Irak-Türkiye ham Petrol boru hattı yeniden devrede!

Deprem sonrası kapalı kalan Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı tekrar açıldı. Türkiye'nin enerji arzı ve ticaret potansiyeli artıyor!

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Eylül 2025 17:18, Son Güncelleme : 28 Eylül 2025 17:45

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, NSosyal hesabından "Türkiye'nin enerji arzına güç katacak" gelişmeyi paylaştı...

Paylaşımla 6 Şubat 2023'te yaşanan depremler nedeniyle geçici süreyle kapalı kalan ve 4 Ekim 2023'te BOTAŞ tarafından operasyona hazır hale getirilen Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı'ndan akışın 27 Eylül itibarıyla yeniden başladığı duyuruldu.

TÜRKİYE'NİN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAMASI BEKLENİYOR

Günlük toplam 1,5 milyon varil taşıma kapasitesine sahip boru hattının yeniden devreye alınmasının Türkiye'nin enerji arz güvenliğine katkı sağlanması, küresel piyasalarda ise çeşitliliği artırması bekleniyor.

İLK AŞAMADA GÜNLÜK YAKLAŞIK 200 BİN VARİL HAM PETROLÜN TÜRKİYE'NİN CEYHAN LİMANI'NA TAŞINMASI ÖNGÖRÜLÜYOR

Irak Petrol Bakanlığı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) bulunan sahalardan üretilen ham petrolün Irak Petrol Pazarlama Şirketi'ne (SOMO) teslim edilerek, Ceyhan Limanı üzerinden Irak-Türkiye boru hattı yoluyla ihraç edileceğini açıkladı.

IKBY, Irak Petrol Bakanlığı, SOMO ve petrol üreticisi firmalar arasında imzalanan anlaşma kapsamında ilk aşamada günlük yaklaşık 200 bin varil ham petrolün Türkiye'nin Ceyhan Limanı'na taşınması öngörülüyor.

"40 MİLYAR DOLARLIK TİCARET POTANSİYELİ" VURGUSU

Bakan Bayraktar, temmuzda AA Editör Masası'nda yaptığı değerlendirmede, hattın tam kapasite çalışması halinde 40 milyar dolarlık ticaret potansiyeli taşıdığını, Irak'ın günlük 4 milyon varillik petrol ihracatının yüzde 40'ını Türkiye üzerinden dünyaya sunabileceğini ifade etmişti.

ATLANTİK KONSEYİ KIDEMLİ ARAŞTIRMACISI: "HATTIN KAPASİTESİ DÜNYA ÜRETİMİNİN YÜZDE 1'İ KADAR"

Atlantik Konseyi Kıdemli Araştırmacısı John Roberts, söz konusu hattın yeniden devreye alınmasının küresel piyasalarda çok ciddi rolü olmasa da Türkiye için fayda sağlayacağını söyledi.

Roberts, "Hattın günde 1 milyon varilden fazla petrol taşıma kapasitesi var. Bu dünya üretiminin yaklaşık yüzde 1'ine denk geliyor ve genel arz açısından yardımcı oluyor. Ancak hattın mevcut durumunu bilmediğimiz için tam kapasiteye ulaşmayabilir." değerlendirmesinde bulundu.

"TÜRKİYE İÇİN ASIL İLGİ ÇEKİCİ KAYNAK SAKARYA'DIR"

Avrupa'da petrol arzında sıkıntı olmadığını vurgulayan Roberts, "Petrol, Körfez ülkelerinden doğrudan gelebilir, bazen de Kuzey Amerika'dan sevk edilebilir. Avrupa'da petrol tüketimi, enerji dengesi içinde geçmişe göre daha küçük bir unsur." ifadelerini kullandı.

Roberts, Türkiye'nin enerji güvenliği açısından asıl kritik unsurun Sakarya sahasındaki doğal gaz üretimi olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye'nin Sakarya sahasından kendi gaz üretimini artırmasıyla ithal gaz talebinin azalacak olması çok önemli. Dolayısıyla, Türkiye için asıl ilgi çekici kaynak Sakarya'dır." dedi.

"IRAK, HÜRMÜZ BOĞAZI'NA BAĞIMLILIĞI AZALTARAK TEDARİK KAYNAKLARINI ÇEŞİTLENDİRMEYE İHTİYAÇ DUYUYOR"

Oslo Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Francesco Sassi de boru hattının yeniden faaliyete geçmesinin Avrupa Birliği ve bölgesel enerji piyasaları için belirgin etkisi olmayacağını dile getirdi.

Sassi, son 2,5 yılda operatörlerin özellikle geçen yılki arz fazlası ve düşük fiyatlar nedeniyle alternatif tedarik kaynakları bulmayı başardığını söyledi.

Hattın yeniden devreye alınmasının Irak, IKBY ve Türkiye üçgenindeki enerji jeopolitiğine dair ipuçları sunduğunu belirten Sassi, şunları kaydetti:

Irak, Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimler nedeniyle son aylarda enerji ürünlerinin geçişine yönelik tehditlerin sıkça gündeme geldiği Hürmüz Boğazı'na bağımlılığı azaltarak tedarik kaynaklarını çeşitlendirmeye ihtiyaç duyuyor.
Ülke, aynı zamanda merkezi hükümet ve IKBY arasındaki petrol yönetimi anlaşmazlığını çözmek için yeni bir siyasi girişim başlatıyor. Bağdat ve Ankara'da yeniden hız kazanan temaslar bölgede enerji güvenliğini sağlamayı ve Körfez ülkelerinden Akdeniz'e siyasi ve ekonomik bir eksen oluşturmayı hedefliyor.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber