Sahte üsteğmene 7 yıl 3 ay hapis cezası

arkadaşlarını, iş bulma vaadinde bulunarak dolandırdığı iddiasıyla yargılanan Aytaç Çağlayan, 7 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Çağlayan ile müdahil Hacer Yılmazer katıldı.

Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı İlker Yaşar, sanığın, müdahil Yılmazer'in cep telefonuna 15 Mayıs 2005'te ''Seninle tanışmak istiyorum. Siz Hacer Yılmazer misiniz?'' yazılı bir mesaj attığını kaydetti.

Mesaj üzerine Yılmazer ile tanışan Çağlayan'ın, 'deniz üsteğmen' olduğunu söylediğini belirten savcı Yaşar, tarafların bir süre sonra evlenme hazırlıklarına başladıklarını ifade etti.

Savcı Yaşar, sanığın, Yılmazer'in bankadaki 14 bin YTL'sini çektiğini, ayrıca bu kişinin arkadaşlarından da ''tanıdığı hatırı sayılır komutanlar olduğunu ve kendilerine iş bulacağını'' söyleyerek 3 bin 250'şer YTL aldığını bildirdi.

Sanığın eylemlerinin, ''dolandırıcılık'' ve ''özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanmak'' suçlarını oluşturduğunu belirten savcı Yaşar, Çağlayan'ın cezalandırılmasını istedi.

Son sözü sorulan Çağlayan, olayın asıl mağdurunun kendisi olduğunu savunarak, beraatını ve tahliyesini talep etti.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, Aytaç Çağlayan'ı ''zincirleme şekilde dolandırıcılık'' yaptığı gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis ve 10 bin YTL adli para cezasına çarptırdı.

Sanığın, ''deniz üsteğmen'' olmamasına rağmen başkalarını yanıltacak şekilde ''deniz üsteğmen üniforması ve rütbesi'' kullandığının anlaşıldığını belirten mahkeme heyeti, sanığa bu suçtan da 1 yıl hapis cezası verdi.

Çağlayan, bu dava kapsamında aranırken Kağıthane'de kendisini ''denizci binbaşı'' olarak tanıtarak dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanmıştı.