YÖK üyesi Prof. Dr. Türkan Saylan, YÖK Genel Kurulu'nun bu ay yapılması gereken toplantısında Gürüz'ün istifasını isteyeceğini söyledi.
YÖK üyesi Prof. Dr. Türkan Saylan, YÖK Genel Kurulu'nun 2.5 aydır toplantıya çağrılmadığını, bu ay yapılması gereken toplantıda YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün istifasını isteyeceğini söyledi.
Saylan, ''Herkes keyfini bekliyor. Önümüzdeki toplantıda istifa etmesini, böylece tüm kesimlerin tansiyonunu düşürmesini önereceğim. Yerine kim gelirse gelsin, daha beteri olamaz. Sonrasında sağduyu, hepimize gerekli ortak akıl bizi doğrulara götürecek'' dedi.
YÖK'e büyük birikim ve görev heyecanıyla geldiğini söyleyen Saylan, şöyle konuştu:
''Ne yazık ki düş kırıklığına uğradım. Gerek yazılı, gerekse sözlü görev isteklerimiz, çözüm önerilerimiz hep engellendi. Onaylamanın dışında soru sormak, haktan hukuktan söz etmek hiçbir işe yaramadı. YÖK Başkanı, YÖK Genel Kurulu üyeleri olarak bizlere, bana asla danışmak gereği duymadan adımıza beyanatlar verdi.''
Saylan, ''YÖK başkanıyla temsil edilir'' nasihatları aldıklarını da kaydederek, ''Son aylarda yeni katılımlarla biraz konuşma, sorgulama oluyorsa da çok geç kalındı'' diye konuştu.
Eğitimin değişen hükümetler, hükümetlerin içinde değişen bakanlarla farklılaşan bir yaz boz tahtasına dönüştürülmesinin hem yanlış hem de tehlikeli olduğunu belirten Saylan, ''1450 sayılı yasayla yetişen bizim kuşak 12 Eylül sonrası tepeden inme YÖK Yasası'ndan çok çekti, kendine, üniversitesine, topluma yabancılaştı. Tüm yetkileri tek yöneticinin elinde toplaması ile anti demokrasinin her türlüsü (tehdit kovulma, istifaya zarlanma, sanal suçlamalar, ihbar, mahkeme kararlarının uygulanmaması vb.) yaşandı, yaşanıyor. YÖK kesinlikle değişmelidir. Ancak hükümetin bir intikam yasası olarak sunduğu ve aceleye getirmek istediği taslak da yetersizdir'' diye konuştu.
Hükümet inattan vazgeçsin
Öğretim Üyeleri Derneği olarak 1990'dan beri yeni yasa için çalıştıklarını
anlatan Saylan, şöyle dedi:
''Hükümet toplumu ve üniversiteleri germek, öfke ve kızgınlıkla öncekinden de
yanlış bir adım atmak istemiyorsa, konunun üzerine inatla gitmekten vazgeçip,
olgunluk göstermeli, tartışmalara uzun bir süreç tanımalı, herkesin uzlaşacağı
bir noktaya varılmasını sağlamalıdır. Türkiye'de eğitim bir bütün olarak planlanmalıdır.''