Öğrenciye ?taciz sürgünü' iddiası
Ali ŞEN- Mustafa İNSAN/MERSİN, (DHA)
MERSİN'de, ilköğretim okulu öğrencisi 15 yaşındaki A.Ç.'nin, ders sırasında kız arkadaşı D.B.'yi ?taciz ettiği' gerekçesiyle başka bir okula sürgün edildi. Okuldan sürülünce korkusundan eve gitmeyip, 2 gün sokaklarda kalan A.Ç. arkadaşları tarafından bulunup evine götürülürken, babası Kenan Ç., okula dilekçe verip, oğluna verilen cezanın kaldırılmasını istedi. A.Ç., sınıfta aynı sıradaki kız arkadaşı D.B'nin boynuna elini atıp sohbet ettiğini söylerken, olaya müdahale eden Matematik öğretmeni 57 yaşındaki Nihal Gönül, kız öğrencinin derste birden çığlık atıp taciz edildiğini söylediğini ileri sürdü. D.B. ve ailesi bu konudaki soruları yanıtsız bıraktı.
Olay, 20 gün önce merkez Mezitli Beldesi'ndeki Ahmet Hocaoğlu İlköğretim Okulu'nun 34 mevcutlu 8/A sınıfında meydana geldi. Matematik öğretmeni Nihal Gönül, iddiaya göre, ders sırasında oturduğu sıradan kalkıp yanına gittiği sınıf arkadaşı 15 yaşındaki D.B.'nin omuzuna elini atan A.Ç.'ye müdahale etti. D.B.'ye ?Seni taciz mi ediyor?? diye soran öğretmen Gönül, ?hayır' yanıtı almasına karşın kız öğrenciyi Rehberlik Odası'na götürdü.
İddiaya göre, okuldan atılacağı tehdidiyle D.B.'ye arkadaşı A.Ç.'nin bacaklarını elleyerek, kendisini taciz ettiğine ilişkin şikayet dilekçesi yazdırılıp, imzalatıldı. Aynı sınıftan 2 öğrencinin daha, okuldan atma tehdidiyle elle tacizde bulunulduğu yönünde ifadeleri alındı.
Rehberlik Odası'na çağrılan A.Ç.'nin de ifadesi alındı. Ardından dilekçe, işleme konulup, okuldaki disiplin soruşturması gereği 14 Nisan'da İlçe Öğrenci Davranışlarını Değerlendirme Kurulu'na gönderildi.
Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Çelik başkanlığındaki Kurul 18 Nisan'da toplanarak konuyu değerlendirdi. Toplantı sonunda, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmenliği'nin 109'ncu maddesine göre ?Okul değiştirme yaptırımı uygulanması' kararı alındı. A.Ç., bu kararla Mezitli Dr. Hakan Kundak İlköğretim Okulu'nda gönderildi.
BABA KORKUSUNDAN EVDEN KAÇTI
Kurul kararı her iki okula gönderildikten sonra Ahmet Hocaoğlu İlköğretim Okulu Müdürü Hüseyin Tükenmez, kararı 25 Nisan'da tebellüğ belgesi ile öğrencinin annesi Latife Ç.'ye tebliğ etti. Eve gelince sürgün kararını öğrenen A.Ç., TIR şoförü babası Kenan Ç.'nin tepki gösterebileceğinden korkarak evden kaçtı. 2 gün eve dönmeyen, inşaatlarda, parklarda yaşayan A.Ç., ailesi tarafından ararken, arkadaşları bir inşaatta bulup eve götürdü. Babasının tepkisi ve dayak korkusuyla evden kaçtığını anlatan A.Ç., kendisine iftira atıldığını ileri sürerek şunları söyledi:
?Öğretmen henüz derse başlamamıştı. Ben başka bir sırada oturuyordum. Bizim oturduğumuz sırada ise Celil Balcı ve D.B. oturmuş, sohbet ediyordu. Ben de yanlarına geçtim, oturdum. Öğretmen 3 kişi oturduğumuzu görünce bağırdı. Bunun üzerine D.B. boş olan ön sıraya geçti, ben de geçtim. Sol kolumu omuzuna atıp konuşurken, öğretmen bir anda ?Ali ne yapıyor? Seni taciz mi ediyor?' diye sordu. Arkadaşım ?Bir şey yapmadı' demesine karşılık, öğretmen, ?Hayır o seni taciz ediyor' diyerek kolundan tutup zorla müdür odasına götürdü. Matematik öğretmeni arkadaşıma zorla dediklerini yazdırıp imzalatmış. Arkadaşım yazmak istemediği halde yazdırmışlar. Arkadaşıma tacizde bulunmadım, yalnızca sol elimi bir an omuzuna attım. D. benim kardeşim gibidir, onu taciz etmedim.?
