Komiser yardımcısı olarak görev yapan davacının 2015 yılı rütbe terfi döneminde bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin Merkez Değerlendirme Kurulu işlemine karşı açılan davayı sonuçlandırdı.
İlk derece mahkemesi davayı reddetmiş, Danıştay dava dairesi bu kararı bozmuş ama ilk derece kararında ısrar etmiştir.
İDDK ise ilk derecenin kararını onayarak iltisak kavramına açıklık getirdi
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargısal denetiminin, kural olarak söz konusu işlemlerin tesis edildikleri tarihteki hukuki duruma göre yapılması esas ise de, dava konusu edilen işlemlerin niteliğine göre idari işlemin tesis edildiği tarihten önceki dönemi ilgilendirmesi koşuluyla, yargılama sürecinde veya daha sonra ortaya çıkan tüm bilgi ve belgelerin işlemin hukuka uygunluk denetiminde göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Bu çerçevede, FETÖ/PDY terör örgütünün, büyük bir gizlilik ve takiye içinde Devleti ele geçirmek amacıyla yasadışı faaliyetlerde bulunduğu, söz konusu örgütle olan iltisak veya irtibatın, 21/07/2016 tarihinde ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmesinden çok daha önceki süreçte de ortaya çıkabileceği, bir anda ortaya çıkmasının mümkün olmadığı, örgütün yapılanma yöntemi de göz önünde bulundurulduğunda iltisak veya irtibatın uzun bir süreci kapsadığı değerlendirilmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten sonraki bir dönemde meydana gelen yeni hukuki durumlar itibarıyla davacının Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmasına sebep gösterilen fiillerin işlem tarihinden önceki dönemleri de kapsadığı, silahlı terör örgütüyle iltisak veya irtibatı bulunması hususunun 21/07/2016 tarihinde ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmesinden çok daha önceki süreçte ortaya çıktığı, bir anda ortaya çıkmasının mümkün olmadığı, örgütün yapılanma yöntemi, fiillerin mütemadi oluşu, niteliği ve ağırlığı da göz önünde bulundurulduğunda iltisak veya irtibatın uzun bir süreci ve terfi dönemini kapsadığı, bu çerçevede, FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı olduğu anlaşılan davacının terfi ettirilmemesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2024/1375
Karar No: 2025/829
İSTEMİN KONUSU:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
Komiser yardımcısı olarak görev yapan davacının 2015 yılı rütbe terfi döneminde bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin Merkez Değerlendirme Kurulunun ... sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
Mahkemelerinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, Danıştay Beşinci Dairesinin 26/06/2019 tarih ve E:2016/27541, K:2019/4355 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak; UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı sebebiyle 692 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldığı, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddedildiği, bu işleme karşı açılan davanın ise ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile reddedildiğinin görüldüğü,
Mahkemelerinin 29/03/2022 tarihli ara kararı ile davalı idare tarafından, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yapılan hizmetin niteliği, performans puanları, alınan ödül ve takdirler ile olumsuz etki eden diğer hususların birlikte değerlendirmesi ile terfi etmez kararının alındığı anlaşılmakla birlikte; davacının 14/07/2017 tarih ve 30124 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldığı, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddedildiği, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davanın ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile reddine karar verildiği, gelinen aşamada meydana gelen yeni hukuki durumlar itibarıyla davacının Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmasına sebep olarak gösterilen fiillerinin işlem tarihinden önceki dönemleri kapsayabileceği ve bu hususun 2015 yılı terfi dönemindeki liyakat durumunu etkileyebileceği değerlendirildiğinden çelişmeli yargılama ilkesi çerçevesinde davacıdan bu konuda isteğine bağlı olarak beyanda bulunmasının istenilmesine karar verildiği, davacı tarafından 21/04/2022 tarihinde bu hususta beyan verildiği,
Bakılan davada, 31/12/2015 tarihine kadar bulunduğu rütbedeki zorunlu çalışma süresini tamamlayan komiser yardımcısı listesinin incelenmesinden, 2015 yılı terfi döneminde, durumu görüşülmek üzere değerlendirmeye alınan 546 komiser yardımcısı arasından 246 personelin terfi ettirilmesine karar verildiği; hakkında "terfi etmez" kararı verilen davacının, kıdem sıralamasında 218. sırada yer aldığı, 4.84 performans puanının ve 1 adet takdir/taltifinin bulunduğu, almış olduğu herhangi bir disiplin cezasının bulunmadığı anlaşılmış ise de, rütbelere terfilerin yalnızca liyakate göre yapılacağı, davacının 14/07/2017 tarih ve 30124 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldığı, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddedildiği, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği de dikkate alındığında, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten sonraki bir dönemde meydana gelen yeni bir hukuki durum itibarıyla davacının 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmasına sebep gösterilen fiillerin işlem tarihinden önceki dönemleri de kapsadığı, davacının 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmasına sebep gösterilen silahlı terör örgütüne üyelik, aidiyet, iltisak veya irtibatının bulunmasının 21/07/2016 tarihinde ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmesinden çok daha önceki süreçte de ortaya çıktığı, bir anda ortaya çıkmasının mümkün olmadığı, örgütün yapılanma yöntemi