657 sayılı Kanunun "ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı" başlıklı 28'inci maddesi aşağıdaki şekilde hüküm altına alınmıştır.
"Memurlar Türk Ticaret Kanunu'na göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz.
Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri ile özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler."
Mülga DPB görüşünde (T.02.01.2014, S.24719); "657 sayılı Kanunun 28. maddesinden anlaşılacağı üzere, Devlet memurlarının yönetim kurulu üyesi, denetçi veya her ne şekilde olursa olsun şirket personeli olarak anonim şirketlerde görev almaları yasaklanmış olmakla birlikte, genel olarak anonim şirketlerde ve halka açık anonim şirketlerde hisse senedi sahibi olmalarına ilişkin herhangi bir yasak bulunmamaktadır. Hisse senedi sahipliği, şirketin kuruluşundan sonra hisse senedi devralmak veya sermaye artışına iştirak etmek suretiyle olabileceği gibi şirketin kuruluşunda kuruluş sermayesinin bir bölümüne iştirak etmek suretiyle de olabilmekte, anonim şirketlerde kuruluştan veya sonradan hisse senedi sahibi olmak, hisse senedi sahibine tacir ve esnaf niteliğini kazandırmamaktadır. Bu itibarla, devlet memurlarının herhangi bir görev almamaları kaydıyla genel olarak anonim şirketler ile halka açık anonim şirketlerde pay sahibi olmalarına yasal bir engel bulunmadığı mütalaa edilmektedir." denilmiştir.
Sonuç olarak; Devlet memurlarının borsada hisse senedi alım satımında bulunmalarının ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyette bulunma yasağı kapsamı dışında olduğu görülmektedir. Başka bir deyişle, Devlet memurlarının her ne sıfatla olursa olsun şirket personeli olarak anonim şirketlerde görev almaları yasaklanmış ancak genel olarak anonim şirketlerde ve halka açık anonim şirketlerde hisse senedi sahibi olmalarına yani ortak olmalarına dair herhangi bir yasak getirilmemiştir. Buna göre memurların borsada hisse senedi alıp satması mümkündür.
Ancak, mal bildirimi beyan döneminde elde bulunan hisse senetlerinin miktarları, 3628 sayılı Kanunda belirtilen koşullara uygun olarak, Banka ve Menkul Değerlere Ait Bilgiler bölümünde gösterilmesi gerekmektedir. Aksi durumlarda, cezai sorumlulukları gündeme gelebilecektir.
Zira Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında (E. 2007/7-211 - K. 2007/199 -
T. 9.10.2007); sanığın 2000 ve 2001 yıllarında verdiği mal bildirimlerinde
borsaya giriş tarihini ve borsada edindiği mal varlığını gerçeğe aykırı olarak
beyan etmesi, gerçeğe aykırı mal beyanında bulunduğu anlaşıldığından eylemine
uyan 3628 sayılı Yasanın 12. ve (mülga) 765 sayılı Yasanın 59. maddeleri uyarınca
5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hüküm verilmiştir.