BABASI DEVREDE
Oğlunu dinleyip, iftiraya kurban gittiğini söylemesi üzerine babası Kenan Ç., cezanın kaldırılması için okula ve Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dilekçe verdi. ?Çağdışı olay' yorumu yapan baba Kenan Ç., ?Taciz suçlamasında bulundular, şoke oldum. Oğlum böyle şey yapacak biri değil. İnanmadım, kız öğrenciyi bulup, konuştum. Ağlayarak, ?Benim yüzümden gitti. Taciz yok. A.Ç. benim 5 yıllık arkadaşım, kardeş gibi birbirimizi severiz. Ben tacizde bulunmadığını söylememe rağmen bana odada zorla dilekçe yazdırdılar. Karşı çıktığım takdirde beni de atacaklarını söylediler' dedi. Bu görüşmem sonrası okula tekrar gittim. Ancak, okul müdürü ve yardımcısı, ?çocuğu okutma, mesleğe ver' demekle yetindiler. Çocuğumu aklayana kadar işin peşini bırakmayacağım. Kız öğrenciyi aldım, Milli Eğitim'e götürdüm, dinlemelerini istedim, bunu yapmayıp, bizi dışarı attılar. Gerekirse bu konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacağım? diye konuştu.
ÖĞRETMEN NE DEDİ?
İftirayla suçlanan öğretmen Nihal Gönül ise, A.Ç.'nin sorunlu bir öğrenci olduğunu öne sürdü.
Derste 3 kişi oturdukları için, ?Boş sıralar varken 3 kişi oturmayın? diye uyardığını anlatan Gönül, ?D. ön sıraya geçti. Bir baktım A. da yanına geçmiş. İkisine de güvendiğim için bir şey demedim. Derse başlayacağım sırada kız öğrenci ayağa kalktı, ?öğretmenim A. benim bacaklarımı elliyor' dedi. Rahatsız olduğum, başım ağrıdığı için müdahale etmedim, sevk aldım, okuldan çıktım. Müdür beye söyledim. Kız öğrenci müdür beyin yanında taciz olayını doğrulayıp, bir haftadır bacaklarını ellediğini söyledi. Kız öğrencinin söylediklerine göre durumu idareye aktardım. Kendisine zorla ifade aldırtmadım? dedi.
KIZ ÖĞRENCİ KAYIP
Taciz edildiği öne sürülen kız öğrenci, gazetecilerin araştırma yaptığını öğrenince, bugün ortalıktan kayboldu. Okula gitmeyen D.B.'nin evlerinde de kimse bulunamadı.
Olayın yaşandığı okulun müdürü Hüseyin Tükenmez, Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde soruşturmanın sürmesi nedeniyle görüş bildirmesinin doğru olmayacağını söyleyerek, olayla ilgili konuşmaktan kaçındı.
İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gül ise, verilen itiraz dilekçesinin işleme konulduğunu, sonucun beklenmesi gerektiğini belirtti..
?CEZA VERMEDİK, ÖĞRENCİYİ KORUDUK'
İlçe Öğrenci Davranışları Değerlendirme Kurulu üyesi Özel Türkmen İlköğretim Okulu Müdürü Esat Ergün de, şu değerlendirmede bulundu:
?Biz hüküm verirken öğrenciyi yıpratmamaya çalışıyoruz. İlköğretim okulunda ceza kavramı yoktur. Bunun yerine öğrenciyi olayın olduğu okuldan uzaklaştırıp, tanımadığı bir ortama alarak öğrenciyi korumak amacı güdülüyor. Bizim yaptığımız ceza değil. Temeli dediğime dayanıyor. Yeter ki çocuk gittiği okulda başarılı olsun. Veli endişe etmesin bu olay çocuğun siciline geçecek bir şey değil. Çünkü ceza yok, sadece yaptırım dediğimiz önce çocuğu uyarmak, daha sonra velisi ile ilgili ?2 gün okula gelmesin yeter ki olay unutulsun' gibi bir düşüncedeyiz. Herkesin itiraz hakkı var.?