Erdemir'i yabancı sömürücü mü, yoksa milli sömürücü mü alsın?
Neler çıkıyor, neler! Neler çıkacak neler! Şapka düşüyor, kel kendini eleveriyor. Gün ağanyor, gerçekler ortaya çıkıyor. Büyük yatırım. Pırlanta fabrika. Dünya demir-çelik sektörünün 13. büyük şirketi...
Türk tüketici; "Ereğli fabrikamız, bana sacı, yassı çeliği dünya fiyatlarının altında vermiyor ama hiç değilse benim ülkemin fabrikası... İşçi çalıştırıyor, vergi yaratıyor, elverdiğince ülkemin kömürünü, demir cevheri üretimde kullanıyor, katma değer oluşturuyor" diyerek onunla gurur duyuyor.
Bu fabrika satılıyor.
Devlet bunu satacak.
Karar almış. Yıllık kân 600 milyon dolara ulaşmış fabrikayı devlet 4 yıllık kârının karşılığına satacak.
Özelleştirecek.
Çünkü devletin elinde olunca fabrika içerden sövüşleniyor.
Eskiden hortumlanıyordu.
Şimdi pipetleniyor.
AKP iktidara gelince fabrikanın başına kendi adamlarını yerleştirdi. Onlar da pipetlenmeye elverişli altyapı kurdular. Başbakan Yardımcısı ve Bakan Abdüllatif Şener'in kardeşini de, başka yapacak işi yokmuş
gibi Erdemir'in yönetim kuruluna (sonradan ayrıldı) koydular. Fabrika'nin genel müdürlüğüne getirilen ve bir hafta önce "nedeni, anlaşılmayan ve niçini halka anlatılamayan bir biçimde istifa eden
genel müdürün" oğlunun da Erdemir'e mal satan bir şirketinin olduğu ortaya çıkıyor. Erdemir'i almak isteyen yabancı demir çelik devlerinin (köpekbalığı namlı Hindistan şirketi Mittal ve sinsi sırtlan
namlı Fransız şirketi Arcolor'un) Türkiye'deki lobici-işbirlikçi-piyarcı adamlarının da bizim gibi "sadece gerçeği ve
doğruyu arayan" gazetecilerin fakslarına, e-mail kutularına; "genel müdürün oğlu Erdemir'e 160 milyon dolarlık mal satan Çin şirketi MECC'nin temsilciliğini yapıyor" bilgisini sızıdınyorlar.
Ben de 5 gündür....
"Doğru mu bu?"
Diye çırpmıyorum.
***
Bu arada dışardan yılda 500 milyon dolarlık mal (kömür, cevher, makine, hizmet) satin alan Ereğli Demir Çelik'e alımlan yapsın, projeleri oluştursun, ihaleleri bağlasın diye bağımsız bir şirket (ERENCO) kuruyor. Sözüm ana ERENCO bağımsız fakat onun başına getirdikleri Ali Sedat Kara aynı zamanda Ereğli Yönetimi'nde de görevli. Oradan da maaş alıyor. Ali Sedat Kara'nın eskiden GAMA'da (50 centlik suyu İzmit halkına 2 dolara sokan şirket) çalıştığı ve İskenderun Demir Çelik'e GAMA'nın buhar kazanlarını tezgahlamaya çalıştığı laflan dolaşıyor.
***
İşte Ereğli, özetle bu!
Satılacak.
Bizim yerli holdingler onu "ölmüş eşek fiyatına kapatmak" istiyorlar. Her yandan propaganda yapıyor, "milli değer Ereğli hiç yabancıya satılır mı?" diye toplumun vatan sevgisini istismar ediyorlar. Köpek balığı Hintli şirket ile sinsi sırttan Fransız şirketi de Ereğli'yi alarak "2010 yılında 15 milyon tona çıkacak olan Türkiye iç pazarını da küresel sömürü alanlarına" katmaya çalışıyor.
Bir yanım... Yabancı sömürücü!
Öbür yanım... Yerli sömürücü!
Ne yapmalı? Bu şirketi; milli sömürücüye mi yoksa yabancı sömürücüye mi satmalı? Ben kendi düşüncemi yarın yazacağım.
Necati DOĞRU/Vatan