Milliyet/Taha Akyol
DİCLE Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sayın Prof. Zülküf Gülsün, yazı sınırlarını
aşan uzun bir cevap gönderdi. Özünü aynen koruyarak, geniş bir özetini sunuyorum:
***
"1- Değiştirildiği ifade edilen Akademik Yükselme ve Atanma Kriterleri
o dönemde henüz YÖK Başkanlığı'na sunulmayan ve üniversitede tartışmaya açılan
metin idi. İnternet ortamında yayımlanan bu kriterler hakkında görüş almak üzere
bütün birimlere resmi yazılar yazıldı ve gelen görüşlerin değerlendirilmesi
sonucunda ortaya çıkan mevcut metin Üniversite Senatosu'nda karara bağlanarak
YÖK Başkanlığı'na gönderildi. Dolayısıyla kesinleşen bir tek metin vardır. Bir
ay arayla değiştirmek diye bir konu ortada yok.
"Öğretim üyelerinin beklentilerini bilmek gerekiyordu" diyorsunuz.
Tartışma yapmadan, görüş almadan beklentiler nasıl bilinir?..
2- Damadının "akademik yükselmesinde" kayınpederin jüri üyesi olarak
görev almasının etik olup olmadığı konusuna cevap vermediğimizi belirtiyorsunuz...
Yardımcı doçentliğe başvuran her daldaki bütün adayların yabancı dil sınavları
ortak bir jüri tarafından yapılır... Başarısı Merkezi Yabancı Dil Sınavı Başarı
belgesi ile kanıtlanmıştır... Kaldı ki akademik yükselmede esas aşama, kendi
bilim dalındaki profesör ve doçentlerden oluşan üç kişilik Bilim Jürisi'nin
yaptığı değerlendirmedir. Bu jüride kayınpeder yer almış olsaydı, bunun etik
olup olmadığı tartışılabilirdi. Böyle bir durum yok. Bu bilgi size yanlış verilmiştir...
Diğer taraftan, ilan edilen kadroya başka bir başvuru olmadığından başkasının
hakkının yenmesi gibi bir durum da söz konusu değildir.
3- Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'ndaki atamaya
gelince; bu konuda Tıp Fakültesi Dekanlığı'ndan alınan bilgiye göre;
a) Puanları yüksek olan iki aday, 'doçent' oldukları halde yardımcı doçentlik
kadrosuna başvurmuşlardır. Akademik gelenekler ve hakkaniyet açısından doçent
olmuş kişilerin bir alt kademe olan 'yardımcı doçentlik' kadrosuna değil, 'doçentlik
kadrosu'na başvurmaları beklenir... Üç kişilik jüri, bu ve benzeri durumları
göz önüne almış olmalı ki, belirtilen iki adayın atanmaları konusunda çoğunlukla
olumsuz görüş bildirmişlerdir.
b) 180 puana sahip olduğu iddia edilen adayın durumu ise şöyledir:
Hesaplanan bu puan, adayın kendi beyanına göredir. Adaylar her puana ait belgeyi
başvuru dosyasına koymak zorundadırlar. Doldurulan puan cetvelinde 64 puanı,
çalışmalarına yapılan atıflardan aldığını belirtmiş, ancak buna ait belgeler
dosyasında bulunamamıştır. Bu nedenle değerlendirme komisyonu, dosyadaki belgelere
göre adayın puanını 112,73 olarak değerlendirmiştir.
Yukarıdaki değerlendirmeler sonucunda yetkili organ olan Tıp Fakültesi Yönetim
Kurulu, 150 puana sahip olan ve jüri raporları da olumlu olan adayın atanmasına
karar vermiştir."
***
SAYIN Rektör Yardımcısı'nın açıklaması böyle... Konuya ilgi duyan okuyucularım
benim eleştirimi de, bu cevapları da okudular.
Ben yolsuzluk iddialarını henüz yazmadım üstelik.
Dicle Üniversitesi'yle ilgili YÖK denet