Bilal Erdoğan: Her 8 öğrenciden biri imam hatibe gidiyor
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, "Biz Türkiye'de her bir çocuğumuzun imanlı, kimlikli, kendi kültürümüzü kuşanmış olarak yetişmesini arzu ediyoruz ama imam hatipler bizim için adeta bunun mayalama merkezi gibi, adeta bunun en yoğun çalışmasının yapıldığı bir miras kurum gibi bizim için." dedi.

Erdoğan, Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi'nde, ÖNDER İmam Hatipliler Derneğinin ev sahipliğinde düzenlenen 22. İmam Hatipliler Kurultayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, imam hatiplerin hikayesinin Türkiye'nin siyasi hikayesiyle paralellik gösterdiğini belirtti.
Gelinen noktanın takdir edilmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Bugün Türkiye'de 8 öğrenciden birisi ortaokula, liseye imam hatibe giriyorsa bu aslında Türkiye'nin normalleşmesinin bir parçasıdır. Yani ciddi bir batılılaşma hezeyanları ile geçen belki 200 yılı aşkın bir süreç. Bu süreçte erozyona uğrayan değerlerimiz, kimliğimiz, bizi biz yapan nice kıymetler ve bu yozlaşmanın getirdiği kimliksizleşme ve ondan sonra yeniden halkın iktidar olmasıyla bu yozlaşmanın ortadan kalkıp kimliğimizin, kültürümüzün bizi biz yapan bu toprakları vatan yapan değerlerin yeniden ortaya çıkarılması, elbette ki normalleşmedir. Türkiye'nin yeniden Türkiye olmasıdır, bu milletin yeniden Müslüman Türk milleti olarak tebarüz etmesidir." diye konuştu.
1951 yılında kurulan imam hatip okullarının, o zaman yasak olan din eğitiminin yeniden yapılabilmesinin bir formülü olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"O şartlar içerisinde camilerde imam, cenazeleri yıkayacak imam, minarelerde müezzini olmayan devirler için bir meslek lisesi formatıyla kurulmuştu. Rahmetli Celalettin Ökten, imam hatipliği tanımlayan cümlesi bugün ne kadar hala bizim için ilişkili değil mi? Bir imam, müezzin yetiştiren kurumdan bahsetmiyor Celalettin hoca, bir aydından, bir önderden bahsediyor, bir ümmetin geleceğine yön verecek, ümmetin önüne geçip yürüyecek bireylerden bahsediyor. Bugün imam hatip liseleri artık sadece mesleğe değil, bütün eğitime öğrenci yetiştiren nosyonuna yeniden kendini tanımlamaya devam ediyor. Bizler özellikle imam hatiplileri destekleyen sivil toplum kuruluşları olarak bu yeniden tanımlamanın içerisindeyiz. Bu mücadeleyi hep birlikte veriyoruz. Türkiye'de imam hatip okullarının en büyük avantajı arkasında böyle bir mücadeleyle bilenmiş bir kamuoyunun olmasıdır."
İmam hatiplilerin mücadelesinin kendilerini bir araya getirdiğini anlatan Erdoğan, imam hatip okullarının ayakta durmasını, daha başarılı olmasını sağlamak için mücadele verdiklerini kaydetti.
İmam hatip okullarının halk desteği aldığını aktaran Erdoğan, "Başka okul türünde böyle bir kamuoyu, böyle bir halk desteği yok. İmam hatipleri Türkiye'de halk yapıyor. İmam hatiplilerdeki çocuklara ekstra burs desteğini veren, imam hatiplilerdeki başarılı çocuklara ekstra ödüller veren, sivil toplum kuruluşları. Dolayısıyla biz Türkiye'de her bir çocuğumuzun imanlı, kimlikli, kendi kültürümüzü kuşanmış olarak yetişmesini arzu ediyoruz ama bizim için imam hatipler adeta bunun mayalama merkezi gibi, adeta bunun en yoğun çalışmasının yapıldığı bir miras kurum gibi bizim için. Özel bir önem ifade ediyor." dedi.
