İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

3. yargı paketi komisyonda: 11 madde daha kabul edildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Mayıs 2012 19:56, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

TBMM Adalet Komisyonu'nda, Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın 11 maddesi daha kabul edildi.

Komisyonda kabul edilen maddeye göre, terör soruşturmasında görev alan kamu görevlilerinin soruşturma veya çağrı kağıtları, yakınlarının zarar görmemesi amacıyla ev adresi yerine iş adresine tebliğ edilecek.

Avukatın dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürecek ise bu yetki kısıtlanabilecek. Ancak, şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları için en çok 3 süreyle kısıtlama kararı verilebilecek.

Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlarla ilgili ceza davalarının, bir muhakeme şartı olarak günlük süreli yayınlar yönünden 4 ay, diğer basılmış eserler yönünden 6 ay içinde açılması zorunlu olacak. Hükümetin sunduğu tasarıda bu süre, süreli yayınlar için 6 ay, basılmış eserler için ise 1 yıl olarak öngörülüyordu.

Toplama ve yasaklama kararı verilen yayınlar ve kitaplar hakkındaki yasaklama kararının kaldırılmasına ilişkin kapsam süresi genişletildi. Buna göre, 31 Aralık 2011 tarihine kadar mahkemelerce basılı yayınlarla ilgili olarak verilen toplatma, yasaklama, dağıtım ve satışın engellenmesi kararları, kanunun yayımı tarihinden itibaren 6 ay içinde, mahkemeden bu yasaklılığın devamı niteliğinde bir karar alınmamışsa kendiliğinden hükümsüz hale gelecek. Bu tür kararlarla ilgili bilgi ve deliller, 2 ay içinde başsavcılığa iletilecek. Hükümetin sunduğu tasarıda bu tarih, 1 Haziran 2005 olarak öngörülüyordu.

-Haberleşmenin gizliliği-

Tasarıyla, haberleşmenin gizliliğini ihlal edenlere verilen hapis cezaları, caydırıcılığı sağlamak amacıyla artırılıyor.

Kişiler arasında haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kişiye uygulanacak hapis cezasının alt sınırı 6 aydan bir yıla, üst sınırı da 2 yıldan 3 yıla çıkarılacak. Bu gizlilik ihlali, haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse verilecek ceza, 1-3 yıl yerine, bir kat artırılarak uygulanacak.

Haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimseye, 1-3 yerine 2-5 yıl hapis cezası verilecek.

Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa eden kişi, 6 ay-2 yıl hapis cezası yerine 1-3 yıl hapis cezasına çarptırılacak.

Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişiye örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilecek.

Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi örgüt üyesi olarak cezalandırılacak, ancak örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza 3'te 1'ine kadar indirilebilecek.

Görülmekte olan bir davada veya devam eden soruşturmada, hukuka aykırı karar vermesi veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması için yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs eden kişi, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

-Tutuklama kararında kuvvetli suç şüphesi olacak-

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları da dikkate alınarak, CMK'nın''tutuklama kararı'' başlıklı maddesinde değişiklik yapılıyor.

Buna göre, tutuklamaya ilişkin kararlarda kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenlerinin varlığıyla tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunun somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça yazılması gerekecek. Hakim veya mahkeme; tutuklamaya, tutuklamanın devamına ve tahliye isteminin reddine ilişkin karar verirken, kuvvetli suç şüphesinin varlığını, tutuklama nedenlerinin varlığını ve somut olayda tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu somut olgularla gerekçelendirecek.

Tasarıyla, adli kontrol tedbirinin uygulanabilmesi bakımından öngörülen 3 yıllık üst sınır, 5 yıla çıkarılıyor. Böylece, 5 yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınması kararı verilecek.

Adli kontrol mekanizmasının tutukluluktan beklenen amaçları karşılayabileceği durumlarda, tutuklama yerine kişiler hakkında bu mekanizmanın uygulanmasının daha doğru bir çözüm olacağı kaydedilen tasarıyla, tutuklamadan kaynaklanan sorunların en aza indirilmesi amaçlanıyor.

-Basın yoluyla işlenen suçlara erteleme-

Basın yayın yoluyla işlenen suçlara ilişkin dava ve cezaların infazının ertelenmesinin toplumsal barışın sağlanması ve sürdürülmesi bakımından büyük önem taşıdığı ifade edilen tasarıda yer alan geçici düzenlemeye göre, 31 Aralık 2011 tarihine kadar basın yayın yoluyla ya da düşünce açıklama yöntemleriyle işlenen, adli para cezası ya da üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı kamu davası açılması ile kovuşturmanın veya kesinleşmiş olan mahkumiyet hükümlerinin infazı ertelenecek.

Kamu davasının açılmasının veya kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen kişinin erteleme kararının verildiği tarihten itibaren 3 yıl içinde yeni bir suç işlememesi halinde, kovuşturmaya yer olmadığı veya düşme kararı verilecek. Cezasının infazı ertelenen kişi, 3 yıl içinde yeni bir suç işlemezse mahkumiyet bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacak.

