Bakan Çubukçu ve öğretmenler, Anıtkabir'i ziyaret etti

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve öğretmenler, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti.

Bakan Çubukçu, Ankara Valisi Kemal Önal, bakanlık bürokratları ile 81 ilden gelen öğretmenlerin bulunduğu heyet, Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine geldi. Çubukçu'nun mozoleye çelenk koymasının ardından saygı duruşunda bulunuldu.

Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'nde Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Bakan Çubukçu, deftere şunları yazdı:

''Kurmuş olduğun Cumhuriyet'in kadınlar için açtığı yolda ilerleyerek ülkemizin ilk kadın Milli Eğitim Bakanı olmanın sorumluluğu ve onuru ile gelecek nesilleri emanet ettiğiniz öğretmenlerimizle birlikte manevi huzurunuzdayız. Türkiye'nin gelecekle ilgili hedeflerine ulaşmasında sağlayacağımız ilerlemelerin büyük rolü olduğu bilinciyle, Cumhuriyetimizin kuruluş idealleri doğrultusunda büyük bir azim ve kararlılıkla çalışmaktayız.

Bizler üzerimize düşen görevin güçlüğü ve öneminin bilincinde olarak, çalışmalarımızı ilkeleriniz ve yol göstericiliğiniz ışığında yorulmadan sürdüreceğiz. Yaşamınız boyunca büyük bir onurla taşıdığınız 'başöğretmenlik' ünvanının verildiği bu anlamlı günde öğretmenler olarak başöğretmenimizin huzurunda minnet, şükran ve saygı ile eğiliyoruz.''

Anıtkabir ziyaretinin ardından Milli Eğitim Bakanlığı önünde de tören düzenlendi. Törende, Bakan Çubukçu başkanlığındaki bakanlık bürokratları ve öğretmenler, Öğretmenler Anıtı'na çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu.

Bu arada Anıtkabir'deki törenin ardından Şule Demirtaş adlı kadın gelini ile birlikte Vali Önal ile görüşerek, ''Gelininin Şanlıurfa'da oğlunun ise Hatay'da sözleşmeli öğretmen olduğunu, bu nedenle üç çocuklu ailenin ayrı yaşamak zorunda kaldığını'' ileri sürdü.

Vali Önal'dan kendilerine yardım etmesini isteyen Demirtaş, ''Bunlar aile. 3 çocukları ile ayrı kaldılar. Sözleşmeli öğretmenlerin de il emrine yapılan atamalardan yararlandırılmalarının istiyoruz. Bunlar ne yapsın?'' demesi üzerine Önal, şunları söyledi:

''Teyzemin torunu kız, Şırnak'ın Teke köyünde öğretmenlik yapıyor. Hakkınızı doğru dürüst anlatın. Yapmasın o zaman. Ben burada öğretmen bulamıyorum. Bu kadar sorunlu öğretmen, öğrencisine de yararlı olamaz. Ben sizinle öğretmen olduğunuz için bu kadar uzun konuşuyorum. Aklınızı başınıza getirmek için konuşuyorum. Diyelim ki gelininizi aldık, orası ne olacak? Oraya da bir atama oldu sizin gibi sonra geldi dedi ki 'Ben İzmirliyim, İzmir'e gideceğim' o zaman ne olacak?''