Her 8 öğrenciden biri imam hatibe gidiyor
Türkiye'de her 8 öğrenciden birinin imam hatibe gittiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim sivil toplum olarak performans kriterimiz ne olmalı? Her başarının, akademik, sportif, kültürel, sanatsal, aklınıza hangi alan geliyorsa 8 başarılı çocuktan biri imam hatipliyse sadece normaldeyiz. Ama biri geçtiğimiz zaman 1,5 olduğumuz zaman biz demek ki başarılıyız diye konuşabiliriz diye düşünmemiz lazım. Bu sene gerçekleşen sınav başarıları, imam hatip ortaokulu mezunu çocuklarımızın liseye yerleşmesindeki başarısı, imam hatip lisesi mezunlarımızın üniversiteye yerleşmedeki başarısı olsun, bizi çok mutlu eden rakamlarla karşılaştık. Ama 8'de 1 civarındayız, 8'de 1'i aşmış değiliz. Elbette ki gölgemizden bile korkan bir kitle var. Söze 'her köşeye imam hatip açtınız da ne oldu' diye başlayan bir cahil cühela kitleden bahsediyoruz. İşte 8'de bir diyorum. 8'de 1'i olmak istiyoruz Türkiye'nin. Başarının 8'de 1'ini paylaşmak istiyoruz. Türkiye olimpiyatlarda 8 madalya aldığında biri imam hatipli olması normaldir, en iyi üniversiteye girişte 8 öğrenciden birinin imam hatipli olması normaldir. Biz bunu normalleşmenin bir parçası olarak görüyoruz ama iğneyi başkasına çuvaldızı kendimize batıracaksak şunu da kabul etmemiz lazım. Madem imam hatiplilerin arkasında böyle bir sivil toplum, kamuoyu desteği, dayanışması var. O zaman biz 8'de birde kalmamalıyız, 8'de birle yetinmemeliyiz."
Eğitimde Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında 25 yıl önce sonlarda yer alırken şimdi üst sıralarda olduğunu belirten Erdoğan, "Birçok Avrupa ülkesinin önündeyiz. Eğitimde başarısız olduğumuzu konuşmayalım artık. Ama karakter inşasında kimlik, kültür bilincinde yetişen çocuklarımızın milliyetçi, vatanperver, inançlı oluşunda daha çok çalışmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin büyük bir fırsat olduğuna işaret eden Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı bizim için Kızılelma. Cumhurbaşkanı'mız önümüze büyük bir ideal, hedef koydu. Aslında Cumhurbaşkanı'mızın en büyük mirası Türkiye Yüzyılı hedefidir bizler için. O zaman bu Türkiye Yüzyılı hedefini başarmamızın en büyük aracısı olan Maarif Modeli'ni uygulama konusunda Sayın Bakanımıza ve ekibine destek olmamız lazım. Bakanlığımız iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyorken, sahada olmadan ayağımızı çamura batmadan hiçbir işin çilesini çekmeden kendimize göre beklentiler içine girerek destek olmamız gereken insanlara köstek olmamamız lazım." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, imam hatip neslinin ahlaktan taviz vermeden cesaretle dünyada devam eden zulümleri bitirip, bütün mazlumun kafasını kaldırıp müreffeh bir geleceğe ilerleyebilmesi için gayret göstereceğini kaydetti.
"Kurultay içerisinde beraberlikten güç alarak davamıza yeniden kuşanıyoruz"
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Abdullah Ceylan ise Türkiye'nin dört bir yanından gelen dava arkadaşları ile aynı çatı altında buluşmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti.

Bugün burada bir yol haritası belirlendiğini dile getiren Ceylan, şöyle konuştu:
"Bugün, medeniyet yürüyüşümüzü güçlendiriyor, 'yeniden' diyerek başlıyoruz. Kurultay içerisinde beraberlikten güç alarak davamıza yeniden kuşanıyoruz. Bu salonda bir zamanlar hayal bile edemediğimiz sahnelerin gerçekleştiğini, bastırmak istenen seslere en gür şekilde karşılık bulduğuna şahitlik ediyoruz. Allah'a şükür ediyoruz. Türkiye'nin en köklü ailesi olarak bu kardeşlik ruhunun insanlık adına ne kadar büyük bir anlam taşıdığını çok iyi biliyoruz. Geçmişe takılıp kalmıyoruz ama ne badireler atlattığımızı, nasıl bir mücadelenin filiz vermesiyle bugünlere geldiğimizi hiçbir zaman unutmuyoruz. İnanarak, sabrederek, istikrarlı ve gayretiyle işimiz vaktimizden çok diyerek hiç durmadan Anadolu'nun tamamını kuşatarak çalışmaya ve mücadele etmeye devam ediyoruz."
Bugün birlikte oldukları buluşmanın hem geçmişin muhasebesini yapabilmek hem de geleceğin inşasını konuşabilmek için çok önemli ve anlamlı bir buluşma olduğunu aktaran Ceylan, "Bugün imam hatip okullarımız, kurulduğu günden itibaren milletimizin dini ve milli değerlerini yaşatan geleceğe aktarma iradesinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Bugün karşımızda öyle bir imam hatip nesli duruyor ki teknolojide en önde mücadele eden, yenilikler üreten, bilimde keşifler yapan, sanat ve estetik katan, sınavlarda ve yarışmalarda dereceler alan, sporda madalyalar kazanan, kültürde derin ufuklar açan bir imam hatip neslinden bahsediyoruz." dedi.