Alemdaroğlu Ergenekon'dan beraaitini istedi

?Ergenekon? davasının bugün görülen 94. duruşması tamamlandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın yarınki duruşması saat 09.30'da başlayacak.

Ergenekon davası kapsamında çapraz sorgusu yapılan İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, beraatini talep etti.

Gergin geçen duruşmada, Doğu Perinçek İşçi Partisi'nin yasa dışı olarak gösterildiğini öne sürerek tepki gösterdi. Perinçek'in, "Ben hepinize hukuku öğretirim" sözlerine kızan Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Önce kendiniz öğrenin, kendinize öğretin" dedi. Kemal Alemdaroğlu, çapraz sorgusu sırasında Cumhuriyet savcılarının bazı sorularına cevap vermekten kaçındı.

Silivri Cezaevi'nde görülen Ergenekon davasının öğleden sonraki oturumunda savunması tamamlanan tutuksuz sanıklardan Kemal Alemdaroğlu'nun çapraz sorgusuna geçildi. CHP Milletvekili Nur Serter'in de izleyiciler arasında yer aldığı duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Alemdaroğlu'na "Örgütsel ve sosyal faaliyetleriniz kimlerle, nelerdir?" diye sorunca salonda bir uğultu yaşandı. Alemdaroğlu bu soru üzerine, "Örgütsel hiçbir faaliyetim yoktur. İstanbul Üniversitesi rektörü olarak görev yaptığım dönemde verdiğim konferanslara katkılan herkesi tanımak zorunda değilim" diye yanıt verdi.

Savcı Pekgüzel daha sonra Alemdaroğlu'na kendisinde ele geçirilen İşçi Partisi'ne ilişkin notları ve partiye üye olup, olmadığını sorunca mahkeme salonunda soruya tepki gösterildi. Tutuklu sanıklardan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, oturduğu yerden, "Soruya itiraz ediyorum" diye bağırdı. Daha sonra ayağı kalkıp konuşmasına devam eden Perinçek, "İtiraz ediyorum, İşçi Partisi yasak bir parti değildir. İşçi Partisi'ni yasa dışı olarak gösteremezler, haddi değil. Bu soru sorulamaz" diye konuşunca Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Siz "soramaz" diyemezsiniz, kararı biz veririz. Siz talepte bulunabilirsiniz" şeklinde Perinçek'i uyardı. Bunun üzerine Perinçek, "Ben hepinize hukuku öğretirim" deyince Şengün kızarak, "Önce kendiniz öğrenin, kendinize öğretin. Burası duruşma salonu" diyerek Perinçek'ten yerine oturmasını istedi.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in, "Derin devlet ve Ergenekon hakkında ne biliyorsunuz?" sorusuna ise Alemdaroğlu, "Sizden öğrenmeye çalışıyorum Ergenekon'u" diye yanıt verdi. Bunun üzerine Pekgüzel, "Ümit Sayın size derin devlet ile ilgili bir mail göndermiş. Siz tüm maillerinizi okumadığınızı söylüyorsunuz, bu maili okumuş muydunuz?" diye sordu. Alemdaroğlu ise, "Siz maille ilgilenmeyi bırakın da Ümit Sayın'ın piyasada var olan yazmış olduğu kitaplara bakın" şeklinde cevap verdi.

Alemdaroğlu'nun, Ümit Sayın ile yaptığı telefon görüşmelerini ayrıntılı b,ir şekilde okuyan Savcı Mehmet Ali Pekgüzel daha sonra "Sayın ile neden ev telefonu ile görüşmeyi tercih ediyorsunuz" diye sordu. Alemdaroğlu bu soruya, "Demek ki cep telefonları daha rahat dinleniyormuş. Bugün tüm Türkiye dinlenme korkusu yaşıyor. Bundan önceki Adalet Bakanımız "70 milyon değil, 70 bin kişinin telefonu dinleniyor" derken, şuan ki Ulaştırma Bakanımız kendi telefonlarının da dinlendiğini söylüyor. Türkiye'yi korku imparatorluğu haline getirerek yaşayamayız. Yaşarız ama ancak böyle yaşarız" cevabını verdi.

Savcı Pekgüzel, Ümit Sayın ile Alemdaroğlu arasında geçen bir telefon görüşmesini de okuyarak, "Ümit Sayın' "Ben size bilgileri gönderdim" demiş. Söz konusu bilgiler nelerdir?" diye sordu. Kemal Alemdaroğlu bu soruya da, "Tam hatırlamıyorum üniversitede benden sonra rektör olan kişinin bir takım yanlış işleri olduğunu düşünüyorum" şeklinde cevap verdi. Pekgüzel, "Telefon görüşmesinde "Asker ülkeyi sattı ama biz yapacağımız yaptık" diyorsunuz. Siz ne yaptınız?" sorusuna da Alemdaroğlu, "Ben Türk cerrahisini yurt dışında 8 yıl boyunca tek başıma temsil ettim. Türban yasağı darbesini yaptım" yanıtını verdi. Alemdaroğlu'nun bazı telefon konuşmalarını okuyan Pekgüzel, daha sonra, "Büyük komutanlardan neler bekliyorsunuz" diye sordu. Alemdaroğlu da, "Komutanlardan bir şey beklemiyorum. Seçimlerde sağcı ve solcuların bir araya gelerek seçim sandıklarında zaferle çıkmalarını bekliyorum" dedi.

Mehmet Ali Pekgüzel, telefon görüşmelerinde geçen "Bu sefer üst taraftan olmayacak, alt taraftan olacak" sözlerini hatırlatarak, "27 Mayıs 1960'ı ne olarak değerlendiriyorsunuz"?" diye sordu. Alemdaroğlu ise "Milli demokratik devrim, silah gücüyle yapılmaz. 27 Mayıs devrimini yapanlarda bunu "ak devrim" olarak değerlendiriyorlar. Onlar da demokratik devrim olarak değerlendirmiyorlar" cevabını verdi. Pekgüzel daha sonra yine bir telefon görüşmesinden yola çıkarak, "60 ruhunu övdüğünüz bir görüşme sırasında, "Şimdikiler ise gölgelerinden korkuyorlar" demişsiniz. Gölgelerinden korkan kimler" şeklinde soru sordu.

Alemdaroğlu da, "İsterseniz sokağa çıkalım, insanlarla konuşalım, Ulaştırma Bakanı'nın da ben dinleniyorum dediği bir zamanda sokaktaki insanlar da dinlenip dinlenmediklerinden korkmuyorlar mı?" yanıtını verdi. Savcı Pekgüzel'in sorduğu sorular sırasında mahkeme salonundaki izleyiciler ve sanıklar tarafından sorulara tepki gösterildi. Kemal Alemdaroğlu'nun soruları cevaplamayacağını belirtmesi üzerine Pekgüzel, "Sorulara meslektaşım devam edecek" diyerek sözü Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın'a bıraktı. Savcı Nihat Taşkın'ın, "Sizce 1960 bir devrim midir, yoksa askeri bir darbe midir?" sorusu üzerine salonda yükselen tepkiler arasında cevap veren Alemdaroğlu, "İsterseniz 1908 meşrutiyetten başlayalım" diyerek soruyu yanıtlamaktan kaçındı.

Taşkın daha sonra, Alemdaroğlu'na kendisine gelen bazı mailleri sorarak, "Size gelen maillerin mahiyetini araştırmadınız mı" diye sordu. Alemdaroğlu ise, "Ben İstanbul Üniversitesi rektörüydüm. Her gelen maile hakim olamam. Her gelen maili araştıracak olursam, aileme de vakit ayıramam, cerrahlığıma da vakit ayıramam. Ama siz gençsiniz, size gelen her mailin mahiyetini araştırmaya vakit bulabilirsiniz" yanıtını verdi. Daha sonra araya giren Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Savcı Bey haklı, size gelen kötü içerikli maillerin neden size geldiğini araştırma ihtiyacı duymadınız?" deyince Alemdaroğlu, "70 yaşında internet-mail kullandığımıza pişman olduk" dedi.

Taşkın'ın ısrarlı soruları üzerine Alemdaroğlu, soruları yanıtlamayacağını belirterek, "Sorularla beni psikolojik savaşa çekeceğinizi mi sanıyorsunuz? Öyle sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Ben hekimim, teşhis koyar ve tedavi ederim. Bu asrın davası hukuk tarihinde de Türkiye tarihinde de yerini alacaktır" diye konuştu. Çapraz sorgu sırasında üye hakim Sedat Sami Haşiloğlu'nun, "X bayanla yaptığınız görüşmede Atatürkçü Düşünce Derneği'nin desteği ile rektörlerin meclise yürüyeceğinden söz ediyorsunuz" demesi üzerine Alemdaroğlu, "O X bayan Nur Serter'dir. Rektörlerin meclise yürümesinden ne olur. Bunun altında bir şey aramanın anlamı yok" cevabını verdi. Alemdaroğlu'nun çapraz sorgusunun ardından avukatı Metin Çetinbaş, çok kısa bir savunma yaparak, savunmasının devamını yarın yapacağını söyledi.

Mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, Erkut Ersoy, Selim Akkurt, Hayrettin Ertekin, Murat Çağlar, Oktay Yıldırım, Hayati Özcan ve Aydın Yüksek dışındaki tutuklu 24 sanık katıldı.

Tutuksuz sanıklar Güler Kömürcü Öztürk ve Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu da duruşmada hazır bulundu.

Duruşma, eski İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Alemdaroğlu'nun yazılı olarak hazırladığı 100 sayfayı aşkın savunmasını yapmasıyla başladı.