Hukukçulardan HSYK'ya tepki
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) özel yetkili savcılarla ilgili kararı çeşitli tepkilerle karşılandı.
Rize Baro Başkanı Akteş Hatinoğlu, tüm vatandaşları, yargının tarafsızlığına, bağımsızlığına, saygınlığına ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmaya çağırdı.
Hatinoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, şimdiye kadar hep sabırla herkesin yargıya güvenmesi gerektiğini dile getirdiklerini belirterek, ancak gelinen noktada Türk yargısının ?siyaset çamuruna? saplandığını ileri sürdü.
Kime, neye inanacaklarına, güveneceklerine şaşırdıklarını ifade eden Hatinoğlu, bu anlamsız kavgada herkesin zarar gördüğünü vurguladı ve şöyle devam etti:
?Yargı demokrasinin temelidir. Tarafsız olmayan, bağımsız olmayan yargının yarattığı tahribat, toplumun tüm kesimlerini etkilemektedir. Artık kimsenin 'yargıya güvenin, inanın' demeye cesareti ve cüreti yoktur. Yargıyı bu duruma düşüren ve sorumluluğu olan herkesi kınıyoruz. Tüm vatandaşlarımızı yargının tarafsızlığına, bağımsızlığına, saygınlığına ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmaya çağırıyoruz.?
KONYA
Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanvekili Tahir Şahin, yaptığı açıklamada, HSYK'nın özel yetkili savcılarla ilgili verdiği kararın herkesi çok şaşırttığını belirtti.
Bir hukukçu olmadığını, ancak bir vatandaş olarak baktığında bu kararın yanlış olduğunu düşündüğünü dile getiren Şahin, şunları kaydetti:
?Karar çok ani oldu. Böyle bir karar verilmesi gerekiyorsa dahi kararla ilgili bir sürecin geçmesini beklerdik. Yani bir inceleme, soruşturma... Bunların hiçbirisi olmadı. Verilen karar ülke ekonomisi için de olumsuz sonuçlar doğurabilir. Ülkelerin kalkınması ve ilerleyebilmesi için ülke içindeki istikrar ve güven ortamının sağlanması gerekir. Yargı ve Hükümet gibi kurumlar arasında çatışma olursa bu istikrar sağlanamaz. Biz HSYK'nın kararını doğru bulmuyoruz. Alınan karar, güven ve istikrar ortamını zedeleyerek, ekonomi üzerinde olumsuz bir etki yaratacaktır.?
DENİZLİ
Denizli Emel Hukuk Derneği (EHUDER) Başkanı avukat Hüdayi Kayhan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), ?Erzurum özel yetkili savcılarını yetkisizleştirmekle, Anayasa'nın 138. maddesini açıkça ve ağır bir şekilde ihlal ederek, kamu vicdanını derinden yaraladığını? savundu.
Kayhan, dernek yönetim kurulu adına yaptığı yazılı açıklamada, bu olayın hukuk tarihine ?kara bir leke? olarak geçtiğini savundu.
Kayhan, Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda, hakim ve savcıların ne şekilde soruşturulacağı, kovuşturulacağı ve yargılanacağının açıkça yazılı olduğunu ve buna göre hakim ve savcıların kişisel suç işlemeleri halinde soruşturma makamının, çok açık ve net bir şekilde, en yakın Cumhuriyet Başsavcısı ve en yakın ağır ceza mahkemesi olarak belirlendiğini dile getirdi.
Dolayısıyla başsavcı hakkında özel yetkili savcıların yapmış olduğu uygulamanın hukuka uygun olduğu görüşünü ifade eden Kayhan, HSYK'nın aldığı kararı, ?Başsavcıyı tutuklayan ağır ceza mahkemesidir, savcılar değildir. Kaldı ki, Erzincan Başsavcısının tutuklanması üzerine avukatlarının yapmış olduğu tutuklamaya itiraz da reddedilmiştir. Demek ki burada çok ciddi suçlama ve deliller mevcuttur? diye de eleştirdi.
BATMAN
Batman Baro Başkanı Yusuf Tanrıseven yaptığı açıklamada, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal ve diğer savcıların yetkilerini ellerinden almasını eleştirerek, Türkiye'de son dönemde özellikle hukukun bir silah olarak kullanılmaya başlandığını belirtti.
Hukuku artık bir araç veya silah olarak kullanmaktan ziyade yalın hukukunun uygulanması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Tanrıseven, şöyle dedi:
?Kişilere özgü kararlar veya ani olaylar için alınan kararlar yerine genel kararların alınması gerekiyor. Son dönemde yargıda maalesef aykırı kararlar görüyoruz. Bunu Danıştay katsayı kararında gördük. Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya olayında da gördük. DTP'li milletvekillerinin dokunulmazlıkları ve yargılanmalarında da yaşadık. Erzincan Başsavcısı'nın tutuklanmasını bunlara ekleyebiliriz. Ama son yaşananlar hukukun tamamen bir araç olarak kullanıldığını göstermektedir.?
İZMİR
İzmir Barosu Başkanı Özdemir Sökmen, yargıda son dönemde yaşanan olayların siyasi iktidarın yargıyla hesaplaşma içinde olduğunu gösterdiğini savundu.
Özdemir Sökmen ile İzmir Barosuna kayıtlı bir grup avukat İzmir Adliyesi A kapısı önünde basın açıklaması yaptı.
Sökmen, konuşmasında Hakimler ve Savcılar Kanunun 88. maddesinde, ?Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü halleri dışında suç işlediği ileri sürülen hakim ve savcılar yakalanamaz? şeklinde hükmün yer aldığını kaydederek, şunları söyledi:
?1. sınıf yargıçların, ancak Yargıtayda yargılanabilecekleri amir hükmüne rağmen Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı sayın İlhan Cihaner'in Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarınca yetki aşımı yoluyla gözaltına alınması, görev yaptığı makamın, konutunun aranması, özel eşyasına el konulması ve sorgulanması açıkça yasaya ve hukuka aykırı olduğundan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarının yetkilerini kaldırması, hukuk ve yasanın gereğidir.?