Sınav cevaplarını satmakla suçlanan çaycı sustu, tahliye oldu
Neşet KARADAĞ/ADANA, (DHA)
ADANA'da Kemal Serhadlı Polis Meslek Yüksekokulu'ndaki polis sınavı sorularının cevabını adaylara sattığı iddia edilen ve bunları cevapları kimden aldığını söylememekte direnen okul çaycısı 46 yaşındaki Musa Aytekin tahliye edildi.
Mahkeme Başkanı, ?Cevapları kimden aldığını söylemediğin sürece ihale senin üzerine kalır? diyerek Aytekin'i, mahkemeye yardımcı olması konusunda uyardıysa da konuşturamadı.
Polis okullarına giriş için 26 Ağustos 2007'de yurt genelinde 22 merkezde yapılan sınava 5 bin adayın katıldı. Gözetmenler, cevap anahtarının polis adaylarına satıldığını sınav sırasında 3 öğrencinin kopya çekmesi sırasında ortaya çıkardı. Cevaplarını sattığı iddia edilen ve Okul Müdürü Kamil Ünsal'ın sekreterliğini de yapan çaycı Musa Aytekin ile sınav skandalına karıştığı öne sürülen aynı yerde görevliyken açığa alınan 48 yaşındaki Emniyet Amiri Seydi Kızıloğlu, teknisyen 43 yaşındaki Bekir Halk, cevapları satın alan 54 yaşındaki Şeref Göçer, kızı 19 yaşındaki Fadime, 21 yaşındaki Ahmet Duran Çıkat ve aynı yaştaki Cihan Ünal hakkında Adana 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davaya devam edildi.
?Rüşvet almak ve vermek' suçundan 4 yıldan 12'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklardan tutuklu Aytekin ile tutuksuz sanıklar Kızıloğlu, Halk, Şeref Göçer ile kızı Fadime Göçer duruşmaya geldi. Tanık olarak dinlenen ve sınav skandalı sonrası görev yeri değiştirilip Adana Teftiş Kurulu Başkanı olarak görevlendirilen 59 yaşındaki Kamil Ünsal, sınavla ilgili soruları kuryelerden teslim aldıklarını, sınav sabahı da muhafaza altında bulundurdukları yerden tekrar alıp görevlilere dağıttığını söyledi. Ünsal, ?Cihan Ünal isimli kişinin üzerinde cevap anahtarı elde edilmiş. Diğer salonlarda da Fatma Göçer ile Ahmet Duran Çıkat'ın üzerinde cevap anahtarları ile yakalandığını tespit ettik. Fadime Göçer, cevap anahtarını 5 bin YTL'ye Musa Aytekin'den aldığını söyledi. Seydi Kızıloğlu'nun da salon görevlisine kitapçıkları açık olarak teslim ettiğini belirledik. Bunların arasında bir kitapçığın da eksik çıktığı saptandı. Soruşturma için müfettiş istedim? dedi. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ndeki sınavda salon başkanı olarak görev yapan 35 yaşındaki Muzaffer Sencer Özsever de, sanık Kızıloğlu'nun soru kitapçıklarının bulunduğu zarfı kendisine açık olarak verdiğini, bu zarfın içinden bir kitapçığın da eksik çıktığını söyledi.
Tanıkların dinlenmesinin ardından Mahkeme Başkanı, daha önceki duruşmalarda olduğu gibi Aytekin'e soru cevaplarını kimden aldığını sordu. Aytekin'in, ?Komploya kurban gittim? diyerek susması üzerine Mahkeme Başkanı, ?İhale senin üzerine kalacağa benziyor. Sonucuna da katlanırsın? dedi. Emniyet Amiri Kızıloğlu ile teknisyen Halk suçlamayı kabul etmedi.
Cumhuriyet Savcısı, Aytekin'in tutuklu bulunduğu süre göz önüne alınarak tahliye edilmesini, Kızıloğlu ile Halk'ın ise tutuklanmasını istedi.
Mahkeme heyeti, Aytekin'i, suç vasfının değişme ihtimali ve tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak tahliye etti. Kızıloğlu ile Halk'ın tutuklanma istemi ise reddedildi.
?5 BİN YTL VERDİM'
Emekli işçi Şeref Göçer, kızının sınavı kazanması için çaycı Aytekin'e soru cevapları karşılığında bankadan kredi çekerek 5 bin YTL ödediğini öne sürdü. Göçer, ?Musa sınavdan bir ay önce bana gelerek sınava girecek yakınımın olup olmadığını sordu. Kızımın gireceğini söyledim. Yardım olacağını söyledi. Daha sonra cep telefonuyla arayıp 5 bin YTL vermem halinde kızımın sınavı kazanmasını sağlayacağını söyledi. Sınavdan 20 gün önce bankadan kredi çekip Musa'ya 5 bin YTL verdim. Sınav günü okulun yakınlarında cevap kağıdını verdi. Ben de kızıma verdim? dedi. Kızı Fadime Göçer ise, ?Sınav sabahı babam soruların cevaplarının bulunduğu bir kağıt verip 'hayatın kurtulacak' dedi. Ben de kağıttaki cevapları cevap anahtarına geçirirken yakalandım? dedi.
Sanıklardan öğrenci Ünal ile Çıkat tanımadıkları kişilere cevap anahtarı karşılığı para verdiklerini söyledi. Mahkeme başkanı, cevapları kimden aldıklarını sorduğu 2 öğrencinin ısrarla ?Tanımıyoruz? demeleri üzerine, ?Polis memuru olacaktınız. Polis hırsızlık yapar mı? İyi ki yakalanmışsınız. Vay Türkiye'nin haline? dedi. Olay tarihinde Adana Emniyet Müdürlüğü'nde teknisyen olarak çalıştığını belirten Halk ise suçlamayı kabul etmedi.