YÖK'ün ÖSS'de taban puanlarla ilgili yaptığı düzenlemeye muhalif üyeler tepki gösterdi: Diplomalar daha değersiz hale gelecek. Düşmekte olan kalite daha da düşecek. İyi öğrenci seçimi engellenecek
YÖK'ün ÖSS'de taban puanlarla ilgili yaptığı düzenlemeye muhalif üyeler tepki gösterdi. Üyelerden, ODTÜ?İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Şenses, “Diplomalar daha değersiz hale gelecek” derken, Bülent Serim, “Taban puanın düşürülmesi, nitelikli öğrenci seçiminin engellenmesine, esasen giderek düşmekte olan kalitenin daha da düşmesine, yükseköğretim kurumlarının hızla ‘okullaşması'na neden olmaktadır” dedi.
YÖK Genel Kurulu, sonuçları bugün açıklanacak ÖSS ile ilgili bir son dakika değişikliği yaparak taban puanların hesaplanma sistemini değiştirdi. Yeni düzenlemeye göre; ÖSS'ye katıldığı puan türü kapsamındaki soruların yüzde 25'i yerine yüzde 20'sini doğru yanıtlayan adaylar lisans programı tercih etmenin ön şartı olan 165 taban puanını elde edebilecek.
Değersiz diplomalar
Perşembe toplanan YÖK Genel Kurulu'nda söz konusu karar alınırken tartışmalar yaşandı. YÖK'ün muhalif üyeleri Serim ve Şenses, karara tepki gösterdi. Ancak karar oy çokluğuyla kuruldan geçti. Şenses, Milliyet'e yaptığı açıklamada, “Üniversiteler kalitesizleşecek. Diplomalar daha değersiz hale gelecek. Geçmişte pek çok üniversite altyapısı olmadan açıldı. Şimdi ise kontenjanlar dolmaz gerekçesi ile sınav kolaylaştırıldı” diye konuştu.
Serim ise, “karşı oy” yazısında, YÖK'ün asli görevinin yükseköğretimin kalitesini düşürmemek, tam tersine kaliteyi artırıcı önlemleri almak olduğunu belirterek şöyle dedi:
“Taban puanın düşürülmesi, nitelikli öğrenci seçiminin engellenmesine, esasen giderek düşmekte olan kalitenin daha da düşmesine, yükseköğretim kurumlarının hızla ‘okullaşmasına' neden olmaktadır. Yükseköğretimin kalitesi ve nitelikli insan gücü yetiştirilmesi gerekliliği düşünülmeden, tüm hak kazanan öğrencilerin yükseköğretim görmesini sağlama yaklaşımının, hem bireysel düzeyde, hem de yükseköğretim yönünden yarar değil, zarar getireceği ortadadır. Kontenjanları nitelikli öğrencilerle doldurmanın yolu bulunmalıdır. Öğrencilere tanınan bu hak, izleyen yıl ya da yıllarda yeniden sınava giren öğrenci sayısını artırmaktadır.”
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise, “Düzenleme, psikolojik bir rahatlama meydana getirebilir. Baraj puanını aşan öğrenci sayısı yükseleceği için açıköğretim fakültesine giden öğrenci sayısı da artabilir. Bu açıdan faydalı olabilir. Düzenleme olmasaydı baraj puanını aşamayan öğrenci sayısı hayli fazla olacaktı. Olumsuz gelişme değil” dedi.