Mesleki yeterlilik sistemi uluslararası semineri

Milli Eğitim Bakanlığı, Gazi Üniversitesi, TİSK ile Avrupa Beceri Geliştirme Organizasyonu (EXPO) Genel Sekreterliği tarafından, Taksim'deki Elite World Otel'de "Mesleki Yeterlilik Sistemi Uluslararası Semineri" düzenlendi.

Toplumun ve iş gücünün eğitim düzeyinin, sosyo ekonomik gelişmenin itici gücü ve verimlilik artışının en önemli unsuru olduğunu vurgulayan Bakan Çubukçu, nitelikli insan gücü ihtiyacının karşılanması, dışa açılma ve uluslararası rekabet gücünün artması çabası içinde olan Türkiye ekonomisi için mesleki ve teknik eğitimin hayati önem taşıdığını kaydetti.

Bakan Çubukçu, iş gücünün nitelik ve verim düzeyinin yükseltilmesi, sürdürülebilir sosyal ve ekonomik kalkınmanın desteklenmesi ve hızlandırılmasında eğitimin çok önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

Toplumsal ve evrensel gelişimi yakalama, değişime uyum sağlama, gençlerin bilim ve teknoloji dünyasının aktif bir üyesi olarak çalışma hayatına ve gelecekteki kariyerlerine hazırlanma sürecinde mesleki ve teknik eğitim kurumlarına çok önemli sorumluluklar ve görevler düştüğünü dile getiren Bakan Çubukçu, şunları kaydetti: "Hükümetimiz ve bakanlığım eğitimi kalkınmanın en önemli unsuru olarak görmektedir. Bu çerçevede eğitim sistemimizde mesleki ve teknik eğitimimizin, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırılması ve Avrupa Birliği standartlarına ulaşma yolundaki çalışmalar büyük bir kararlılıkla sürdürülmektedir."

Bakan Çubukçu, mesleki ve teknik eğitimde hedefe ulaşabilmek için önceliklerinin sektör ve eğitim ilişkisinin güçlendirilmesi, eğitim-istihdam dengesinin sağlanması, eğitimde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması, hayat boyu öğrenme ilkesi doğrultusunda öğretim programlarının sürekli güncellenmesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Mesleki ve teknik eğitimin genel eğitim içindeki oranı 2002-2003 eğitim-öğretim yılının başında yüzde 28 iken bugün yüzde 43'e yaklaşmış bulunmaktayız. Mesleki ve teknik eğitimde hükümetimizin 2011 yılsonu hedefi asgari yüzde 50'dir. Hedefimiz orta öğretim çağındaki nüfusumuzun AB üye ülkelerinde olduğu gibi yüzde 65'inin mesleki ve teknik öğretim, yüzde 35'inin de temel orta öğretimde öğrenim görmesini sağlayarak nitelikli insan gücü, eğitim ve istihdam dengesini bir an önce kurmaktır."

Bakan Çubukçu, mesleki ve teknik eğitimin hızla değişen teknolojik bilgi, üretim yöntemleri ve iş hayatındaki gelişmelerle dinamik bir yapı sergilediğine dikkat çekti.

Bu dinamik yapının sürekli kendini yenileyen bir eğitim sisteminin dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmeyi ve tüm ilgili kurumlarla koordinasyon ve işbirliği içinde çalışmayı gerekli kıldığını ifade eden Bakan Çubukçu, ekonomiye vasıflı insan gücü yetiştirmek gibi önemli bir sorumluluğu olan Milli Eğitim Bakanlığının tüm kamu, kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör işbirliği içinde çalıştığını kaydetti.

Bakan Çubukçu, mesleki ve teknik eğitim veren okulların Avrupa Birliği gençlik programlarına katılarak hazırladıkları projelerle Avrupa ülkeleri ile ortak çalışmalar yaptıklarını, öğrencilerin böylece mesleki becerilerini, yeterliliklerini karşılaştırarak bilgi alış verişi ortamları oluşturduklarını sözlerine ekledi.

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan da Gazi Üniversitesinin mesleki ve teknik eğitimin Türkiye'deki temellerinin atıldığı eğitim kurumu olduğunu söyledi.

Üniversitede halen 65 bin öğrencinin eğitim gördüğünü ve bunların 25 bininin mesleki ve teknik alanda eğitimlerini sürdürdüklerini ifade eden Ayhan, 20. yüzyıldaki eğitim sistemi ile 21. yüzyıla uyum sağlayamayacaklarının farkında olduklarını, bu nedenle de üniversite olarak çeşitli etkinliklerde bulunduklarını dile getirdi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi ile bir mesleki eğitim projesi hazırladıklarını hatırlatan Ayhan, "Ankara'da 75 bin kişiye eğitim verdik. Mesleki ve teknik alandaki çalışmalarımız devam ediyor. 21. yüzyılda Türkiye'nin kendisine mesleki ve teknik eğitimi konusunda bir pozisyon belirlemesi lazım" dedi.

Türkiye'de her yıl 1 milyon 750 bin kişinin üniversite sınavına girdiğini hatırlatan, Ayhan, bu öğrencilerden sadece 300-350 bininin üniversiteye yerleştiğini, diğerlerinin ise üniversite kapısında beklediğini belirtti. Ayhan, "Eğer mesleki ve teknik eğitime ağırlık verirsek hem üniversite kapısındaki öğrenci sayısı azalır hem de sanayinin büyük ihtiyacı olan ara eleman sıkıntısı çözülür. Şu anda sanayide meslek elemanı olarak çalışanların yüzde 73'ü mesleki eğitim almamış. Eğer biz ilklerden olmak istiyorsak mesleki ve teknik eğitime büyük önem vermeliyiz" diye konuştu.