Kaya: Klimalı salonlardan yapılan açıklamalarla sorun çözülmez!

Osman Kaya: "Sözleşme değil, sus payı dayatılıyor!" açıklamasıyla, Türkiye'de milyonlarca kamu çalışanının geleceğini doğrudan ilgilendiren toplu sözleşme sürecine dikkat çekildi.

Devlet Memurları Konfederasyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında, bugüne kadar alışılmış sendikal dilin ötesinde bir kararlılık sergiledi. Genel Başkan Osman Kaya, yetkili sendikaların yıllardır kamu emekçisinin taleplerini masaya taşıyamadığını vurgulayarak, "meydanda olanın masada da olması gerektiğini" belirtti. Bu açıklama, yalnızca bir sendikal çağrı değil, aynı zamanda Türkiye kamuoyuna yöneltilmiş ciddi bir toplumsal uyarı niteliği taşıyor.

Kazanım Değil, Kayıp Dönemleri Yaşadık!

Kaya: "Masaya oturuyorlar ama her seferinde memur yoksullaşıyor!" sözleriyle, toplu sözleşme sürecinin artık bir iyileştirme pazarlığı olmaktan çıktığını ve bir kaygı sözleşmesine dönüştüğünü ifade etti. Kaya, orman yangınlarında hayatını kaybeden kamu görevlilerini anarak birlik ve dayanışma mesajı verdi. Kamu çalışanlarının her yıl daha da fakirleştiğini ve özlük haklarının geriye gittiğini vurguladı.

Memurun Alın Teri Şov Malzemesi Yapılamaz!

Kaya, yetkili sendikanın yıllardır kamu çalışanlarının temel taleplerini görmezden geldiğini belirtti. "Şimdi meydanlardan geliyoruz, memurun alın teriyle masaya oturmaya hazırız" diyerek, Devlet Memurları Konfederasyonu'nun kararlılığını ortaya koydu ve "Memurun hakkını artık biz savunacağız" dedi.

Bu Talepler Görmezden Gelinemez!

• 7456 sayılı Kanun ile verilen seyyanen zamların taban aylıklara yansıtılması ve Ocak 2026 itibarıyla %50 artırımla ödenmesi
• Enflasyon farkı ve büyüme oranının maaşlara yansıtılması, adil ve gerçekçi zam modeli
• Vergi diliminin sabitlenmesi (%15) ile ücret kaybının önüne geçilmesi
• Bayramlarda net bir maaş ikramiye verilmesi
• Büyükşehirlerde görev yapanlara 15.188 TL Büyükşehir Tazminatı
• Taşra-merkez farkı gözetmeksizin toplu taşıma kartı veya bedeli
• Yemek, giyim, doğum, ölüm, aile ve çocuk yardımlarının güncellenmesi
• Yardımcı Hizmetler Sınıfı'nın kaldırılması, liyakat esaslı sınıf düzeni
• Sendika üyeliklerinin E-Devlet üzerinden şeffaf ve özgür yapılması

Kaya: "Bu talepler lüks değil, kamu hizmetinin sürdürülebilirliği ve çalışan motivasyonu için zaruridir!" dedi.

Dayanışma Aidatı Bahaneleri ve Tepkiler

Açıklamanın en sert bölümlerinden biri ise, yetkili sendikanın kamuoyuna "dayanışma aidatı" adı altında üye olmayan memurların maaşından kesinti yapılmasını istemesine yönelikti. Kaya: "Senin üyelerin değiliz, ama cebimizi istiyorsun! Bu adaletsizliktir, bu fırsatçılıktır!" diyerek bu uygulamayı kabul etmeyeceklerini net şekilde ifade etti.

Meydanda Güçlü Duruyoruz: Bu Daha Başlangıç!

Kaya: "110 bin üyemizle geldik, milyonların sesi olacağız!" diyerek, Devlet Memurları Konfederasyonu'nun Cumhuriyet tarihinin sendikal büyüme rekorlarını kırdığını hatırlattı. "Masada yokuz diye susacağımızı sananlar, meydanların gücünü unutmasın. O masaya da geleceğiz, ama temsil ve mücadele ile" ifadelerini kullandı.

Kamu Çalışanlarının Hak Arayışı Sürüyor

Kaya: "Toplu sözleşme şerefimizdir, onurumuzdur, namusumuzdur" sözleriyle açıklamasını sonlandırdı. Bundan sonraki her görüşme gününde meydanlarda olacaklarını ve kamu çalışanlarının haklarını sonuna kadar savunacaklarını belirtti. Artık kamu çalışanı sadaka değil, hakkını istiyor! Refah değil, adalet! Sabır değil, çözüm bekliyoruz! Bu ses artık susturulamayacak; çünkü bu sadece bir sendikal çağrı değil, aynı zamanda bir hak arayışının, emeğin ve adaletin çığlığıdır.