Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nilgün
Sazak, sağlıklı bir ses için vücudun ve ses tellerinin bol sıvıya ihtiyacı olduğunu
belirterek, günde en az 8-10 bardak su içilmesini önerdi.
Nilgün Sazak, öğretmenlerin, profesyonel ses sanatçıları kadar seslerini kullandığını
ve ses sağlığının büyük önem taşıdığını belirtti.
Eğitim fakültelerinde, sınıf öğretmenlerine yönelik ses eğitiminin yeterli olmadığını,
öğretmenlerin bu yüzden zaman zaman sıkıntıyla karşılaştığını ifade eden Sazak,
bu eksikliğin giderilmesi amacıyla eğitim çalışmaları yaptıklarını söyledi.
Öğretmenlerin, basit önlemlerle seslerini iyi kullanıp, ses sağlıklarını koruyabileceğini
dile getiren Sazak, şunları kaydetti:
''Boğaz, kazıma şeklinde temizlenmemelidir. Genelde gıcıklanmayı önlemek ya
da mevcut salgıları temizlemek için boğazımızı temizleme ve öksürme ihtiyacı
hissederiz. Ancak bu hareket ses tellerinin çok şiddetli şekilde birbirine çarpmalarına
ve tahrişine neden olur. Boğaz temizleme ihtiyacı hissedildiğinde tercih edilecek
en iyi yöntem hızla burnunuzu çekip yutkunmaktır.
Sağlıklı bir ses için vücudun ve ses tellerinin bol sıvıya ihtiyacı vardır.
Günde en az 8-10 bardak su içilmelidir. Solunum yolları için en ideal nem oranı
yüzde 35-50 arasındadır. Ses sorunu olanlar bulundukları mekanlarda havayı nemlendirmeleri
gerekir. Bunun için buhar cihazları veya kaynatılmış sudan yararlanılabilir.
Aşırı kuruluk ses tellerinde tahrişe ve şişmeye neden olur.''
DİĞER ÖNERİLER
Yeterli solunum desteği sağlamadan konuşmanın boyundaki ses tellerini kontrol
eden kaslara ek yük getirdiğini de vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Sazak, şöyle devam
etti:
''Konuşma sırasında bir nefeste gerektiğinden fazla kelime söylemeye çalışmak
da zararlıdır. Konuşma sırasında cümleler bölünmemeli, önemli sözcüklerden önce
duraklanmalı, yazılı metinlerde de virgüllerde yeni bir nefes almaya özen gösterilmelidir.
Birçok kişi en alt perdeden konuşarak, sesini kalınlaştırır ve sesine otoriter
bir hava vermeye çalışır. Bazı insanlar da normalden daha yüksek perdeden konuşurlar.
Oysa insanların belli bir ses perde aralığı vardır ve normalde konuşmalarının
yüzde 70'ini bu ses aralığında yaparlar. Belli eğitim almadan bu aralığın sınırları
dışına çıkmak, sesi olumsuz etkiler. Bu nedenle normalde kullanılan ses perde
aralığının dışına çıkılmamalı ne kalın, ne de çok ince sesle konuşulmalıdır.
Bunlara ek olarak, sigara içilmemeli, kafeinli ve asitli içeceklerden uzak durulmalı,
hapşırma isteği engellenmemeli, uzun süre fısıltılı konuşulmamalıdır.''
milliyet