Tarımda Rekoltede düşüş var ne yapmalı?

Bu yıl ülkemizde özellikle meyvelerde ekstrem durum yaşanmıştır. Tabi benzer durum don zararı, zamansız ve yetersiz veya düzensiz yağış, başta buğday ve arpa olmak üzere diğer tarla ürünlerinin rekoltesini de ülke çapında olumsuz etkilemiş görünmektedir. Rekoltedeki düşüşün sonuçlarını telafi etmek mümkün müdür? Zaman zaman yaşanan rekolte düşüklüğünün düşündürdükleri nelerdir?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 20 Haziran 2025 08:40, Son Güncelleme : 20 Haziran 2025 08:41
Tarımda Rekoltede düşüş var ne yapmalı?

Tarımsal üretimde doğrudan belirleyici olan %50 insan etkisinin doğru uygulanmasının önemi büyüktür

Tarım faaliyetinde etki; %50 insan, %50 ekolojik şartlar olarak ele alınır. Bölgelerin ekolojik şartlarını, iklimsel ortamını insan eliyle kısa zamanda değiştirmek mümkün değildir. Her ne kadar bugünkü olumsuz ekolojik koşulların ve iklimsel ortamın oluşmasında insanoğlunun uzun yıllar boyunca tutarsız ve doyumsuz davranışları yatsa da, bunun kısa zamanda insan eliyle değiştirilmesi ve düzeltilmesi mümkün görülmemektedir. Ancak tarımsal üretimde doğrudan belirleyici olan %50 insan etkisinin doğru uygulanmasının önemi büyüktür.

Bazen insan eliyle her şey doğru yapılsa bile doğal felaketler tüm emeği boşa çıkarabilir. Bu durum, daha çok ekstrem durumlar için geçerlidir. Bu yıl ülkemizde özellikle meyvelerde ekstrem durum yaşanmıştır. Tabi benzer durum don zararı, zamansız ve yetersiz veya düzensiz yağış, başta buğday ve arpa olmak üzere diğer tarla ürünlerinin rekoltesini de ülke çapında olumsuz etkilemiş görünmektedir.

Bütün bunlara rağmen rekolte düşüklüğünü önlemek mümkün müdür? Açıkçası bu yıl için rekolte düşüklüğünü önlemek mümkün görünmemektedir. Ancak bu durumdan dersler çıkararak bazı planlamalar yapmak, doğal felaketlere savaş gibi felaketlerinde ekleneceğini düşünerek tarımda A, B, C,. Planları hazırlamak ve buna göre yapılanmak mümkündür.

Şartlara göre ikinci üçüncü plan yapmak tarıma katkı sağlar

Tarımda en büyük handikap, yıllardır iklimsel faktörlerin etkili olduğu bilindiği ve yaşandığı halde ikinci, üçüncü bir planın olmamasıdır ve buna göre yapılanılmamasıdır. Tarımdaki güncel bilinç ve planlama, bilim ve teknolojik gelişmelerle yeterince eşgüdümlü gitmemektedir. Bu durumun zaman zaman üretime yansıması da telafi edilememektedir.

Yüz yıllar öncesinden ve teknolojiden bihaberken Yusuf as'ın 7 yıl kurak olacak ona göre planlama yapılması gerektiğini söylediği ve bu uyarıya uygun olarak yapılan planlamanın kurtarıcı sonuçlarını bilen bir toplum olarak teknolojinin bu kadar geliştiği, tarım için en önemli faktörler olan; tohum, toprak, iklim ve suyun kullanımının hala belli bir bilinçle planlanamaması, üretimin ve tüketimin 7 yıl değil 70 yıl planlanması mümkünken hala yıllık planlamada bile ciddi yetersizlikler yaşanması tarımda kontrolsüzlüğü ve alan hakimiyetinin sağlanamaması sonucunu gündeme getirmektedir.

Tarımda A, B, C,.. planlarının ve uzun vadeli planlamaların yapılmasının önündeki engeller nelerdir?

Tarımda ikinci, üçüncü planları veya uzun vadeli planlamaları yaparken alt ve üst yapının bu planlamalara uygun oluşturulması gerekir. Gelinen noktada özellikle alt yapıda ve üst yapıda görev alacak tüm sorumluların alanın içinden gelmesi şarttır. Dışardan ve sonradan entegre edilen her unsur entegre edildiği yerde faydalı bir fonksiyon üstlenememekle birlikte ucube kalacaktır, kalmaktadır.

Konuları yeterince bilmeyen yetkililerin bulundukları konumlarda, katıldıkları çalışmalarda; tarımsal içerikli konuları anlamada zorluk yaşadıkları, konuların çok uzağındaki mevzularla meşgul oldukları, toplantı ve değerlendirme ortamlarından sıkıldıkları, ana mevzuyu kavrayamadıkları, çok kolay yönlendirildikleri üst yapıda gündem edilen sorunlar arasında yer almaktadır. Bunun en bariz örneği yakın geçmişte tohum hatlarını minibüs hatları gibi algılama tartışmasında yaşanmıştı! Bugünde kritik konularda sessizleşildiği dikkatten kaçmamakla birlikte buna dayanarak fazla değişen bir şey olmadığını söylemek mümkündür.

Alt ve üst yapıda kullanılacak araç, gereç ve diğer kaynakların, buna personelde eklenebilir, kullanımının plansızlığı da gündem edilen konular arasında yer almaktadır. Bir yerde kaynak yığılması yaşanırken başka bir yerde kaynak yetersizliği tarımda planlama yapmayı engellemektedir. Bir yerde uzman yoğunluğu yaşanırken başka bir yerde konuyu bilen bulmakta güçlük yaşanmaktadır.

