Hükümet sözcüsü Çiçek: Biz kendi işimize bakıyoruz
Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti'nin kapatılması hakkındaki davanın görüşülmesini kabul etmesini değerlendiren Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, "Biz kendi işimize bakalım, mahkeme kendi işine baksın" dedi. Çiçek, "Hani yargıyı serbest bırakalım diyorlar. Yargıyı rahat bırakalım diyenler de rahat bıraksın. Televizyon televizyon, oralara koşup bu konuda mütalaa serdetmesinler. Dolayısıyla hepimiz yürürlükteki kanunlara saygılı olalım. Biz kendi işimize bakalım, mahkeme kendi işine baksın" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, 6 saat 40 dakika süren Bakanlar Kurulu değerlendirmelerde bulundu.
Hükümet Sözcüsü Çiçek, 9 ilde daha üniversite kurulması ile ilgili kanun tasarısını görüştüklerini ve Ardahan, Bartın, Bayburt, Gümüşhane, Iğdır, Hakkâri, Şırnak Tunceli ve Yalova olmak üzere 9 ilde üniversite kurulmasına karar verildiğini açıkladı. Geçen yıl üniversite sınavına giren 2 milyon kişiden 4'te birine ancak imkân sunulabildiğini ifade eden Çiçek, hükümetleri döneminde 32'si devlet 9'u vakıf olmak üzere 41 üniversite kurulmasına imkan verildiğini söyledi. Çiçek, üniversite kurulmasına ilişkin kanun tasarısının Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını söyledi.
Bakanlar Kurulu'nda Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen tapu kanunuyla ilgili değerlendirmelerde bulunulduğunu bildiren Çiçek, bu konuda Bayındırlık Bakanlığı'nın yaptığı bir çalışma olduğunu ve bununla ilgili değerlendirmeler ışığında kanun tasarısının bu hafta gözden geçirilerek haftaya Bakanlar Kurulu'na geleceği ifade etti.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in, ekonomiyle ilgili dış temasları hakkında Bakanlar Kurulu'na kapsamlı bir bilgi sunduğunu belirten Çiçek, dünyada yaşanan bir ekonomik kriz olduğunu ve dünyanın neresinde olursa olsun bu çapta kriz olunca milli ekonomileri de etkilediğini vurguladı. Çiçek, Türkiye'nin de bu krizden en az hasarla etkilenmesi noktasında ekonomik konuları devamlı hükümetin gündeminde tuttuğunu söyledi. Çiçek, "İstiyoruz ki böyle bir dönemde Türk ekonomisi en az hasarla bu sıkıntıyı atlatmış olsun" dedi. Çiçek, geçtiğimiz 5 yıl içinde yapılan demokratik reformların ve ekonomi ile ilgili yapısal reformların sonucu olarak bu etkinin olabildiğince az hissedilmeye başlandığını kaydetti.
Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti hakkındaki kapatma başvurusunu gündemine almasını değerlendiren Çiçek, "Bir hukukçu olarak konuya söyle bakarım. Parti kapatma davası Anayasa Mahkemesi'ne ilk defa açılıyor değil. Anayasa Mahkemesi'ne daha evvel de sayısız davalar açılmıştır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi kuruluş felsefesine uygun olarak bu tip davalarda hangi usulü takip ediyorsa bu usul çerçevesinde AK Parti için de bu süreci değerlendirmiştir. Dolayısıyla bize ayrı, bize mahsus, bize has bir uygulama değildir" dedi.
Çiçek sözlerini şu şekilde devam etti: "Biz kendi işimize bakıyoruz. Bu iş mahkemenin işidir. Yüksek mahkeme bu süreci işletecek. Parti olarak da hukuken kendimiz için ne söylenmesi gerekiyorsa, uluslararası hukuk açısından, kendi hukukumuz açısından ortaya konulan iddialar açısından söylenmesi gereken ne varsa, bunların da yine anayasanın, yasanın verdiği yetki çerçevesinde yüksek mahkemeye bildireceğiz. O işin ayrı bir süreci."
"Biz şimdi hükümet olarak kendi işimize bakıyoruz" diyen Çiçek, ekonomik gelişmelerin, AB sürecinin en iyi şekilde işletilmesinin, müzakere sürecinin en iyi şekilde tamamlanmasının en önemli konuları olduğunu vurguladı. Çiçek, "Biz hükümet olarak kendi işimize bakıyoruz. Öbür konu da Yüksek Mahkemenin işidir. Bunları birbirine karıştırmamak lazım. Doğrusunu isterseniz biz karıştırmayalım. Ama başkaları da karıştırmasın. Hani yargıyı serbest bırakalım diyorlar. Yargıyı rahat bırakalım diyenler de rahat bıraksın. Televizyon televizyon oralara koşup bu konuda mütalaa serdetmesinler. Dolayısıyla hepimiz yürürlükteki kanunlara saygılı olalım. Biz kendi işimize bakalım, mahkeme kendi işine baksın" diye konuştu.