Molotofla sadece parmakları değil, gelecekleri de kararıyor (Özel)

Molotof kokteyli ve bomba atmaya çalışan çocuklar, bombanın patlaması sonucu bir takım organlarını kaybediyor. Ajansımızın derlediği bilgiye göre sadece Adana'da son 3 yılda patlayıcı madde ve molotof atmaya çalışan 2 eylemci öldü, 8 çocuk ve genç yaralandı. Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, özellikle Pozantı Cezaevi meselesinde tepki veren çevrelerin terör örgütünün çocukları istismar etmesi karşısında aynı titizliği göstermelerini istedi.

Adana'da en son 24 Mayıs 2012 günü bölücü örgüt yandaşlarının Dağlıoğlu Mahallesi'nde düzenlediği korsan gösteride 14 yaşındaki G.D. polislere atmak istediği molotof kokteyli il yaralandı. Vücudunda yanıklar oluşan G.D. tedavisinin ardından çıkartıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. G.D.'nin savcılığa verdiği ifade, terör örgütünün çocukları para karşılığı kullandığını ortaya çıkardı. G.D., mahallede herkesin başkan dediği 'Hayro' lakaplı birinin, çocuklara 5 lira verip, polislere molotof kokteyli attırdığını itiraf etti.

11 Mart 2012 günü yine Dağlıoğlu Mahallesi'nde düzenlenen izinsiz gösteri sırasında polise atmak istediği el yapımı bomba 16 yaşındaki R.A.'nın elinde patladı. Patlamada R. A.'nın sağ elinin üç parmağı koptu. R.A.'nın kopan parmakları polis ekiplerince içinde buz bulunan bardağa konularak hastaneye yetiştirilmeye çalışıldı. Sağ elinde dikilmeyecek derecede parçalamalar oluşan R.A., patlayıcıyı kendisinin hazırlamadığını dile getirdi. V.T.'nin bombayı kendisine verdiğini iddia eden R.A., ?Bombayı tam atacaktım elimde patladı. Bütün arkadaşlarım beni bırakıp gitti. Bunu yaptığıma çok pişman oldum." dedi.

İŞTE ADANA'DAKİ MOLOTOFUN BİLANÇOSU

G.D. ve R.A.'nın ifadeleri, terör örgütünün eylemlerde özellikle çocuk ve gençleri kullandığını gözler önüne seriyor. Örgütün tahrik ve teşvikiyle sokaklarda gösterilere katılan çocuk ve gençler, polise taş, molotof kokteyl ya da el yapımı bomba atıyor. Bu eylemlerde çocuklar canların veya el ve kollarından oluyor.

Adana'da 2006'da Barbaros Mahallesi'nde terör örgütü PKK/ KCK'nın elebaşının yakalanmasını protesto etmek amacıyla üzerine benzin döken 27 yaşındaki Veysi K. kurtarılamadı. 2011'de Ova Mahallesi'nde el yapımı parça tesirli bomba düzeneği hazırladığı sırasında bombanın patlaması sonucu 22 yaşındaki Bilal U. ve 18 yaşındaki Fırat A. feci şekilde öldü. 2010'daki korsan gösterilerde polise atmak istediği el yapımı bombanın elinde patladığı S.G. (14) yaralandı. Aynı yıl Şakirpaşa Mahallesi'ndeki sokak gösterilerinde 15 yaşındaki A.B., 17 yaşındaki F.Ö. güvenlik güçlerine atmaya hazırladıkları bombanın ellerinde patlaması neticesi ağır şekilde el, kol ve yüzlerinden yaralandı. 2011 ve 2012'de yine Ova, Şakirpaşa, Dağlıoğlu, Gülbahçesi mahallelerinde V.B. (17), M.A.A (17), Mazlum S. (20) ve son olarak 11 Mart günü 16 yaşındaki R.A. ellerindeki bombanın patlamasıyla yaralandı. Tedavisi süren R.A.'nın sağ elinin 3 parmağı koptu. Bu olaylarda A.Ç. (19), S.K. (16), 6 yaşındaki B.A. ve 11 yaşındaki K.Y.'nin de aralarında bulunduğu 9 kişi yaralandı. Saldırılarda 1 polis memuru şehit düştü, 94 polis değişik yerlerinden taş ve molotof kokteyl ve parça tesirli bomba ile yaralandı.

VALİ COŞ: ÇOCUKLARIN GELECEĞİNİ KARARTIYORLAR

Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, terör örgütünün tahrik ve teşvikiyle gerçekleşen bu eylemlerde ortaya çıkan acı bilançoya dikkat çekti. Korsan gösterilerde özellikle kadın ve çocukların öne sürüldüğünü hatırlatan Coş, son dönemlerde terör örgütünün özellikle çocukları istismar ederek geleceklerini kararttığının altını çizdi. Örgütün çocuklar üzerinde emellerine ulaşmaya çalıştığını vurgulayan Coş, "Yavrularımız birer piyon veya suç makinesi olarak kullanılmak isteniyor. Eylemlerde hayatını kaybeden, bomba atarken çeşitli organlarını yitirenlerin yanında bu saldırılarda hasar gören masum insanlar ile şehit düşen ve yaralanan polislerimizle büyük bir bilanço çıkıyor." diye konuştu.

Coş, özellikle Pozantı Cezaevi meselesinde tepki veren çevrelerin terör örgütünün çocukları ve kadınları istismar etmesi karşısında aynı titizliği göstermelerini istedi. Coş, şöyle devam etti: "Çocuklarımız bazen hayatlarını, bazen bir takım organlarını kaybederek, hayatları kararıyor. Bütün bunları 'taş atan çocuklar' diye masum görmemiz, mümkün değil. Kalem, kitap tutması gereken ellere molotof kokteyl ve bombaları veren zihniyetin, toplumun bütün kesimleri tarafından değil, bütün insanlık tarafından telin edilmesi gerekiyor."

Hiç kimsenin tanımadığı insanları öldürmeye sevk edilemeyeceğini dile getiren Vali Coş, henüz medeni haklarını kullanamayacak durumda olan çocukların eline bomba tutuşturup çeşitli hedeflere sevk edilmesinin insanlık olmadığını vurguladı. Coş, "Böyle hareket edenler, demek ki bütün insani değerlerini kaybetmiş, merhamet ve vicdani değerlerden artık nasibi kalmamış demektir." açıklamasını yaptı.

EMNİYET MÜDÜRÜ SORUNA PARMAK BASTI

Adana Emniyet Müdürü Mehmet Avcı, molotof kokteylinin 'bomba' kapsamında sayılması gerektiğini söyleyerek meseleyi gündeme taşımıştı. Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi, tartışmalara sebep olan bu tekliften sonra molotof kokteylini silah sayarak 2 sanık hakkında 'terör örgütüne silah sağlama' suçundan 12'şer yıl hapis cezası vermişti. Daha sonra başka mahkemeler de benzeri kararlar verdi.