DMM'den 'sınır dışı' iddialarına yalanlama
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "Türkiye'nin bazı Hristiyan topluluklara mensup yabancı uyruklu kişileri 'ulusal güvenlik tehdidi' olarak değerlendirip sınır dışı ettiği" yönündeki iddiaların asılsız olduğunu açıkladı.

DMM'nin NSosyal hesabından yapılan açıklamada, son günlerde uluslararası bazı çevrelerde yer alan iddiaların Türkiye'yi hedef alan kasıtlı dezenformasyon kampanyasının parçası olduğu belirtildi.
Türkiye'nin, yüzyıllardır farklı din, kültür ve inanç mensuplarının barış içinde yaşadığı hoşgörü, karşılıklı saygı ve birlikte yaşama kültürünün kökleştiği medeniyetin mirasçısı olduğu aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türkiye Cumhuriyeti, din ve vicdan özgürlüğünü Anayasa ile güvence altına almış hiçbir vatandaşının inancı veya ibadet biçimi nedeniyle ayrımcılığa uğramasına izin vermemiştir. İnançlara saygı ve çoğulculuk, ülkemizin demokratik düzeninin vazgeçilmez unsurlarıdır. Tarih boyunca camiler, kiliseler ve sinagoglar bu topraklarda yan yana var olmuş Müslüman, Hristiyan ve Musevi vatandaşlarımız ortak bir hayat kültürü oluşturmuştur. Bugün de Türkiye, bu tarihi mirası korumakta ve yaşatmaktadır."
"Ülkemiz, farklı inançların barış içinde bir arada yaşadığı örnek bir ülke olmaya devam edecektir"
Açıklamada, farklı inanç topluluklarına ait ibadethanelerin korunması, restorasyonu ve yeniden hizmete açılması yönünde önemli çalışmaların yürütüldüğü vurgulandı.
Hristiyan cemaatlere ait çok sayıda kilise ve manastırın restore edilerek ibadete açıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Cemaat vakıflarının mülkiyet hakları korunmakta, hukuki süreçler şeffaf biçimde işletilmektedir. Her egemen devlet gibi Türkiye de, vize ihlali, kamu düzenine aykırılık veya yasal izin eksikliği gibi nedenlerle yabancı uyruklu kişiler hakkında idari kararlar alabilmektedir. Ancak bu işlemler hiçbir şekilde dini kimlik veya aidiyet temelinde yapılmamakta yalnızca mevzuat çerçevesinde değerlendirilmektedir. Türkiye'nin din özgürlüğüne, çoğulculuğa ve toplumsal barışa dayalı güçlü devlet geleneğini hedef alan hiçbir dezenformasyon girişimi amacına ulaşamayacaktır. Ülkemiz, geçmişten gelen hoşgörü mirasını kararlılıkla yaşatarak farklı inançların barış içinde bir arada yaşadığı örnek bir ülke olmaya devam edecektir."