Mardin'de polisin cinayeti örtbas edilmek mi isteniyor?
Anne Makbule Kaymaz, 11 yaşındaki oğlunun gözlerinin önünde katledildiğini belirtti ve şöyle dedi: Eşim şofördü. Kamyona battaniye, yastık koymak için dışarı çıktı. Uğur da babasına yardım ediyordu. Ayaklarında terlik vardı. ''Silah sesleri duyunca dışarı fırladım. Polis biri oğlumu, yavrumun kafasını eliyle yere doğru eğmiş, ateş ediyordu. Rastgele tarıyordu yavrumu. Kanlar içindeydi çocuğum. Eşim de yanında yatıyordu. Ne istediler bizden.''
Mardin'de infaza isyan
Mardin'de uğurlamaya çıktığı kamyon şoförü babasıyla birlikte 'Terörist' denilerek öldürülen 11 yaşındaki Uğur Kaymaz'ın annesi infaz anını gözleriyle gördüğünü söyledi. Anne Makbule Kaymaz ''Silah seslerini duyup dışarı çıktığımda polisin biri küçük yavrumun ensesine bastırmış ateş ediyordu'' dedi. Küçük Uğur'un babaannesi de 'Torunum kanlar içinde yerde yatıyordu. Vücudunda 10'dan fazla kurşun yarası vardı'' diye konuştu. İHD Güneydoğu Temsilcisi Mihdi Perinçek de yaptıkları ilk incelemede çocuğa yakın mesafeden ateş edildiğini saptadıklarını belirtti.
Anne Makbule Kaymaz gördüklerini şöyle anlattı: ''Eşim Ahmet şofördü. Ertesi gün yola gideceği için hazırlıklar yapmak istedi. Kamyona battaniye, yastık koymak için dışarı çıktı. Uğur da babasına yardım ediyor, sağında solunda koşturuyordu. Ayaklarında terlikleri vardı yavrumun. Bir anda silah sesleri duyunca dışarı fırladım. Baktığımda polisin biri oğlumun, yavrumun kafasını eliyle yere doğru eğmiş, ateş ediyordu. Kanlar içindeydi çocuğum. Eşim de cansız şekilde yanında yatıyordu. Ne istediler bizden. El kadar çocuğu terörist diye tanıtmaya çalışıyorlar.''
''ÖĞRETMENİ ÜSTÜNE KAPANDI''
Ölen Ahmet Kaymaz'ın annesi Emine Kaymaz da ''Ben dışarıya çıktığımda oğlum ve torunumun ölü olarak yerde yattığını gördüm. Komşumuz olan öğretmen de 'bu çocuk benim öğrencimdir' dedi. Torunumun vücudunda 10'u aşkın kurşun izine rastladım. Olayın ardından polisler bizim evi arayarak beni ve gelinim Makbule'yi gözaltına aldılar'' dedi.
''SİLAHI YOKTU''
Ahmet Kaymaz'ın kardeşi Murat Kaymaz ise Mardin'den ayrılalı 9 yıl olduğunu ve olayı kendisine Savcının telefonla haber verdiğini söyledi. Murat Kaymaz ''Savcı, Ahmet ağabeyimin ve yeğenimin çatışmada öldüğünü söyledi. Ben böyle bir şeyin mümkün olmadığını söyledim ve ben gelmeden gömülmemelerini istedim. Çünkü çatışma gibi bir şeyin olmayacağını biliyordum'' dedi. Kaymaz, ağabeyi ve yeğenine çok yakından ateş edildiğini ve infazın ardından beyaz bir otomobilin hızla hareket ederek çevreye ateş açtığını gören komşuları olduğunu da ifade etti.
Olayın bildirilmesi üzerine derhal Mardin'e giden İHD heyetinin ilk incelemesi de ailenin anlatımlarını doğrular nitelikte. Heyet başkanı olan İHD GYK üyesi ve Doğu-Güneydoğu Bölge Temsilcisi Mihdi Perinçek Birgün'e şu bilgileri verdi:
''Yaşamlarını yitirenlerin, evlerine ait bahçe duvarında bulunan giriş kapısına 3-4 metre mesafede saldırıya maruz kaldığı ve orada yaşamlarını yitirdiklerini saptadık. Bahçe duvarı ve evin ön cephesinde her hangi bir mermi çekirdeği izine rastlanmadı. Güvenlik görevlilerinin siper olarak kullandıkları kamyonlarda da kurşun izi gözlemlenmedi. Olayın olduğu anda tüm şehirde elektrikler kesikmiş. Oğul Uğur Kaymaz'a ait cesette 13, baba Ahmet Kaymaz'a ait cesette 8 adet kurşun izi vardı. Kurşun giriş yerleri ise göğüs ve sırt bölgesiydi.''
VALİLİKTEN YANIT YOK
Baba oğulun öldürülmesine ilişkin iki farklı açıklama yapan Mardin Valiliği, birincisinde karakola ateş açılması sonucu çıkan çatışmada iki teröristin öldürüldüğünü duyurmuştu. Vali Temel Koçaklar imzasıyla yapılan ikinci açıklamada ise karakola saldırıdan bahsedilmezken öldürülenlerin dur ihtarına uymayan teröristler olduğu kaydedilmişti. Ailenin, DEHAP'ın ve İHD'nin yargısız infaz iddialarını sormak için defalarca aradığımız Mardin Valiliği'nden bu iddialara karşı herhangi bir açıklama yapılmadı.
habervitrini