Tarımda boy boy danışmana gerek yoktur. Her çiftçi, her araştırmacı, her konu uzmanı doğal danışmandır. Ne kadar çok konu dışı danışman olursa, o kadar çok kafa ve karar karışıklığına yol açar. Bazı konularda veya projelerde veya görevlendirmelerde tanıdığın tanıdığı şeklinde yapılan tercihler iyi sonuç vermemektedir.

Tarımda alt ve üst yapıda oluşan boşluklarda türeyen farklı oluşumlar tarıma dışardan çıkarsal ve yönlendirici müdahalelerde bulunmakta, böylece tarımda, planlamaların ötesinde, kendi alanında hakimiyet sorunu da yaşanmaktadır.

Tarım sektöründe Ar-Ge'nin gereken önemi görmemesi, farklı sektörlerde konu uzmanı ve Ar-Ge çıktıları çok değerli kabul edilirken tarımda aynı karşılığı yeterince görememesi ya da Ar-Ge alanındaki tutarsız uygulamalar, ikinci üçüncü bir plana müsaade etmemektedir. Yani bazı kritik alanlarda birinci planı bile planlayamama sorun yaşanmaktadır.

Tüm bunların tarımdaki işleyişe ve üretime etkisini düşünelim. Bunların olumsuz etkisinden kurtulduğumuzda, elbette ki tarımın durumu çok daha farklı olacaktır.

Tarımda A, B, C,. planı nasıl sağlanabilir?

Tarım alanında farklı versiyonlarda ve ileriye dönük planlamalar yapabilmek için öncelikle alt ve üst yapının tarımsal üretimde ikinci, üçüncü planları yapacak zemine getirilmesi gerekmektedir.

Bazı meyveleri, sebzeleri bir yıl yemesek sorun değil diyebiliriz. Önemli olan ana gıda hammaddeleri, onlara odaklanalım diyebiliriz. Ancak tarımı, tarımsal ürünleri, tarım yapan çiftçileri, yani tarım sektörünü bir bütün olarak ele almak zorundayız. Tarım sektörümüzün güçlü kalması için ülkemizde yetişmesi mümkün olan tüm ürünler arasında önem ayrımı yapmamız son tercihimiz olmalıdır.

Tarımda alt yapının ve üst yapının kendi varlığına uygun hale getirildiğini farz edelim. Bu uygunluk sağlandığı taktirde ilk hamle, teknolojik tarımın kurumsal yapıya büründürülerek yaygınlaştırılması olmalıdır. İklime, ekolojik şartlara, hastalıklara ve hatta bölgelere göre bitki ve hayvan ıslahı öncelikli konu olarak ele alınması gerekir. Şu anda bu konu ele alınmıyor değil ancak bu yönüyle yetersiz ve yavaş ilerliyor! Özellikle bu alan çoklu ve hızlı sonuçlar elde edilebilecek şekilde yapılandırılmak zorundadır.

Tarımsal üretim yapan kurumların çiftçilerle işbirliği daha kapsamlı, sürekli, ölçülebilir ve kontrol edilebilir düzeye getirilmek zorundadır. Üreticiler, çiftçiler, araştırmacılar, akademisyenler daha nitelikli ortamlarda ve nitelikli projelerde buluşturulmalı, kalıcı ve çıktısı belirgin buluşmalar gerçekleştirilmek zorundadır.

Özel tarım firmalarının çokluğu bir değer olarak görülebilir ancak bunların dünü, bugünü ve yarını değerlendirmeye tabi tutularak üretim ve kalite bazlı belirli kıstaslar etrafında konumlandırılmalıdır.

Tarımda güvenli ülkelerle güçlü ve sürekli tarım işbirliğine geçilmede etkin davranılması gerekmektedir. Küresel tarımın olmazsa olmazı sağlıklı işbirliğidir. Bu manada firmaların ve tarımsal kuruluşların kapasitelerini ve imkanlarını yerinde ve etkin kullanmaları gerekmektedir. Bu konuda kişisel, mecburi davranışların dışında nitelikli kurumsal açılımlara ihtiyaç vardır.

Tarımın ana prensibi; "Ne ekersen onu biçersin"

Tarım sektörünün konumlandığı ortamın içindeki ve etrafındaki sorunların teşhisi ve tedavisi ayan beyan ortadadır. İhtiyaca ve güncel koşullara göre yapılanma, farklı şartlara göre ikinci üçüncü planla alternatifler oluşturma tarımın zinde ve üretken kalması için gereklidir.

Tarım başlı başına bir uygulama, bilginin ve tecrübenin kılavuzluğunda pratik yapma alanıdır. "Ne ekersen onu biçersin" sözünün süreçlerinin tam yaşandığı ortamdır. Tarımda ekim süreci sadece tarlaya tohumun ekimini yapmak olarak algılanmamalıdır. Tarımda ekim süreci içerisindeki tüm argümanlarla birlikte algılanmalıdır.

Tarımsal işleyişte bilgi birikimi ve bu birikimin hayata geçirilişi önemlidir. Sadece hap bilgi ile tarımda süreçler idare edilemez! Ancak günübirlik kararlar alınabilir, yani hap bilgiler günü kurtarır, tarımı değil!

A. Suat YILDIRIM

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber