Faizler düşerse konut rekor kırar!
Sektör temsilcileri; ev sahipliği oranının artması, kira fiyatlarının düşmesi, yeni konut üretimi ile deprem riskinin azalması ve 260 meslek dalının canlanması için bankalara büyük iş düştüğünü belirtiyor. Konutta kredi furyasının devam etmesi durumunda, 2025 yılında satış rekorunun gelmesi işten bile değil. Bunun için bankaların finansman konusunda daha ılımlı davranmaları gerekiyor.

Bugün ülkemizde ciddi boyutlara ulaşan bir barınma krizi yaşanıyor. Hızla artan nüfusa rağmen ev sahipliği oranı her geçen yıl geriliyor. Bu durum kira fiyatlarının artmasına sebep oluyor. Öte yandan deprem kuşağında bulunan Türkiye'de, eski ve bakımsız binalar ciddi bir risk oluşturuyor. Yıllık 800 bin adet konut ihtiyacı bulunan ülkemizde, mevcut ekonomik şartlar gereği 500 bin konut zor yapılıyor.
Tüm bu tabloya bakıldığında 'yeni konut üretiminin tek çare' olduğu görülüyor. Bunun için de satışların artması ve müteahhitlerin desteklenmesi gerekiyor. Konunun temelinde finansmana erişim sıkıntısı yatıyor. Çünkü piyasada ciddi bir alım iştahı bulunuyor. Ancak hem tüketici hem de üretici, yüksek faizler nedeniyle kredi alımına sıcak bakamıyor. Konut sahibi olmanın 'lüks' değil 'ihtiyaç' olduğunu, bankaların ve ekonomi yönetiminin konuya bu taraftan bakması gerektiğinin altını çiziyoruz. Ayrıca konut alamayanların kiraya çıktığını, bu alandaki taleple doğru orantılı olarak fiyatların arttığını, bunun da enflasyonu şişirdiğini ifade ediyoruz.
YENİ BANKALAR EKLENEBİLİR
Konut sektörü 2023 yılında 1 milyon 225 bin adetlik toplam satış ile son 10
yılın en kötü grafiğini gördü. 2024'ün ilk yarısında da satışlar düşüş eğilimine
devam etti. Temmuz ayı itibarıyla piyasada bir kımıldanma yaşandı. Bu hareket,
ağustos ve eylül ayında da sürdü. Bu canlanmanın tek sebebi bankaların kredi
musluklarını gevşetmesi ve yeni kredi kampanyası açıklamasıydı. Sadece son 3
ayda 402 bin 162 adet konut satıldı. Bugün 260 meslek dalına dokunan bu sektörün
eski günlerine dönmesi için kredi kanallarının açılması gerekiyor. Aldığımız
duyumlara göre yakın zamanda konut kredi kampanyalarına yeni bankalar da eklenecek.
İPOTEKLİ SATIŞLAR DURUMU ÖZETLİYOR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye genelinde konut satışları
eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,3 oranında artarak 140
bin 919 oldu. Veri yaklaşık iki yılın zirvesi olarak kaydedildi. Konut satışları
ocak-eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,2 oranında
artarak 947 bin 236 olarak gerçekleşti. Ancak burada dikkat edilmesi gereken
konu ipotekli satışlardı.
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 87,4 oranında artarak 15 bin 825 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 11,2 olarak gerçekleşti. Ocak-eylül döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 42,6 oranında azalarak 92 bin 310 oldu.
SADECE BARINMA DEĞİL GÜVENLİK İÇİN ÖNEMLİ
Geçtiğimiz hafta Malatya'da meydana gelen 5,9'luk deprem, ülkemizin bir deprem
ülkesi olduğunu yeniden akıllara getirdi. 'Deprem değil, bina öldürür' gerçeğinden
yola çıkarak, kentsel dönüşüme hız vermemiz gerekiyor. Ülkemizde dönüştürülmesi
gereken 6,8 milyon konut var. Bunların 1,5 milyonu İstanbul'da, 800 bini Ankara'da
ve 650 bini İzmir'de yer alıyor. İstanbul'daki dönüşüm bekleyen 1,5 milyon adet
konutun 600 bini acil statüsünde yer alıyor. İstanbul içinde 'ölü bina' olarak
tabir edilen ve en ufak sarsıntıda yıkılması muhtemel 1.556 adet bina bulunuyor.
Bu binalar bir kısmı 1980, bir kısmı ise 1980-2000'li yıllar arasında inşa edildiği
görülüyor. Uzmanlar ortalama bir binanın ekonomik ömrünü 50 yıl olarak tanımlıyor.
Ancak bahsi geçen binalar, imar planlarına aykırı ve denetimsiz inşa edildiği
için 20 yıl bile ayakta zor duruyor. Bu nedenle güvenli ve yaşanabilir konutların
üretilmesi oldukça kritik.
KREDİLER AÇILIRSA ÜRETİM DE YÜKSELİR
Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere; ülkemizde konut talebi ve üretim arasında
bir arz açığı bulunuyor. Müteahhitlerin girdi maliyetlerindeki artış sebebiyle
yeni projelere girme hevesinin azalması, kar marjındaki ve satışlardaki düşüş
üretimi ciddi boyutlarda kısıyor. Bu dengesizlik sadece ev sahipliği oranını
düşürmekle kalmıyor, bazı fırsatçı ev sahiplerinin de ekmeğine yağ sürüyor.
Çünkü kiralığa olan talep fiyatları yukarı çekiyor. İşin bir de yatırım boyutu
tarafı var. Birçok insan birikimini banka faizinde değerlendiriyor. Sektör temsilcileri,
piyasanın normalleşmesi durumunda yıllık toplam konut üretiminin 1 milyonu bulabileceğini
ifade ediyor.
BİREYSEL SATICI BEKLEMEYE GEÇTİ
Konut satışları son 3 aydır ivmeleniyor. Bankaların ve müteahhit şirketlerin
kampanyaları ile desteklenen süreç, satış rakamlarını yukarı çekiyor. Yaşanan
bu hareketlilik, konut fiyatlarının önümüzdeki dönemde artacağı beklentisini
yükseltiyor. Bu da ikinci el konut satıcısını beklemeye aldı. Emlak sektörü
temsilcileri, evini satmayı düşünenlerin, "faizlerin düşeceği, kredi musluklarının
açılacağı ve dolayısıyla fiyatların artacağını" düşünerek ilanları geri çektiğini
ve beklemeye geçtiğini ifade ediyor. Çoğu ev sahibinin 2025 yılında piyasanın
açılacağını düşündüğü belirtiliyor.
YERLİ YATIRIM, YABANCI YAŞAMAK İÇİN ALIYOR
Konut satışları eylül ayında son iki yılın zirvesini görürken, yerli ve yabancı
yatırımcının Bodrum ve Ege kıyılarına olan ilgisi artıyor. Bu da bölgedeki konut
fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Bölgeden ev alanların popülasyonlarına
bakıldığında, yerli alıcının yatırım, yabancı yatırımcının ise oturmak için
aldığı gözleniyor. Sektör oyuncuları konuyla ilgili "Pandemi sonrası Bodrum,
doğası ve lüks hayat tarzıyla dikkat çekmeye başladı. Yerli yatırımcılar, yazlık
konut ve yüksek kira getirisi sağlayan dairelere yönelirken, yabancı yatırımcılar
lüks villalar ve deniz manzaralı projelere ilgi gösteriyor" açıklaması yaptı.
EKONOMİK BÜYÜMEYE CİDDİ DESTEK
Konut sektörünün; inşaatın ötesine geçen, geniş bir ekosistemi etkileyen ve
şekillendiren dinamik bir yapısı olduğunu unutmayalım. Yaklaşık 260 alt sektöre
doğrudan ya da dolaylı olarak katkıda bulunan bu sektör; İnşaat malzemeleri,
demir-çelik, beyaz eşya, mobilya, enerji, lojistik, finans, sigorta ve hizmet
sektörü gibi geniş bir yelpaze destek veriyor. Tüm bunların yanında doğru bir
yatırım aracı olan sektör, orta ve uzun vadedeki getirisi ile de gelecek için
güven veriyor.
NECMİ ÇİÇEKÇİ