Adli Tıp, 12 ilde çocuk koruma merkezi kuruyor
Türkiye'de özellikle çocuklara yönelik suçlarla ilgili raporların yoğunluk nedeni ile geç çıktığı Adli Tıp'taki yığılmalara UNICEF'in 'Önce Çocuk Projesi' dur diyecek.12 ilde merkezler kurulacak. İstismara uğrayan çocuklar polis ve savcılığa gelmeden bütün işlemleri tamamlanacak. Böylece raporlar kısa sürede çıkıp adalet yerini bulacak
AKŞAM'ın haberleriyle sürekli gündemde tuttuğu Adli Tıp'taki randevu krizine çözüm geliyor. Adaleti isyan ettiren, çocukların psikolojisini bozan ve aylar sonrasına verilen randevularla tartışmaların odağı haline gelen Adli Tıp Kurumu'nda biriken dosyalar 'Önce Çocuklar Projesi' ile eriyecek. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Türkiye Barolar Birliği ve Marmara Üniversitesi'nin birlikte yürüttüğü 'Önce Çocuklar Projesi'nin bir alt çalışması olan 'çocuk koruma merkezleri' ilk etapta Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki 12 ilde kurulacak.
İŞLEMLER TEK ÇATI ALTINDA
Bu proje sayesinde cinsel istismara uğrayan çocukların bütün işlemleri tek çatı altında yapılacak. Artık çocuklar karakol, hastane, adliye ve adli tıp arasında mekik dokumayacak.
Proje kapsamında ilk başta 9 ilde merkezler kurulacak. Daha sonra bu sayı 12'ye tamamlanacak. Projenin üniversite ayağını yürüten Marmara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif İnanıcı, çocuk koruma merkezleriyle ilgili AKŞAM'a konuştu:
BİR TRAVMA DAHA
' Cinsel saldırıya uğrayan birisi karakola ya da cumhuriyet savcılığına gider şikayette bulunur. Çocuk ilk olarak karakolda dinlenir. Sonra savcılığa gönderilir. Burada da olayı tekrarlar. İlk muayene adliye içindeki adli tıp uzmanı tarafından yapılır. Bu kişiler rapor hazırlayamadığı için çocuklar bu defa da hastanelere sevk edilir. Oradaki ruh sağlığı uzmanları muayene eder, toplanan belgeler derlenir ve savcılığa gönderilir. Savcı da kesin rapor için adliye içindeki adli tıp uzmanına gönderir. Adliyenin içindeki bir adli tıp uzmanı bir cinsel saldırı muayenesini adliyenin içindeki bir oda da nasıl yapabiliyor. Bir kere bunun sağlık merkezlerine yapılması gerekir, sağlık merkezlerinde yapılacak bir olayı adliyenin içinde yapıyorsun. Çocuk o travmayı tekrar tekrar yaşıyor.
UZMANLAR ÇALIŞACAK
Bu merkezlerde bir adli tıp uzmanı, bir çocuk psikiyatrisi, pediatrik cerrahlar, psikolog ve sosyal hizmet uzmanı, jinekolog olacak. Diğer birimlerden konsültasyonla istenen tıbbi deliller burada toplanacak. Böylece çocuk, bu merkezde olayı bir defa da anlatacak. Daha sonra savcılık ve çocuk polisi bu merkeze gelerek işlemleri dosya üzerinden yürütecek.
VAN'DAN GELMEK YOK
Kuruma 81 ilden istismara uğrayan çocuk gidiyor. Bunun da önüne geçilmiş olacak. Örneğin Van'da istismara uğrayan çocuk 24 saatlik bir yolculuğun ardından İstanbul'a gelmeyecek. Van'da veya en yakın ildeki çocuk merkezine giderek işlemlerini yaptırabilecek. Çocuk ordan oraya gönderilerek yıpratılmayacak.'
EN YAKIN RANDEVU NİSAN 2012
Cİnsel istismar, taciz ve benzeri alanlarda çalışan Adli Tıp 6'ncı İhtisas Kurulu'nda 2010 yılına verilen randevuları en yakın tarihe vermek için Başkan Prof. Dr. Hamdi Tutkun, ilginç bir yöntem geliştirdi. Prof. Tutkun göreve başlamadan önce kurul günleri 18 yaşından küçük 13 çocuk, 18 yaşından büyük 7 genç olmak üzere 20 vakaya bakılıyordu. Tutkun'un göreve başlamasından sonra 18 yaşından büyük hastaların sayısını 20'ye çıkardı. Böylece yeni başkanla birlikte kurul günleri toplam 33 dosya karara bağlanıyor.
HINCAL ULUÇ DA DİKKAT ÇEKMİŞTİ
Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç da AKŞAM'ın gündeme getirdiği Adli Tıp'taki randevu skandalını köşesine taşıyarak şu ifadeleri kullanmıştı 'Akşam'da Ercan Öztürk'ün haberi insanın kanını donduracak düzeyde. Birinci sayfanın tepesinde olmalı ve günlerce sürmeliydi. Bütün gazeteler saldırmalıydı konuya. Köşe yazarları Allahın günü sulandırılmış davaların peşinde vatan kurtarmayı bir kenara bırakıp, bu korkunç gelişmeyi ele almalıydı. '
Ercan ÖZTÜRK / İSTANBUL