-''Geçmişe sünger çekerek, temiz bir sayfa açmak için''-

Adalet Bakanı Ergin, tasarının, yasaklanan yayınlar ve kitapların yasaklılık kararlarının kaldırılmasına ilişkin maddesi üzerinde konuştu.

Türkiye'nin sosyal çalkantılarla dolu tarihinin olduğunu, 10 yılda bir darbe ve muhtıralarla karşı karşıya kaldığını belirten Ergin, ''Parlamentosu kapatılmış, olağanüstü yönetimler iş başına gelmiş ve bu dönemlerde olağanüstü haller uygulanmış. Bu süre içerisinde kitap, basılı evrak ve süreli yayınlara yasak, toplatma kararı çıkartılmış'' dedi.

Ergin, bununla ilgili çalışma yaptıklarını ancak bu yayınların ve kitapların kaydının tutulduğu bir merci bulamadıklarını ifade ederek, ''Hangi kitap ne zaman yasaklanmış- Karar ne zaman verilmiş- Bunları sağlıklı bir şekilde tespit etme imkanı olmadığı için bu düzenlemeyi getirdik. Geçmişe sünger çekerek, temiz bir sayfa açmak için bu düzenlemeyi getirdik'' dedi.

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, tutuklu milletvekillerinin durumunu gündeme getirdi.

''Bu sorun aynı zamanda sizin de sorununuz, çünkü iktidarda siz varsınız, biz olsaydık bizim sorunumuz olurdu'' diyen Öztürk, sorunu muhalefetin sorunu düzeyine indirgeyerek bu olaya yaklaşmanın doğru olmadığını kaydetti.

''Muhalefet bu kişileri milletvekili yaparak hata yapmıştır'' denildiğini ifade Öztürk, şöyle konuştu:

''2002'de Sayın Başbakan AK Parti'yi kurduğunda, milletvekili adayı olmasını engelleyen mahkumiyet kararı vardı. O karar nedeniyle, yüzde 34 oy almış partinin genel başkanı milletvekili olamadı. O dönem CHP, ''canım bu AKP'nin sorunudur, Recep Tayyip Erdoğan milletvekili olamayacağını biliyordu ama aday oldu' demedi. CHP tabanında bu konuyla ilgili Sayın Deniz Baykal'a yönelik çok eleştiri yapılmasına rağmen Baykal doğru yapmıştır.''

-''Uzun yargılamalar sorunların birincisi''-

Ergin, tutuklu milletvekilleri sorununun Türkiye açısından övünülecek bir manzara olmadığını söyledi.

Türkiye'de seçilmiş bir milletvekilinin tutuklanmadığını, adaylıkları sürecinde bazı uyarıların yapıldığını ifade eden Ergin, ''Türkiye'de yargı mekanizmasına ilişkin belli başlı sorunlarımız var. Uzun yargılamalar Türkiye'de yargının en önemli sorunlarının birincisidir, diğer sorunlar bundan sonra geliyor. Bu sorunları çözme noktasında kapsamlı bir çözüm önerisi getirildi, bu öneri çerçevesinde Türkiye adım adım mesafe alıyor'' dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) 1959'dan bugüne kadar 2 bin 434 dosyada Türkiye aleyhine ihlal kararı verildiğini kaydeden Ergin, 15 bin dosyanın ise beklediğini bildirdi. Ergin, AİHM'e ilişkin düzenlemenin ilk Bakanlar Kurulu toplantısında takdim edileceğini belirtti.

Bakan Ergin, cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısı hakkında da bilgi verdi.

28 Mayıs itibariyle cezaevlerinde, 35 bin 595 kişinin tutuklu olduğunu belirten Ergin, bu sayının genel mevcudun yüzde 28.7'sini oluşturduğunu söyledi.

Sadullah Ergin, 35 bin 595 kişinin de ne zamandan beri cezaevinde olduğu hakkında bilgi verdi. Buna göre sayılar ve oranları şöyle:

''0-1 yıl 27 bin 4 kişi. Mevcudun yüzde 75,86'sı. 1-2 yıl 5 bin 53 kişi, yüzde 14,19. 2-3 yıl 2 bin 188 kişi, yüzde 6,14. 3-4 yıl yüzde 2,5. 4-5 yıl binde 87. 5-6 yıl binde 24. 6-7 yıl 25 kişi, onbinde 7. 7-8 yıl 9 kişi, onbinde 2.''

-Hatay künefesi Meclis'te-

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, komisyon üyelerine Hatay künefesi ikram etti.

''Başkentte Hatay Günleri'' için AKM'de bulunan künefe ustaları, malzemeleriyle birlikte Meclis'e geldi. Ustalar, 2 tepsi künefeyi kurdukları tezgahta ısıttı ve şerbetini döktü, meclis garsonları da künefeyi sıcak bir şekilde milletvekillerine ve salonda bulunanlara servis etti.

Komisyonda, bugün 108 madde olan tasarının 11 maddesi daha kabul edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber