Yılmaz: Enflasyonda yıl sonunda yüzde 30'un altını göreceğiz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, A Haber canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin soru üzerine Yılmaz, Türkiye Yüzyılı'nın en önemli alt başlıklarından birinin huzur ve kardeşlik diğerinin ise iç cepheyi güçlendirme vurgusu olduğunu belirtti.

Bölgede çok önemli gelişmeler yaşandığını ifade eden Yılmaz, "Uluslararası ve emperyal birtakım güçlerin bölgemiz üzerinde çeşitli hesaplar yaptığını biliyoruz. Bu süreçlerde, iç cephemizi güçlendirmek ve bölgemiz üzerinde oynanmak istenen oyunları boşa çıkarma meselesi söz konusu." diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tarihi bir çağrı yaptığını anımsatan Yılmaz, çok önemli aşamalardan geçildiğini, en sonunda da silah bırakmanın fiilen başladığı bir hadiseye hep birlikte şahit olduklarını söyledi.

Yılmaz, sürecin planlandığı üzere aşamalı şekilde devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terörsüz Türkiye süreci Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği destekle ilgili kurumlarımızın yaptığı çalışmalarla devlet politikasına dönmüş durumda. Türkiye, terörle mücadelede çok büyük başarılar sağladı. Sınırlarımız içinde çok huzurlu bir ortam oluşturuldu, sınır ötesinde çeşitli harekatlar ve operasyonlarla çok önemli çalışmalar yapıldı. Türkiye şu anda terör belasından kalıcı bir şekilde kurtulma aşamasında. Bu, yaşadığımız bölge için de çok kıymetli. Uzun yıllardır çeşitli etnik veya mezhebi temelde oluşturulan yapay birtakım hareketlerle bu bölgenin enerjisi boş yere sarf ediliyor. Biz diyoruz ki artık bu bölgemizde bir huzur ve güven olsun. Terörsüz Türkiye ile bir taraftan da kendi sorunlarını çözebilen bir ülke olduğumuzu gösteriyoruz."

- "Enflasyonda yıl sonunda yüzde 30'un altını göreceğiz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, yıl sonu enflasyon beklentisine ilişkin soru üzerine, enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüklerini söyledi.

Orta Vadeli Programı şekillendirirken dört başlık koyduklarını ve programı başarıyla hayata geçirmeye devam ettiklerini ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:

"Büyüme ve istihdamda dünya ile mukayese ettiğimizde oldukça iyi bir performansımız var. Depremin etkilerine rağmen büyümeyi ve istihdam artışını sürdürüyoruz. Cari açıkta çok olumlu gelişmeler var. Geçen yıl turizm gelirlerimiz 61 milyar doları geçti. Finansal göstergelerimizde de son derece olumlu bir gidişat var. Enflasyonda geçen yıl en yüksek zirveyi 75,5 ile mayısta gördük. O tarihten bugüne 13 aydır üst üste yıllık enflasyon oranı geriliyor. Yıl sonunda yüzde 30'un altını göreceğiz. Beklentimiz bu şekilde. Gelecek yıl onlu rakamlar daha sonraki dönemde de tek haneli rakamlara ülkemizi kavuşturacağız."

- Yeni anayasa

Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin soru üzerine Yılmaz, komisyonun çalışmalarını sürdürdüğünü, konunun sadece bir partinin işi olmadığını, en yüksek mutabakatla anayasa çalışmalarının yapılması gerektiğini aktardı.

- "Yolsuzluğun, usulsüzlüğün partisi olmaz"

CHP'li belediyelere yönelik soruşturmaların hatırlatılması üzerine Yılmaz, yolsuzluk ve usulsüzlüğün partisinin olamayacağını dile getirdi.

Kim ne yaptıysa hesabını vereceğini vurgulayan Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kimin suçlu olup olmadığına karar verecek merci yargıdır. Yargının değerlendirmelerine ve sonuçlarına da hep birlikte güvenmek durumundayız. Yargıya baskı oluşturarak bu süreçlere yaklaşmayı doğru bulmuyorum. Geçmiş yıllarda birçok AK Partili belediye de soruşturmalara ve yargılama süreçlerine konu oldu. 'Tek bir partiye yönelik bunlar oluyor' argümanı doğru değil. Bu tür hadiseler yaygın yaşanıyorsa sistemi yeniden gözden geçirmek gerektiğine inanıyorum. Yerel yönetimler sistemini, özellikle yolsuzluklara, usulsüzlüklere alan açan boşluk varsa bunları da mutlaka hep birlikte gidermek durumundayız. Sağlık konusu da hepimizin hassas olduğu bir konu. Son infaz düzenlememizde de hasta ve yaşlılarla ilgili iyileştirici birtakım adımları da Meclisimiz atmıştı. Buralarda mutlaka kurumlarımız hukuki kurallar çerçevesinde gereği neyse onu yapacaklardır."

- "Suriye ile ilgili tavrımız çok net istikrarlı bir Suriye istiyoruz"

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Yılmaz, İsrail'in sınır tanımayan bir ülke konumunda olduğunu söyledi.

Batı Şeria'da, Gazze'de, Doğu Kudüs'te İsrail'in hukuk ve hiçbir değer tanımadan güce dayalı olarak arkasına aldığı desteklerle katliamlar yaptığını anlatan Yılmaz, İsrail'in sadece Filistin'de kalmadığını, Lübnan'a, Yemen'e en son İran'a saldırılarda bulunduğunu, şimdi de Suriye'de benzer bir tablonun görüldüğünü ifade etti.

