Uzmanı yanıtladı: Yapay Zeka, öğretmenin yerini alır mı?

UNESCO'nun yapay zeka yeterlilik çerçevesi çalışmasının başyazarı Prof. Dr. Mutlu Çukurova, YZ'nin öğretmenlerin rolünü bilgi aktarıcı olmaktan çıkarıp öğrenme tasarımcıları haline getireceğini belirtti. YZ'nin rutin görevleri otomatikleştirebileceğini, ancak empati, etik yargı ve rehberlik gibi insani boyutları taklit edemeyeceğini vurguladı.

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 13 Kasım 2025 07:32, Son Güncelleme : 13 Kasım 2025 07:33
Uzmanı yanıtladı: Yapay Zeka, öğretmenin yerini alır mı?

Yapay zeka artık hayatımızın her alanında var. Eğitim de bundan payını alıyor ve bu değişimin tam merkezinde öğretmenler var. Bu dönüşümü en yakından izleyen isimlerden biri, University College London (UCL) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mutlu Çukurova. UNESCO tarafından geliştirilen "Öğretmenler için Yapay Zeka Yeterlilik Çerçevesi" çalışmasında başyazar olan Prof. Dr. Çukurova, dünyanın önde gelen eğitim teknolojisi uzmanlarından biri olarak tanınıyor.

Tükiye Gazetesi'nden Mahmut Özay, Prof. Dr. Çukurova ile yapay zekanın öğretmenlik mesleğini nasıl dönüştürdüğünü konuştu. Çukurova, yapay zekanın öğretmen yeterliliklerini nasıl yeniden tanımladığını ve öğretmenlik mesleğinin gelecekte nasıl bir yön alabileceğini kendi bakış açısıyla paylaşıyor.

- Sizce yapay zeka, günümüzde öğretmen olmanın anlamını nasıl değiştiriyor?

Bu gerçekten önemli bir soru. Bana göre yapay zeka, öğretmenlerin rolünü bilgi aktarıcı olmaktan çıkarıp öğrenme tasarımcıları haline getirecek. Bu süreçte öğretmenlerin rolü değişiyor. Artık öğrencilerin karşılaştıkları zorluklarda onlara rehberlik eden ve etkinliklerini destekleyen mentörlük rolünü üstlenmek zorundalar. Bu anlamda öğretmenlik mesleği de artık ciddi bir dönüşümün eşiğinde. Ben bu dönüşümü, insan yargısı ile yapay zeka yeteneklerinin birleştirildiği "hibrit zeka sistemlerine" geçiş olarak tanımlıyorum. Burada amaç insanın yerini almak değil, insanın gücünü yapay zekanın gücüyle bilinçli şekilde tamamlamak. Benim başyazar olarak katkı sunduğum UNESCO Öğretmenler için Yapay Zeka Yeterlilik Çerçevesi'nde vurguladığımız gibi, bu yeni dönemde başarılı olabilmek yalnızca teknik bilgiyle değil, bir zihniyet dönüşümüyle mümkündür. Zekanın artık sadece insana özgü olmadığı bir dönemde öğretmen olmanın anlamı da yeniden tanımlanacak.

- Yapay zekanın, öğretmenlerin yerini alacağından endişe ediliyor...

Elbette bir tehdit olarak görmüyorum. Aksine yapay zeka, öğretmenlerin mesleki rollerini yeniden düşünmek ve güçlendirmek için bir fırsat bana göre. Yapay zekanın eğitim üzerindeki etkisi, büyük ölçüde onun nasıl tasarlandığına, nasıl uygulandığına ve en önemlisi öğretmenlerin bu teknolojiyi şekillendirme gücüne bağlıdır. Evet, yapay zeka bazı rutin görevleri otomatikleştirebilir; ancak öğretmenliğin insani boyutlarını asla taklit edemez.

Nedir bu insani boyutlar? Empati, etik yargı, rehberlik, öğrencilerin sosyal, duygusal ve ahlaki gelişimlerini besleme becerileri. Bu insani nitelikler eğitimin özünü oluşturur ve yerleri doldurulamaz. Burada asıl soru "Yapay zeka öğretmenlerin yerini alacak mı?" değildir. Asıl sormamız gereken soru "Eğitim sistemleri öğretmenlerin mesleki öğrenimine, etik bilincine ve liderlik becerilerine yatırım yapacak mı?" sorusudur.

Ancak bu şekilde yapay zeka, eğitimin insani yönünü azaltmak yerine güçlendiren bir ortak haline gelebilir. Benim asıl endişem, öğretmen eğitimi konusunda yeterli yatırım yapılmazsa veya sadece birkaç ülke bu konuda ilerleme kaydederse, yapay zeka ile niteliksiz eğitim uygulamalarının otomatikleştirilmesi riskidir. Bu durum; eğitimin insani değerlerden uzaklaşmasına, önyargıların derinleşmesine, öğretmenliğin meslek olmaktan çıkmasına ve öğrencilerde bilişsel tembelliğe yol açabilir.

- Okullar ve politika yapıcılar, öğretmenlerin bu değişimlere uyum sağlamasını en iyi şekilde nasıl destekleyebilir?

Okullar ve politika yapıcılar, öğretmenlerin yapay zekanın getirdiği değişimlere uyum sağlamasını en etkili biçimde desteklemek istiyorlarsa, öğretmen özerkliğini, mesleki öğrenmeyi ve etik yönetişimi yapay zeka entegrasyonunun merkezine yerleştirmelidir. Bu, birkaç temel adımı içerir:

Politikalar, öğretmenleri yapay zeka uygulamalarında karar verici olarak açıkça tanımalı.

Öğretmenlerin yapay zeka okuryazarlığı elde edebilmeleri için sistematik fırsatlara ihtiyaç var. Bu, yapay zekanın nasıl çalıştığını, sınırlarını ve etik etkilerini anlamayı kapsar.

Destekleyici kurumsal ekosistemler oluşturulmalı. Politika yapıcılar, önyargı, gözetim ve eğitimin aşırı standartlaşması gibi risklere karşı koruma önlemleri almalı.

İş yükü, dijital uçurumlar ve erişim eşitsizlikleri giderilmediği sürece, yapay zeka var olan eşitsizlikleri azaltmak yerine derinleştirme riski taşır.

- Geleceğe baktığınızda, yapay zeka odaklı bir dünyada en başarılı öğretmen nasıl biri olacak?

Yapay zeka odaklı bir gelecekte en başarılı öğretmenlerin, derin insani sezgiyi eleştirel teknolojik farkındalıkla birleştiren, düşünsel güce sahip profesyoneller olacağına inanıyorum. Bu öğretmen, makinelerle verimlilik yarışına girmeyecek; aksine eğitimi insani kılan özelliklerde öne çıkacaktır. Sonuç olarak yapay zeka çağında öğretmenlerin bir teknisyen değil, bir öğrenme mimarı olmaları beklenmektedir. İnsan-yapay zeka etkileşimini anlamlı biçimde düzenleyen, öğrencilerin özerkliklerini ve bilgeliklerini geliştiren bir rehber yani. Bu öğretmen tipi, zekanın doğasının yeniden tanımlandığı çağımızda, eğitimin özü olan insani özellikleri koruyarak geleceğe yön verecektir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber