AYM, İstinaf Mahkemelerinin Kritik Yetkisini İptal Etti!
Anayasa Mahkemesi, bölge idare mahkemelerinin itiraza kapalı karar verme yetkisini iptal etti!

Bilindiği üzere, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz" başlıklı 46 ncı maddesine göre aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay'da kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilmektedir.
Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
- Konusu dokuz yüz yirmi bin Türk lirasını aşan; vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
- Konusu iki yüz yetmiş bin Türk lirasını aşıp dokuz yüz yirmi bin Türk lirasını aşmayan; vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan ve istinaf kanun yolu incelemesinde kaldırma kararı üzerine yeniden karar verilen davalar.
- Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
- Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
- Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
- İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
- Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
- Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
- Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
- Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
- 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
- 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
- 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
- Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.
Anayasa Mahkemesi tarafından Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin talebi üzerine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45 nci maddesinin 6 ncı fıkrasında yer alan; "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmünü inceleyerek ilgili ifadenin "istinaf başvurusunun kısmen veya tümden kabulü hali" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğunu değerlendirerek iptaline karar vermiş olup anılan Karar 26 Haziran 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Konuya personel mevzuatı açısından baktığımızda; örneğin kamu görevinden çıkarma işlemleri Danıştay nezdinde temyiz edilebilmekte iken, kademe ilerlemesinin durdurulması cezaları istinaf mahkemeleri tarafından verilen kesin kararla neticelenmekteydi. Anayasa Mahkemesinin yukarıda bahsettiğimiz kararı sonrası, her türlü disiplin cezasına yönelik yargısal süreçler Danıştay tarafından verilen kararlar sonrası kesinleşecektir.
Bu durum, kamu kurumlarının verdiği tüm idari işlemlere yönelik davalı olduğu işlemlerin daha uzun sürede sonuçlanmasına neden olabilecektir.