İsrail'in Suriye'ye muhtemelen organize edilmiş birtakım hadiseler üzerinden müdahalede bulunduğuna işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti:

"Biz şunu söylüyoruz; çatışma ve savaş ile kimse kazanamaz. Mutlaka diplomasinin çalışması lazım, uluslararası hukukun devreye girmesi lazım. Dünya'daki bu kurumların artık üzerine düşeni yapması lazım. Türkiye Cumhuriyeti olarak çok aktif bir diplomasi izliyoruz. Son dönemde Suriye'de yaşananlar konusunda da aynısını yaptık. İsrail kendisini uluslararası hukukun üstünde gördükçe maalesef bütün bölgemiz tehdit altında. İsrail'in bir an önce uluslararası hukukun sınırlarına dönmesi, Gazze'de başta ateşkesin sağlanıp insani yardımların kesintisiz bir şekilde mazlum Gazze halkına ulaşması ve bölgemizde siyasi bir çözüm üretilmesi gerekiyor. Bundan herkes kazanacaktır. Mevcut durum hem bölgemize kaybettiriyor hem de bütün ülkelere kaybettiriyor. Suriye ile ilgili de tavrımız çok net, biz istikrarlı bir Suriye istiyoruz. Birliğini, toprak bütünlüğünü koruyan bir Suriye istiyoruz. Birileri parçalamaya çalışıyor ama Türkiye Cumhuriyeti olarak birliğini ve toprak bütünlüğünü koruyan bir Suriye'den yanayız."

- AB ile vize serbestisi görüşmeleri

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Avrupa Birliği Komisyonu'nun Türk vatandaşlarına vize kolaylığı içerikli yazısına ilişkin soru üzerine Schengen vizesi kapsamında yapılan kolaylaştırma ve hızlandırmanın iş dünyası başta olmak üzere birçok kesimi rahatlatacak bir adımı olduğunu söyledi.

Vize serbestisi konusunda müzakerelerin devam ettiğini belirten Yılmaz, "Karşılıklı iyi niyetle, çözülemeyecek bir mesele olmadığını düşünüyorum. Her zaman birtakım ara yollar, çözümler bulunabilir. Yeter ki niyet olsun. Burada tabii Avrupa Birliği'ni etkileyen bazı ülkeler olduğu da bir sır değil. Kendi ülke menfaatlerini Avrupa Birliği üzerinden gerçekleştirmeye çalışan ülkeler engel olmazlarsa ben o süreçlerin de tamamlanabileceğine inanıyorum." diye konuştu.

- Yabancı sermaye

AK Parti'den önceki 30 yıl boyunca, Türkiye'ye gelen toplam yabancı sermayenin 15 milyar dolar olduğunu belirten Yılmaz, 2024 sonu itibarıyla 22 yıllık dönemde bu miktarın 268 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.

Geçen yıl gelen yabancı sermayenin 11,7 milyar dolar olduğunu, bu yılın ilk 5 ayında ise 4,7 milyar dolar yabancı sermaye geldiğini aktaran Yılmaz, şu ifadeleri kullandı.

"Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,4 artış oldu. Yabancı sermayeyi cezbeden bir ülke olmayı sürdürüyoruz. Çünkü bizim eşsiz bir konumumuz var. Siyasi istikrarla, altyapıya yaptığımız yatırımlarla, teşvik politikalarımızla bir cazibe merkezi olmayı sürdürüyoruz."

- "Aileyi ve nüfusu en önemli gücümüz olarak görüyoruz"

Yılmaz, doğum oranındaki düşüş hatırlatılarak, Nüfus Politikaları Kurulu'nun hangi projeleri hayata geçireceği sorulması üzerine, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki dönemde bir eylem planıyla çeşitli şekillerde hayata geçireceğimiz hususlar olacak. İlk adımlardan biri, daha geçtiğimiz gün atıldı. Kamuda doğum yapmış çalışan kadınlara, çocuk ilkokul çağına gelinceye kadar yarı zamanlı çalışma hakkı sağlayan yönetmelik yayımlandı. Çalışma hayatında esnek çalışma, kreşlerin yaygınlaştırılması, sağlıktaki tedbirler, mevzuattaki düzenlemeler, ekonomik destekler ve iletişim boyutu itibarıyla, bu geniş saha içinde önümüzdeki dönemde çok sayıda adım atacağız. Bu alan çok öncelikli gördüğümüz ve ciddi bir şekilde değerlendirdiğimiz, çeşitli adımlar attığımız ve atmayı planladığımız bir alan. Önümüzdeki dönemde de bu konularla ilgili yoğun bir çalışma sergileyeceğiz.

Nüfus yenileme hızını en azından 2,1'e tekrar çıkarmayı hedefliyoruz. Tabii kolay değil. Bunlar yapısal işler. Bugünden yarına olmaz ama atacağınız adımlarla bu süreçleri belli bir yere getirebilirsiniz. Bunu yapmaya biz de kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanımız da buna çok büyük bir hassasiyetle yaklaşıyor. Aileyi ve nüfusu en önemli gücümüz olarak görüyoruz. Bu gücümüzü de muhafaza etmeye kararlıyız."