Kılıçdaroğlu: Demokrasi kalitesinde ciddi sorunlar var

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, demokrasi kalitesinde ciddi sorunlar olduğunu belirterek demokrasi kalitesinin sadece siyaset kurumu için değil herkes için geçerli olduğunu söyledi. Yargıda hukuk fakültelerinden başlayarak ciddi sorunlar olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bunları aşacağız, aşmak zorundayız. Biz CHP olarak demokrasi için, hukuk için, insan hakları için, kadın erkek eşitliği için, Avrupa Birliği'ne tam üyelik süreci için elimizden gelen her çabayı gösteriyoruz." dedi.

TİM 19. Olağan Genel Kurulu, Ankara Sheraton Otel'de gerçekleştiriliyor. Törende bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iki tür yargı ve hukuk bulunduğunu bunlardan birinin evrensel yargı, evrensel hukuk olduğunu ve bunu özlediklerini ifade etti. İkincisinin ise yürütme emrindeki yargı ve yürütme organının emrindeki yargının ortaya çıkardığı hukuk olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bunu da kabul etmediklerini vurguladı.

Tutuklu milletvekilleri konusuna değinen Kılıçdaroğlu, "Halkın iradesi, madem o kadar vurgu yaptık. Bunları kim seçti? Bunu yurt dışından gelenler mi seçti? Fransızlar, İngilizler mi seçti? Hayır; bu ülkenin insanları seçti. Bu ülkenin seçtiği insanların iradelerine darbe vuruyorsunuz. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü sadece Türkiye'ye özgü değil, insanın olduğu her yerde olması gereken temel kurallardır. Onun için evrensel hukuk kuralları diyoruz." dedi.

TİM'in üretim odaklı ihracat politikasını desteklediklerini belirten Kılıçdaroğlu, bu konuda ne tür engeller varsa CHP olarak kaldırılması için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi. Demokrasi kalitesinde ciddi sorunlar olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Demokrasi kalitesi sadece siyaset kurumu için değil herkes için geçerlidir. Sizin içinde geçerlidir. Sizde sağlıklı çalışan bir hukuk sistemi içinde görev yapmak istersiniz. Demokrasinin kalitesinin zaaf olduğu yada zaaf içerdiği bir ortamda üretimde sağlıklı olmaz. İhracatçı da sanayici de rahat çalışamaz. Baskı olmaz. Vergi baskısı yapılmaz. Efendim baskı yokmuş. Onu benim külahıma anlatsınlar, kusura bakmasınlar. Buyursun bir işadamı hükümeti eleştirsin bakayım. Başına ne gelecek, göreceğiz. Böyle demokrasi mi olur? Bir işadamı sadece özel bir sohbette demişki 'CHP birinci parti olabilir' o kadar. Oda söyleyip söylemediğini bilmiyoruz. Vay sen misin onu söyleyen. Bir partinin birinci olacağını düşünmek ne zamandan beri bu ülkede suç olmaya başladı. Veya tarafsız olan bertaraf olur. Hangi demokraside, hangi hukukun üstünlüğüne inanmış bir topluda vardır böyle bir söylem. Hem bunları söyleyeceksiniz, hem bunları yutacaksınız; sonra da diyeceksiniz ki efendim biz demokrasi istedik hukuk istedik olmuyor. Kim yapmıyor arkadaşlar. Siz getirdiğiniz de biz karşı mı çıktık? Yargıda ciddi sorunlarımız var, hukuk fakültelerinden başlayarak ciddi sorunlarımız var. Bunları aşacağız, aşmak zorundayız. Biz CHP olarak demokrasi için, hukuk için, insan hakları için, kadın erkek eşitliği için, Avrupa Birliğine tam üyelik süreci için elimizden gelen her çabayı gösteriyoruz. 60'a yakın gazetecinin hapiste olduğu bir ülkeyi, siz gidip Batıda burada demokrasi var diye anlatamazsınız kusura bakmayın."