlar temiz
suların bulunduğu yerlerde avlanıyorlar.
Biz her ne kadar Dicle Nehri'ne kirlidir, diyorsak ya da kalitesi düşüktür
diyorsak da bu yalıçapkınları hala bölgemizde duruyorlar, avlanıyorlar ve ürüyorlar.
3 tane yalıçapkını türümüz var.
Küçük kuşlarımızdan özellikle yıl boyunca gördüğümüz tepeli toygarı ifade edebiliriz.
Bunun dışında karabaşlı isketeyi ifade edebiliriz. Çok nadir olan saka ve floryayı
da yıl boyunca görebiliriz."