Arsenik, sigara içenlerde kanser riskini artırıyor
Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Murat Tuncer, sudaki arseniğin sigara içenlerde kanser riskini artırdığını açıkladı.
Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Murat Tuncer, Dünya Sağlık Ögrütü işbirliğiyle yürütülen Ulusal Kanser Kontrol Programı hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. Tütün ve tütün ürünleri kullanımının dünyada olduğu gibi Türkiye'de en sık rastlanan kanser nedeni olduğunu kaydeden Tuncer, "Sigara, Türkiye'de akciğer-bronş kanserinin yüzde 90'ından doğrudan sorumludur" diye konuştu.
Sudaki arsenik tartışmalarının yaşandığı günümüzde, sigaranın çok daha önem kazandığına dikkat çeken Tuncer, "Sulardaki arsenik seviyesi, sigara içenlerde tütünün kanserojen etkisini arttırarak kansere neden olmakta. Mide, mesane, barsak, ağız ve gırtlak kanserleri ile rahim ağızı kanserlerinin oluşmasında da ciddi rol oynamakta" dedi.
Arseniğin mevcut oranları ile tek başına direk kanser yaptığı yönünde bir bulgunun bulunmadığını dile getiren Tuncer, "Ancak oranı az bile olsa arsenik, sigara içenlerde kanser riskini artırıyor. Bu yüzden sigaradan vazgeçmeliyiz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de sulardaki arsenik oranının, sismik hareketlere bağlı olarak, yıllara ve mevsimlere göre bile farklılık gösterebildiğini kaydeden Tuncer; Sağlık Bakanlığı'nın 4 yıldır gereken denetimleri hassasiyetle yaptığını söyledi. Tuncer, bu çerçevede, geçmişte Tokat ve Kütahya'da yüksek arsenik oranları çıktığını, gereken tedbirlerin alındığını hatırlattı.
Sadece Türkiye'de değil, Tayland, ABD, Macaristan gibi bir çok ülkede de arsenik sorunu yaşanabildiğini aktaran Tuncer; pek çok ülkede bulunan arsenik haritasının Türkiye tarafından da hazırlandığını aktardı. Tuncer, "Çevresel kanserojen etkileri gösteren bir harita yakın zamanda tamamlanmış olacak" ifadesini kullandı.
Tuncer, arseniğin sadece kanser değil, toksit zehirlenme gibi zararlarının da olduğu uyarısında bulundu.
BAĞIRSAK KANSERİ İÇİN ÜCRETSİZ KİT DAĞITILACAK
Türkiye'de kanser nedeni ile her yıl yaklaşık 90 bin vatandaşın kanser nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirten Tuncer, "Bu her gün Boeing 737 uçağının düşmesi ile eşdeğerdir" dedi.
Türkiye'de halkın yüzde 80'inin kanseri en önemli sağlık sorunu olarak nitelendirdiğini, ancak yüzde 2'sinin kanserin erken belirtilerini, önlenebilme yollarını ve tarama metodlarını bilmediğini dile getiren Tuncer, "Meme kanseri için memede kitle; rahim ağızı kanseri için menopoz sonrası veya cinsel ilişki sonrası kanama; kalın barsak kanseri için dışkıda kan; cilt kanseri için deride ülser veya şekil ve renk değiştiren cilt lekeleri; gırtlak kanseri için iki haftayı geçen ses kısıklığı erken uyarıcı nitelikte belirtiler olup, toplumun bu bulgular için uyanık olması durumunda ilgili kanserlerin iz bırakmaksızın yok edilmesi mümkün olabilecektir" şeklinde konuştu.
Tuncer, Sağlık Bakanlığı'nın gelecek yıldan itibaren, bağırsak kanserinin teşhisi için 50 yaş üstü vatandaşlara ücretsiz test kiti dağıtacağını söyledi. Tuncer, bu kitler sayesinde vatandaşların dışkısında kan olup olmadığını anlayabileceğini ve gerektiğinde Kanser Erken Tanı/Tarama ve Eğitim Merkezi'ne (KETEM) başvurarak ilgili taramaları yaptırabileceğini aktardı.
KANSER, HER YIL TÜM DÜNYADA 10 MİLYON KİŞİYİ ETKİLİYOR
Kanserin her yıl tüm dünyada 10 milyon kişiyi etkilediğini aktaran Tuncer, şöyle devam etti: "Dünya Sağlık Örgütü görüşü; 2020 yılında her yıl yeni kanser tanısı konan hasta sayısının 17 milyona, 2050 yılında 24 milyona yükseleceği ve tablonun en trajik yanı ise bu kanserlerin 1/3'ünün etkili kanser kontrol programları yürütüldüğünde önlenebilecek olmasıdır. Türkiye'de en sık rastlanan ilk 10 kanserden yedisi tüm kanserlerin neredeyse 2/3'ünü oluşturmaktadır ve bunların tamamına yakını çok ucuz, etkin ve kolay uygulanabilen halk sağlığı yaklaşımları ile önlenebilecek niteliktedir."
Tuncer, kanser konusunda vatandaşların bilgilenmesini sağlamak amacıyla, kadın çoraplarına kanser konusunda bilgilendirici notlar konulduğunu da sözlerine ekledi.