de göz önünde bulundurulduğunda üyelik, aidiyet, iltisak veya irtibatın uzun bir süreci kapsadığı, bu durumun da 2015 yılı terfi dönemindeki liyakat durumu değerlendirmesini etkilediği sonucuna varıldığından sebep ikamesi yapılarak FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisaklı olduğu anlaşılan davacının terfi ettirilmemesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay İkinci Dairesinin 22/11/2022 tarih ve E:2022/3581, K:2022/5823 sayılı kararıyla; dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla Merkez Değerlendirme Kurulu kararında yer verilen gerekçeler, uyuşmazlık konusu terfi döneminde terfiyi hak eden ve terfi ettirilen personele ilişkin liste ile bu listede yer alan personelin sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturma bilgileri göz önünde bulundurulduğunda, davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, rütbe terfiine aday davacı yönünden eşit, objektif ve istikrarlı bir şekilde uygulanmadığı anlaşılmakta ise de, gelinen aşamada meydana gelen yeni hukuki durumun, davacının 692 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmasına neden olan fiillerin temadi etmesi, nitelik ve ağırlığı ile örgütün büyük bir gizlilik ve takiye içinde Devleti ele geçirmek amacıyla yasadışı faaliyetlerde bulunduğu da dikkate alındığında, 2015 yılı terfi dönemine etkisinin olacağı, bu durumda, mevcut listedeki personelin rütbe terfiine ilişkin olarak kararda değinilen hususlar da gözönünde bulundurulmak suretiyle, davacının durumunun davalı idarece liyakat yönünden "yeniden" değerlendirilmesi gerektiği açık olduğundan, davanın reddi yolunda temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı; öte yandan, verilen bu kararın, davacının doğrudan bir üst rütbeye terfi ettirilmesi sonucunu da doğurmayacağı gerekçesiyle ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla davanın reddi yolundaki önceki kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, kararın eksik inceleme ve hatalı kanaat neticesinde verildiği; başarılı bir meslek yaşamı bulunduğu ve terfiyi hak ettiği; kararda belirtilen hususların işlem tarihinde mevcut olmadığı; sonradan ortaya çıkan bir gerekçe nedeniyle dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu kabul etmenin mümkün bulunmadığı; terör örgütü üyeliği suçlamasıyla açılan ceza davasında beraat kararı verildiği; işlem tarihinde örgütle iltisakı olduğunun dahi ispatlanamadığı; buna göre hüküm kurulmasının da hukuka aykırı olduğu; yorum yoluyla örgütle ilişkisinin bulunduğunun varsayıldığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı, komiser yardımcısı rütbesinde görev yapmakta iken 2015 yılı rütbe terfi değerlendirmesine alınmıştır.
Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulunun ... sayılı kararı ile davacının bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halleriyle,
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 6638 sayılı Kanun ile değişik "Terfi ve atama" başlıklı 55. maddesinde, "Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır." hükmü yer almaktadır.
Bu maddeye dayanılarak hazırlanan, 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 4. maddesinde "liyakat", personelin bir üst rütbedeki görevlerin gereklerini yerine getirebilme niteliği olarak tanımlanmış; "Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının değerlendirme ve karar usulü" başlıklı 20. maddesinde, "(1) Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurulları, terfi edecek personel hakkında; a) Bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerini, b) Mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerini, c) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarını, ç) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, verilen disiplin cezalarını, d) Hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerini, e) Bu Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarını dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre değerlendirerek, edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verirler. (2) Birinci fıkranın (d) bendi kapsamında yapılacak değerlendirmede; soruşturma açılmasına neden olan ihbar ve şikayetlerin personeli mağdur etmek amacıyla yapıldığı yönünde Kurul üyelerinde kanaat oluşması halinde, yapılan soruşturma ve kovuşturmalar dikkate alınmaz. (3) Liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında; terfi edeceği rütbede boş kadro bulunması halinde "Terfi eder.", boş kadro bulunmaması halinde "Kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez." kararı verilir. Bir üst rütbeye terfi etmek için yetersiz görülen personel hakkında ise "Terfi etmez." kararı verilir." hükmüne; "Kurullara hazırlık ve toplanma zamanı" başlıklı 21. maddesinde ise, "(1) Genel Müdürlük Personel Dairesi Başkanlığı tarafından; a) Yıl içinde terfi edecek polis amirlerinin sicili, adı, soyadı, rütbesi, grubu, bulundukları rütbedeki bekleme süreleri, bulunduğu rütbe ve üst rütbeye terfi tarihleri, performans değerlendirme puanlarının ortalaması, bulunduğu rütbedeki cezaları, başarı ve üstün başarı belgeleri, rütbede değerlendirilmeyecek süre ve sebepleri, yazılı ve sözlü sınav sonuçları, yöneticilik ile ilgili hizmetiçi eğitim başarı durumları ve liyakate esas alınacak diğer bilgi ve belgeler ilgili değerlendirme kuruluna sunulur." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
3201 sayılı Kanun'un 6638 sayılı Kanun ile değişik 55. maddesi ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümleri dikkate alındığında, rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesinin kıdem sırasına göre, rütbelere terfilerin ise yalnızca liyakate göre yapılacağı anlaşılmaktadır.
Buna göre, rütbelere terfi ettirilecek personelden, liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında kadro bulunması halinde "terfi eder" kararı, kadro bulunmaması halinde "kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez" kararı, bir üst rütbeye terfi etmek için liyakat yönünden yeterli görülmeyen personel hakkında ise "terfi etmez" kararı verilmesi; personelin liyakat koşullarına göre değerlendirilmelerinde ise, bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme notunun, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerinin, mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerinin, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezaları ile disiplin cezalarının, hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerinin ve Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarının bir bütün halinde dikkate alınması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, 2015 yılı terfi döneminde, durumu görüşülmek üzere değerlendirmeye alınan 546 komiser yardımcısı arasından 246 personelin terfi ettirilmesine karar verildiği, davacının, kıdem sıralamasında 218. sırada yer aldığı, 4.84 performans puanının ve 1 adet başarı belgesinin bulunduğu, almış olduğu herhangi bir disiplin cezasının bulunmadığı; dava konusu işlemle yukarıda aktarılan mevzuat çerçevesinde değerlendirilerek liyakat yönünden terfi ettirilmemesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
UYAP kayıtları ile dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte incelendiğinde, davacının, 14/07/2017 tarih ve 30124 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 692 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin eki listede ismine yer verilmek sureti ile FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisakı ve irtibatı bulunduğu gerekçesiyle kamu görevinden çıkarıldığı; bu karara karşı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun ... tarih ve ... sayılı işlemle reddedildiği; bu ret işleminin iptaline ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açtığı davanın ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla reddedildiği; bu kararın istinaf ve temyiz kanun yolu aşamalarından geçerek kesinleştiği görülmektedir.
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargısal denetiminin, kural olarak söz konusu işlemlerin tesis edildikleri tarihteki hukuki duruma göre yapılması esas ise de, dava konusu edilen işlemlerin niteliğine göre idari işlemin tesis edildiği tarihten önceki dönemi ilgilendirmesi koşuluyla, yargılama sürecinde veya daha sonra ortaya çıkan tüm bilgi ve belgelerin işlemin hukuka uygunluk denetiminde göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Bu çerçevede, FETÖ/PDY terör örgütünün, büyük bir gizlilik ve takiye içinde Devleti ele geçirmek amacıyla yasadışı faaliyetlerde bulunduğu, söz konusu örgütle olan iltisak veya irtibatın, 21/07/2016 tarihinde ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmesinden çok daha önceki süreçte de ortaya çıkabileceği, bir anda ortaya çıkmasının mümkün olmadığı, örgütün yapılanma yöntemi de göz önünde bulundurulduğunda iltisak veya irtibatın uzun bir süreci kapsadığı değerlendirilmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten sonraki bir dönemde meydana gelen yeni hukuki durumlar itibarıyla davacının Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmasına sebep gösterilen fiillerin işlem tarihinden önceki dönemleri de kapsadığı, silahlı terör örgütüyle iltisak veya irtibatı bulunması hususunun 21/07/2016 tarihinde ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmesinden çok daha önceki süreçte ortaya çıktığı, bir anda ortaya çıkmasının mümkün olmadığı, örgütün yapılanma yöntemi, fiillerin mütemadi oluşu, niteliği ve ağırlığı da göz önünde bulundurulduğunda iltisak veya irtibatın uzun bir süreci ve terfi dönemini kapsadığı, bu çerçevede, FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı olduğu anlaşılan davacının terfi ettirilmemesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Buna göre, ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/04/2025 tarihinde oybirliği ile karar verildi.